rude

299 21 6
                                    

Telefonu masanın üstüne koydum ve Finn'e seslendim. 

-"Hey, gelebilirsin."

-"Tamam." diye seslendi aşağıdan. Sonrasında ise elinde bir tepsiyle yukarı geldi. Tepside iki bardak portakal suyu ve bir tabak kurabiye vardı. 

-"Ooo, kurabiye mi yaptın?"

-"Evet." dedi. "Yemek yapmayı çok severim."

-"Bende portakal suyunu." dedim ve bir bardak portakal suyunu kafama diktim. Burnuma biraz portakal suyu gelmişti. Finn elini yavaşça uzattı ve burnumdaki portakal suyunu eliyle sildi. Sonra yatağın üstünde oturarak kurabiyeleri yedik. Sohbet ettik ve güldük. Biraz sonra evin kapısı çaldı. Kapıyı açmak için aşağıya indik. Kapıyı açtığımızda karşımızda Noah ve sarı saçlı bir kız vardı. 

-"Hey, selam." dedi Noah.

-"Aynen, selam. Takılmaya geldik napıyorsun?" dedi o kız. Sonra ise kafasını çevirip bana baktı.

-"Ay sen bizim okuldaki ezik değil misin? Burada ne işin var ya?" dedi. Noah onu koluyla dürttü. 

-"Sen başka biriyle karıştırdın herhalde." dedim. 

-"Yo yo, sen Millie Boob Brown değil misin ya?" 

-"Millie Bobby Brown." diye düzelttim. Ne kadar kabaydı.

-"Aman her neyse işte, senin burada ne işin var?" dedi o kız. O sırada Finn arkadan bana sarıldı.

-"O benin sevgilim, Lilia." dedi. "Onu buraya ben getirdim." dedi. Anlaşılan kızın adı Lilia'ydı. Lilia sinirli bir şekilde bana baktı tekrardan. Sonra pat diye içeri girdi. Arkasından Noah Finn'in kulağına eğildi.

-"Özür dilerim kanka." gibi bir şeyler fısıldadı. Finn başını salladı. Sonra hep beraber içeri geçtik.

-"Finn, lavabo nerede?" dedi Lilia. "Ellerimi yıkamam lazım."

-"Şu merdivenden yukarı çık ve sağa dön, orada." dedi Finn.

-"Ay kafam karıştı. Beni sen götür."

-"Ben götürürüm." dedi Noah. Sonra ikisi beraber yukarı çıktılar. Onlar gittikten sonra asık bir suratla Finn'e baktım. 

-"Ne oldu benim prensesime?" dedi Finn.

-"O kız çok kaba." dedim. "Yani okulda bile değiliz."

-"Bir şey olmaz, bir daha söylemez herhalde. Noah o kızı nereden buldu bilmiyorum."

Noah ve Lilia birkaç dakika sonra geldiler. Lilia hemen koltuğa oturdu.

-"Ne izliyoruz bakalım?" diye sordu Lilia.

-"Bilmem, sen ne izlemek istersin?" dedi Noah.

-"Bence komedi izleyelim." dedi. Bundan sonra en nefret ettiğim film türü komedi. Yüzümü buruşturduğumu gören Finn:

-"Siz takılın ya." dedi. "Biz yukarıda takılacağız."

-"Yok gerek yok." dedi Lilia. "Başka bir şey izleyelim." 

-"Ya açalım herhangi bir şey işte." dedim. 

-"Kimse sana fikrini sormadı." dedi Lilia. Ardından bir sessizlik oluştu.

-"Kimse de senin buraya gelmeni istemedi. Aramadan etmeden geldiğin yetmezmiş gibi patronluk taslıyorsun." dedim. 

-"Ya sen ne diyorsun terbiyesiz?" dedi. 

İşte ondan sonrası hiç iyi gelişmedi...






Uzun süre sonra yb geldi

Yani gelmesinin adına bir tane oy verin pls

oy ver oy yavrum

ne bakaysun?

heyyo oy versene

heh şimdi verdin

sağolasın

oy sınırı 10






bae | fillieWhere stories live. Discover now