"Neden bittik prenses?"

Durup vücudumu Prens Taehyunga döndürdüm

"Abim benim mutlu olmamı ister hâliyle pek mutlu olduğum söylenemez"

Taehyung tek kaşını kaldırdı

"değil misin?"

"Kocası başka kadının koynundayken hangi kadın mutlu olur sizce?!"

Kafasını salladı eh doğruyu söyledim sonuçta yalan mı? Abim mutlu olduğumu görmek için geldiğine eminim eğer böyle olduğumu görürse hem üzülür hemde Prens Taehyunga yapmayacağı şey yoktur

"Prens Taehyung sizden bir ricam olacak"

Prens Taehyung kafasını sallayıp yatağımın üzerine oturdu. "Dinliyorum"

Vakit kaybetmeden bende yanına oturup konuyu açtım.

"Bakın abim geldiğinde sizinle gerçek karı koca gibiymiş gibi davranmalıyız"

"Zaten öyleyiz Joohyun"

"Siz başka kadının koynundayken mi?"

Prens Taehyung yutkunup bana baktı ahh o adem elması mükemmel görünüyor, neyse konumuz bu değil

"Ne yapacağız peki prenses"

"Prens Taehyung abim gidene kadar benimle olmanız lazım. Biliyorum bu sizin için zor olacak ama hatrım için yapmanız lazım abimi üzmek istemiyorum."

"Saçmalama Joohyun tabi ki yardımcı olurum hem seninle yakınlaşmamızda fena olmaz"

Prens Taehyung kurduğu son cümleden sonra ayağa kalkıp kapıya doğru yöneldiği sırada arkasını döndü

"iyi uykular prenses"

Prens Taehyung çıkar çıkmaz elimi kalbime götürdüm. kalbimin hızlı atmasıyla yüzümü yatağa gömüp ayaklarımla yatakta tepindim. Bu adamın ani çıkışları birgün beni kalpten götürecek.
_________________

Sabah erkenden kalkıp hazırlanmaya başladım. birtanecik abim gelecek sonuçta, en güzel halimle karşısına çıkmam lazım. Hanbokumu giydikten sonra saçlarımı yapıp yemeğin yenileceği odaya gitmek için yol aldım

"Herşey hazır mı Seungwan?"

"Evet prenses her şey istediğiniz gibi oldu."

Yemek odasına girdiğimde herşeyin dört dörtlük olduğunu görünce içimdeki endişe az da olsa son buldu. Abimin sevdiği yemekler hazırlanmış en güzel çiçekler masayı süslemiş halde. Ellerimi birleştirip hayran gözlerle etrafa bakındım

"Çok çok güzel olmuş Seungwan"

Yüzümde ki mutluluk sesimede yansıdı. Tabi ki dünkü prens Taehyungla konuşmamızdan dolayı değil kesinlikle.

"Beğenmenize sevindim prenses"

Kafamı kapının olduğu yöne doğru uzattım. Yoongiyi görmek pek şaşırtmadı son zamanlarda Seungwan nereye yoongi oraya. Arkamı dönüp masaya ilerledim. Masadaki kırmızı gülü elime alıp kokladım

"Çiçekleri kim seçtiyse baya özenerek seçmiş, mükemmeller"

"Prens Taehyung Sabah erkenden kalkıp kendisi ilgilendi bütün işlerle bir zahmet güzel olsun prenses"

Bütün bu zahmete benim için katlanmış. Acaba benim hakkımda ki düşünceleri değişmiş olabilir mi?

*Ah Joohyun yene saçmaladın adam başkasına aşık sana sadece yardım ediyor.*

Doğru bana sadece yardım ediyor. Yoongi' yi kafamla onaylayıp yüzümü masaya döndüm.

Yoongi'nin söylediğine göre prens Taehyung hazırlanmaya gitmiş. Gerçi pek inanmadım kesin anakondanın yanındadır. Seungwan desen etrafta koşuşturuyor, bense yoonginin ağzından laf almaya çalışacam. Malum ağzı pek sıkı gibi duruyor.

"Yoongi?"

"Efendim prenses bir isteğiniz mi var?"

Kafamı iki yana sallayıp yüzüme sevimli bir o kadar da üzgün hale getirdim.

"Prens Taehyung ana-ay Minayı çok mu seviyor, ya da ne zamandır tanıyor. Ne zamandır sevgililer?"

Yoongi ellerini durmam için kaldırdı

"Sakin prenses önce bir nefes alın. Bir birimize karşılıklı bilgi verirsek neden olmasın"

Tek kaşımı kaldırıp yoongi ye baktım "nasıl yani"

Yoongi of layıp gözüyle Seungwanın olduğu yeri gösterdi. İstemsizce ağzımı o şekline getirip kafamla yoongiyi onayladım. Bu kadar kolay olacağını bilseydim başta bu topa girerdim. "Anlaştık"

"Prens Taehyung Mina ile beş ya da altı aydır beraber. Mina sarayda cariyeydi ne ara tanıştılar tam bilmiyorum ama Prens Taehyung bir anda kendini hep onun yanında bulmaya başladı. Bana kalırsa hoşlantı gibi birşey"

Ellerimi birleştirip kafamı eğdim

"hoşlantı olsaydı eğer neden hep onun yanında olsun ki bence onu seviyor"

Evet haklıydım onu seviyor. Yoongi ne kadar anlatacam dese de olayları biraz yumuşatıp anlatıyor. Yoongi elini ensesine götürdü

"Sanmam prenses son zamanlarda Mina ya soğuk davranıyor, yanına pek uğramıyor önceden olsa saniyeler içinde onun yanına gitmek için çaba harcardı."

İçimde oluşan bir ümit ışığı kalbimin hızlanmasına yetti bile peki Taehyung a kendimi nasıl sevdirecem orası sorun.

"Sıra sizde prenses"

Yüzüme sinsi sandığım ama komik gülücük yerleştirdim.

"Seungwan içine kapanık biri tabi açabilirsen asla susmaz orası sana kalmış birşey."

"Sevgilsi ya da sevdiği var mı?"

"Bence hoşlandığı biri var"

Yoongi yüzünü düşürüp anladım der gibi kafasını salladı. Yok da acaba neyi anladı salak çocuk

"Kim diye sormayacak mısın yoongi?"

"Sormama gerek yok Prenses hıyarın teki sonuçta"

Yoongi'nin söylediğinden sonra yüksek sesle kahkaha atmaya başladım.

"Evet hıyar sen oluyorsun"

Yoongi kafasını kaldırıp bana baktı "ciddi misiniz?"

Elimi kaldırıp dudaklarımı büzdüm "bilmem bence öyle"

Ben hala gülerken prens Taehyung gelip tam önüme durdu

"neye bu kadar güldünüz?"

"Hıyar'a"

Vote 20⭐

Promise KTHWhere stories live. Discover now