milsa

230 21 30
                                    

oy sınırının hemen dolması nedeniyle bu bölümü hemen atıyorum öptüümm


Gözlerimi açtığımda Finn'in bana baktığını fark ettim.

-"Sen bana mı bakıyorsun?"

-"Yoo ne alakası var."

Gülümsedim. O da gülümsedi. 

-"Bugün okula gitmemiz lazım."

-"Yaa hayır."

-"Ne oldu sen inektin bir anda okulu boşlamalar falan?"

-"Sus ya."

Bir anda kafama dank etti. SADIE!

-"Lanet olsun lanet olsun lanet olsun."

-"Ne oluyor."

-"Sadie!"

Sadie'ye uzun süredir haber vermemiştim ve onu görmemiştim. 

-flashback-

-"Sen Finn ile öpüştün artık onlarla takılacaksın ve beni unutacaksın. Ucube olmayacaksın."

-"Sadie neler saçmalıyorsun onlarla takılmaktansa seni tercih ederim. Sen benim en yakın arkadaşımsın ve senden vazgeçeceğimi mi düşündün?"

-"Yani, düşündüm biraz."

-"Sen benim küçük ucubemsin. Seni seviyorum şapşik."

-"Bende seni seviyorum."

-flashback bitti-

Sadie haklıydı onu unutmuştum. Aklıma bile gelmemişti günlerce. O benim en yakın arkadaşımdı. Bunu ona nasıl yapabildim.

-"Haklıydı haklıydı haklıydı."

-"Millie ne oluyor ne diyorsun?"

-"Haklıydı, Sadie haklıydı."

-"Ne haklıydı?"

-"Gitmem lazım. Geri döneceğim."

-"Millie ne oluyor?"

-"Geleceğim."

Hızlıca aşağı indim ve koşarak evden çıktım. Sadie'nin evine doğru koştum. Sabah saat çok erken olduğundan okula gitmemiştir daha. Nefes nefese kalmıştım. Sadie'nin evinin önüne geldim. Ne diyecektim? Özür dilerim? Seni unuttum? Hayır. Kapıyı çaldım. Sadie'nin annesi açtı. 

-"Selam Millie."  dedi annesi.

-"Selam, Sadie'yi görebilir miyim?"

-"Tabii." dediği anda içeri koştum. Sadie'nin odasına çıktım. Kapıyı açtığım anda yatağının üstünde bağdaş kurarak oturmuş Sadie'yi gördüm.

-"Sadie?"

-"Vay Millie hanım. Şimdi aklınıza geldim bakıyorum."

-"Sadie lütfen beni dinle."

-"Ne diyeceksin? Seni unuttum, umurumda değilsin, 6 yıllık arkadaşımı 1 haftalık Finn'e sattım?"

-"Sadie, çok haklısın. Seni unutmamalıydım. Seni çok seviyorum. Lütfen beni affet."

-"Bana ihtiyacın yok artık. Finn'in var."

-"Hayır, sana ihtiyacım var."

-"O zaman beni günlerce unutmazdın! Neler yaşadığımı bilmiyorsun! Senden başka kimsem yoktu ve senden başka kimseye güvenmedim! Ama sen yapacağını yaptın! Kimsem yok artık!"

-"Sadie..."

-"Neler yaşadığımı söyleyeyim ister misin? Regina ve arkadaşları okulda sen olmadığından dolayı beni buldular ve sorguya çektiler. Konuşmayınca okul çıkışı spor salonunda beni dövdüler. Bayıldım, Albert ve tanımadığım diğer çocuklar benim her yerimi ellediler! Regina ve arkadaşları ben acı çekerken güldüler! Sen Finn'inle beraber mutlu olurken benim yaşadıklarıma bak! Şimdi git. Finn ile beraber istediğini yap." 

Gözlerim dolmuştu. Şok olmuştum. O benim biricik Sadie'mdi ve benim yüzümden yaşadığı şeyler çok ağırdı. Yatağın üstüne oturdum. Ellerini tuttum.

-"Sadie, senden ne kadar özür dilesem az. Bunu yapmamalıydım. Seni unutmamalıydım. Koca kafam lanet olsun nasıl seni unuttum bilmiyorum. Özür dilerim, özür dilerim çok özür dilerim."

Bana baktı.

-"Sen ne yaptın? Mutlu mutlu Finn ile beraber neler yaptınız? Anlat?"

-"Sadie, senin yaşadıkların çok ağır farkındayım ama bende tacize uğradım."

-"Ne?" dedi ve gözlerime baktı. 

-"Üste çıkmaya çalışmıyorum, sadece... Dediğin kadar mutlu geçmedi ben de kötü şeyler yaşadım. Annem iş seyahatine gitti ve sevgilisinin oğlunu bana bakması için tuttu. Oğlu beni taciz etti. Senin için de çok üzgünüm. Yaptıklarım koca bir hataydı. Salak kafamdan nefret ediyorum. Lütfen beni affet. Bir daha seni unutmayacağıma dair yemin ediyorum. Unutursam beni öldürebilirsin bile. Lütfen barışalım yalvarırım."

-"Millie. Lütfen git."

-"Ne?"

-"Git."

-"Y-yani bitti mi arkadaşlığımız, onca 6 sene..."

-"Git."

-"Sadie..."

-"Git de bana bir su getir. İkimizin de yaşadıkları çok ağır."

Ohh dedim bir anda. Çok korkmuştum. 

-"Şapşal, ödümü koparttın."

Gülümsedi.

-"Seni çok seviyorum. Ama bir daha bana böyle yapma."

-"Söz veriyorum, bir daha yapmayacağım."

-"Milsa sözü?"

Gözlerimi kapattım.

-flashback-

6 yıl önce...

-"Söz mü?" dedi 11 yaşındaki küçük Sadie.

-"Söz ya gerçekten." dedi 11 yaşındaki küçük Millie.

-"Bekle. Kendi sözümüze bir isim bulmalıyız."

-"Nasıl yani?"

-"Ben düşündüm. Samil olsun."

-"Anlamadım kii."

-"Sadie'nin Sa'sı, Millie'nin Mil'i birleştirince Samil oldu."

-"Bence güzel olmadı, Kamil gibi oldu."

-"Haha, o zaman Milsa olsun."

-"Bak bunu beğendim."

-"Şimdi söz ver bakalım Millie. Sonsuza kadar arkadaş mıyız? Milsa sözü ver ama."

-"Milsa sözü. Sonsuza kadar arkadaş kalacağız."

Sarılırlar...

-flashback bitti-

Gözlerimi açtım. 

-"Milsa sözü."

Sarılırlar...


-------------------------

Bu bölüm çok hoşuma gitti.

Oy sınırı 10

Öptüüümm

<3




bae | fillieWhere stories live. Discover now