CHAPTER2

514 56 53
                                    

Sabah dersleri bittiğinde aniden bütün öğrenciler Dazainin sırasını çevrelediler ve ona eski okulu, notları, bir ilişkide olup olmadığı hakkında sorular sormaya başladılar...Chuuya şanslı hissetti, ona bakan kimse yoktu ve diğerine yardım etmek zorunda değildi.

Sadece yanlarından sessizce geçti ve sınıftan çıktı. Odasakunun da ön kapıdan çıktığını fark etti:" sensei, " Chuuya yaklaştıktan sonra konuşmaya başladı" Neden... yeni öğrenciye benim yardım etmemi istediniz?.. ben ...Angonun benden daha iyi iş çıkaracağına inanıyorum..."

Odasaku Chuuyayı kızartacak şekilde nazikçe kafasını patpatladı, yabancıların ona böyle davranmasına alışık değildi. " Bu bir iş değil, Nakahara-kun, bundan başka, sadece birkaç arkadaşa ihtiyacın olduğunu düşündüm."

Chuuya utangaçça yana baktı... arkadaşlar? ... uzun zamandan beridir arkadaş edinmek hayali yoktu " Arkadaşlar için zamanım yok, ders çalışmalıyım..."

Odasaku farkındalıkla  gözlerini genişletti " Dazai öğretmede iyi, sana derslerde de yardım ede bilir!"

Kızıl öğretmenini ikna etmekten vaz geçti "tamam..."

Diğerinin rahat olmadığını fark edince Odasaku nazikçe gülümsedi ve elini diğerinin omzuna koyarak onu rahatlattı "Garip görüne bilir ama iyi çocuktur, bu yüzden benim için onunla ilgilen, tamam mı?"

Chuuya sessizce kafasını salladıktan sonra sınıfa baktığında durumun aynı olduğunu gördü, Dazaiye şimdi yardım etmiyordu.

Chuuya çatı katına gitmek ve orada yalnız  yemek istedi. Şanssızlıktan kapıyı kapalı buldu , bu yüzden sadece yanında oturdu ve yedi. "Belki de gerçekten arkadaş ola biliriz.." o düşündü ve şimdi onunla  burada olduğunu , birlikte yediklerini ve her şey hakkında sohbet ettiklerini hayal ederek gülümsedi.

"Neden bana neyin seni böyle gülümsettiğini söylemiyorsun, böylece ben de gülümseye bilirim" Dazainin bunu söylemesiyle Chuuya yerinden zıpladı.

"Korkuttuysam özür dilerim...sana katıla bilir miyim?" Diğerinin cevabını beklemeden Chuuyanın seveceğinden daha yakın bir şekilde yanına oturdu. O hayal ettiği şeyin gerçekleştiğine inanamıyordu.

Dazai sordu "Neden beni beklemedin?"Chuuya aşağı baktı, bir bahanesi yoktu.

Uzun olan diğeriyle aynı seviyeye gele bilmek için eğildi" En azından bir kez senin sesini duya bilir miyim? Ve ya belki beni burada istemiyorsun..." Dazai çok üzgün görünüyordu, açıkça rol yapıyordu.

"Hayır!" Chuuya sustu" öyle ...değil.."

Dazai sırıttı" Sonunda konuştun! Ama..."

Chuuya diğerinin  şimdiden fark etmemesi için dua ederek kızardı ve bakışlarını kaçırdı.

"Oh..." Dazai anlayışla kafasını salladı "bizim aksanımızı bilmiyorsun, konuşmamanın sebebi bu"

Kızıl kafasını salladı ve diğerinin gülmemesini istedi, gerçekten ondan nefret etmesini istemiyordu. Ama diğerinin tepkisi onu şaşırttı.

Dazai iç çekti, güvende hissetti" Tanrıya şükür, benden nefret ettiğini düşünmüştüm."

"Senden nefret etm-" Chuuya durduruldu, zilin çalması öğlen derslerinin başladığını gösteriyordu.

"Şimdiden ....?"Dazai yenilgiyle iç çekti ve ayağa kalktı." sanırım geri dönmeliyiz...oh"

Chuuya  bitmemiş bentosuna iç çekerek kalktı ve Dazaiyle göz-göze gelmekten kaçınmak için elinden geleni yaptı, anında kızaracağını biliyordu.

Dazai dedi" Ben hala senin tam adını bilmiyorum..."

"Ben Nakahara Chuuya" Chuuya cevapladı

"Chuuya!" Dazainin gözleri parladı "Çok şirin!~"

"Ben şirin değilim!" Chuuya yanan yüzüyle bağırdı.

"Tamam ..." Dazai güldü "Biliyorsun, ben Dazai Osamu, beni Dazai diye çağır" sonra diğeriyle yüz-yüze geldi ve yumuşakça gülümsedi "Tanıştığımıza memnun oldu, Chuuya~"

"Ben de... tanıştığımıza memnun oldum.. " yeniden diğerinin bakışlarından kaçınmaya çalışırken utangaçça cevapladı. 

"Bu arada güzel ses"(ç.n. : orjinalinde "nice voice between" diyor. Asıl anlamını bulamadım böyle çevirdim) işaret etti ve alayla devam etti " ve güzel boy~"

" Ben kısa değilim!" Chuuya çığırdı

"Hiç kısa olduğunu söylemedim~"

Chuuya onun ne dediği hakkında bir saniyeliğine düşündü" tamam, bu doğru... ama o zaman ne demek istedin?"

"Hiç bir şey~" Dazai ıslık çaldı. Chuuya diğerine dik-dik baktı, yalan söylediğini biliyordu. Ama sonra hiç bir şey söylemedi ve sadece sınıflarına gitti

Chuuya Dazainin yalnız girdiğinden emin oldu, sonra girmek için bir az bekledi, çünkü diğerlerinin onları birlikte görüp boktan dedikodular çıkartmalarını istemiyordu.

Chuuya Dazainin ona nasıl davrandığını düşünmeden duramıyordu, ona karşı çok nazikti, ama bu sadece onunla ilgili dedikoduları bilmediği içindi, büyük ihtimalle sonraki gün her şey değişecek.

O felsefe öğretmenlerinin matematiğin kökenleri hakkında gevezelik ettiğinden , özellikle ne dediğinin tamamını anlamadığından beri yorgundu. Sırasının üstüne yaslandı ve bir kağıt alarak üzerine telefon numarasını yazdı. " Belki birileri bunu bularak benimle ben olmadığımı bilmeyerek iletişime geçer" sonra iç çekti, aptaldı. Neyse ki , zil çaldı , eşyalarını çantasına koydu ve  sonra Dazainin ona gülümsediğini gördü "bu gün birlikte gidelim, tamam mı?"

Chuuya başını sallamadan önce onun etrafını sarıp birlikte bir yerlere gitmek isteyenler vardı. Chuuya kendi-kendine gülümsedi ve yeniden sessizleşti, ne bekliyordu ki?

Doğal olarak Dazai hepsini nazikçe ret etti, sonra herkesin gitmesini bekleyerek Chuuyanın sırasına oturdu ve sırasına ne yazdığını gördü. Telefonunu alarak numarayı kaydetti, sonra kendi kalemini alarak yazıyı karaladı.

Avluya baktı ve Chuuyanın okuldan çıktığını gördü, sonra yeniden telefonuna baktı. "Şimdi ne yapmalıyım?"  şaşırdı, sonra soluk bir sırıtış dudaklarında yolunu çizdi.

***********************************************************************************************

Bu aralar boşluktayım, her gün bölüm geliyor :D Bir kaç güne yok olma ihtimalim bile var. 

Yanlışlarım ve, büyük ihtimalle. Dediğim gibi eleştiriye açığım. Okuyan birileri varsa, teşekkürlerimi sunuyorum. Büyük ihtimalle yarın görüşürüz. 

<3 <3  <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3  <3 <3 <3 <3 <3 <3  <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3

Is this happiness- SOUKOKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin