"Jennie... sen ne yapıyorsun? Neden bu kadar meraklı birisin, burası tehlikeli ve her şey olabilir. İnanamıyorum"

"Sen olsan sen de geçerdin oradan Lisa. Devamını dinleyince inanamayacağın başka şeyler olacak."

"Evet, devam et o zaman."

"Oradan geçtim ve bir yere girmiştim. Etrafımda dönmeye başladım ve ardından duvarlardan garip şeyler çıkmaya başladı. Benim hakkımda şeyler. Belgeler, fotoğraflarım, ve bir sürü şey daha. Buna şaşırmıştım. Ama şaşırdığım daha büyük bir şey olmuştu. Bunu hiç beklemiyordum. Karşıya baktığımda ne gördüm biliyor musun? Seulgi. Yani cadıyı. Cadının önünde kocaman bir kazan vardı. Sanki o an baktığımda; gözümde bana anlattığın bazı şeyler canlandı Lisa. Hatırlıyor musun?
Sonra da kazanın içine benim resmimi attı ve eliyle bir şeyler yaptı, konuştu... bir büyü yapıyor gibiydi."

"N-ne? Ne?" Lisa'nın sesi titriyordu ve başka hiçbir şey söyleyemiyordu.

"Sana parçaları toparlaman için ipuçları vereyim. Benim fotoğrafım. Kazan. Seni bu hâle getiren cadı. Bana o gün anlattığın yerin birebir aynısı. Daha söylememe gerek var mı? Anlıyor musun?"

Lisa hâlâ bir şey söylemiyordu.

"Pekâlâ. O oda büyülüydü. Nasıl oldu ve neden oldu bilmiyorum ama bana bir şeyler gösterdi Lisa. Ve bu gösterdiği şeyler sonra kayboldu ama anlattığımdan bir çıkarım yapabiliyor musun? Ben bunları yaşarken kalbim durmuş gibiydi. Ama fazla da şaşıramıyorum. Çünkü bunca zaman o kadar gözümüzün önünde belirtiler vardı. Her şey bizi bu noktaya getiriyor. Başından beri öyleydi. Buranın bende baskıladığı bir his var. Dışarı salmıyor. Çünkü burası seninle bütünleşmiş ve mıknatıs gibi birbirimize bağlıyız. Bu da demek oluyor ki; sen çıkamazsan ben de çıkamıyorum. Her şey bizim üzerimize kurulu Lisa. Her şey planlı."

Lisa konuşabilmek için doğru kelimeleri arıyordu.

"Benim de söylemek istediklerim var."

"Evet?"

"Bu düşünceler bir süredir içimi yiyip bitiriyordu ama sana söyleyemiyordum. Korkuyordum. Ya söylersem yine sana bir şey olursa diye. Her şeyi çoktan anlamış gibiydim."

"Bu 'her şeyi' biraz daha aç lütfen."

"Senin de söylemek istediğin şey. Asıl söylemek istediğin şey."

"Demek ki sonunda ikimiz de tamamen anlıyoruz."

"Jennie."

"Lisa."

Birbirlerine yaklaştılar.

"Birbirimize bağlıyız."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kafalarından gitmeyen sorular artık tamamen yok olmuştu.

Yıllar önce insan olan Lisa bu hayatı yaşayacağını asla düşünmemişti.
Ve bir zaman önce Jennie kendini böyle bir yerde yaşayacak olarak düşünmemişti.

Kim bilebilirdi ki?

Hayat böyle imkânsızları imkânlı kılardı. Düşünmediğin şeyleri karşına çıkartıp seni şaşırtırdı. İki yabancı bedeni yan yana getirip tek bir insan yapardı. Kalbi kırık olan iki insanın tek bir kalp gibi atmasını sağlardı.

Dark Paradise // JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin