CHAPTER-8

428 44 22
                                    

Öğle dersleri bittiğinde Odasaku Dazai ve Chuuyayı çağırdı. Chuuyadan neden devamsızlık yaptığını sordu ve sadece "İyi hissetmiyordum" gibi bir cevap aldı. Odasaku bir şey bilip-bilmediğini yoklamak için Dazaiye baktı, diğeri kafa salladı bu yüzden ikisine de gitmelerini ve bunu bir daha tekrar etmemelerini söyledi ve onları yanlız bıraktı.

Çıkdıkları saniye Dazai özellikle de onu bekleyen "arkadaşlarını" gördüğünde onu görmezden gelen  Chuuyayla konuşmaya çalıştı.

*

Bir haftaydı bu durumdaydılar : Dazai fırsat bulduğu gibi Chuuyayla konuşmaya çalışıyordu ve Chuuya onu yeniden ve yeniden reddediyordu. 

Chuuya bu konu hakkında çok düşündü: nasıl Dazainin gay olduğunu bildikten sonra bile ona nasıl nazik davrandığını, nasıl hep onunla konuşmaya çalışmasına rağmen hep görmezden geldiği, nasıl bir keresinde Felsefe hocaları ona soru sorduğunda ve nasıl japonca cevaplayacağını bilmediğinde herkes ona gülerken Dazainin nasıl hocaya herşeyi anlatıp soruya kendi cevap vermesini, her defasında ona sinirlenmesine rağmen onunla konuşmaya çalışması  ve onunl ilgilenmesi hakkında defalarca ve defalarca düşündü.

"neden tüm bunları yapıyor?" diye düşündü Chuuya. Cevap açıktı, Dazainin sadece onu yakından tanıyip arkadaş olmaya çalışması açıktı. Chuuya bu cevabı kabul edemiyordu, çünkü öyleyse kendisiyle gerçekten arkadaş olmak isteyen tek kişiye nasıl da kötü davrandığı için hep kendini suçlayacaktı. Bu yüzden o kendini inandırdı ki, dazai bunu sadece sürtük ve arkadaşlarının nasıl Dazaiye düşmesi konusunda dalga geçmek istediği için yapıyor. "Evet, büyük ihtimalle sebebi bu!!" Chuuya kendine söyledi, ya da, yalan söyledi. En azından inandığı buysa pişman olmayacaktı.

*

Diğer taraftan , Dazainin tüm bunlar yüzünden sinirleri bozulmuştu. En iyi amca olan Odasaku tabii ki bunu fark etmişti. Sonunda yiğenine katılmaya ve konu hakkında konuşmaya karar verdi.

Odasaku kapıyı çalıp odadaki tek sandalyede oturduğunda Dazai yatağında bir şeyler okuyordu.

Gözlerini kitaptan ayırmayan yeğenine baktı ve yorum yaptı "Berbat gözüküyorsun..."

"Öyle mi??" Dazai kafasını kitaptan ayırmadan anında cevapladı.

""Yakında Dazai Chuuya " nereye gitti?" Odasaku umursamazca söyledi.

Dazai yavaşça kitabı kapayarak oturdu "Sana nerde yaşadığını sordum ama sen yardım etmek istemedin" diye sızlandı.

"Onu takip edebilirdin" Odasaku cevabı yapışdırdı.

"Beni stalker mi sansın? Bundan başka.." aşağıya baktı" Daha bu şehirde yeniyim, istediğim gbi hareket edemem.

"Ne olmuş yani?? Sadece evine mi gitmek istiyorsun?"  Dazainin masasındakı kitapları örmek için kafasını çevirdi ve onları aldı "Seni okulda görmezden geliyor, evde neden yapmasın ki?"

"En azından denemiş olurdum.. " Dazai söyledikten bir süre sonra iç çekti. "Ne yapmalıyım o zaman??"

"Onu istediğini söylediğinde çok ciddiydin yoksa... " baktığı kitabı yerine baktı ve bakışlarını Dazaiye çevirdi "Bunlar sadece sorumsuz bir ergenden önemsiz sözler miydi??"

Dazai çok kızgındı ama gerçekten tartışma hakkına sahip miydi? Olmadığını biliyordu bu yüzden sadece iç çekti. "Ne yapmalıyım, Odasaku?"

Sandalyesinden kalktı ve gitmeden önce yeğenini kafasını nazikçe patpatlayıp söyledi "bir şeyler bulacağını biliyorum, benim yeğenim kolayca pes etmez değil mi?"

Dazainin özgüveni aniden tam formunda geri geldi ve yüzünde bir sırıtmayla amcasına baktı "Gerçekten sormaya ihtiyaç var mı?"

Odasaku kapıyı kapattığında arkaya uzanıp iphonunu alarak Chuuyaya "selam" yazdı

*************************

Zaman bulamadığım için yarıya böldüm.

bölümün yarısı ne zaman gelir bilmiyom

Is this happiness- SOUKOKUWhere stories live. Discover now