12. Bölüm (FİNAL)

228 30 13
                                    

30 gün sonra

Her gün birbirinden ağır geçiyordu. Sanki zaman durmuş, hayat durmuştu. Karanlık bürüyen kocaman yer Lisa için artık tamamen daralmıştı.

Düşünemiyordu. Nefes aldığını bile hissedemiyordu.

Çünkü güzel kız günlerdir yerdeydi ve hareket etmiyordu. O gün yere yığıldığı andan sonra Lisa kaç kez çığlıkları ile boğulsa da; Jennie yine de uyanmamıştı.
Oradan çıkmak istedi, her şeyi yok edip güzel kızın bedenini kollarına alabilmek istedi...

Elinden bu kadarı gelebiliyordu. Kalbinin sesi bile gürültü oluyor iken sadece bir umut ile bekliyordu öylece. Onun sadece sevgilisinin sesine ihtiyacı vardı.

Fark etmese de gün boyunca ağlıyordu. Aklındaki ihtimalleri düşünmeyi çoktan bırakmış olsa da içini parçalayan o hüzünlü gerçeği durduramıyordu.
Ya öldüyse?

Bu kadar süre yerde kalması normal olabilir miydi ki?

Ama kafasını ne zaman döndürüp baksa 'o yaşıyor.' diyordu. Kendini kandırma biçimiydi belki de... bilmiyordu.

---

Saatin ve günün, hatta ay hakkında bile bilgisi olmadığı zamanda yine gözlerini tek bir yere çevirdi. Yorgun gözleri sadece oraya odaklanmak istedi, ne kadar acı olsa da.

Derince nefes aldı. Artık kabullenmeli miydi? Kendini kandırıp her şey başkaymış gibi düşünüp de devam edebilirdi. Bu daha kolaydı. İki seçenek arasında kaldı kendi aklında.

Bedeni tekrardan süzdü. Jennie onun için bu zamana kadar ne olmuştu diye düşünmeye başladı. Uzun zaman sonra düşünecek bir şey bulmuştu.

Jennie: hayata tutunma sebebi, tekrardan yaşadığını hissetme sebebi, duygularını bulma sebebi. Bir insan için her şeyini feda edebileceğini hissetme sebebi.

Lisa zihninde bir zaman makinesi yarattı. Ama o zaman makinesi sadece Jennie'nin oraya geldiği günden başlıyordu. Belki de asırlar geçtikten sonra bir yüz gördüğüne şaşırdığı an.

Birbirlerine hayatını anlattıkları an.
Gülümsedikleri an.
Ağladıkları an.
Kalplerinin birbiri için atmaya başladığı an.
Bağlandıkları an.

Sonuncusunu boşverdi, onlar nefes almaya başladıklarından beri birbirlerine bağlıydı zaten...

Zaman makinesine geri dönecekti. Dönecekti ki; o anda bi davetsiz misafir geldi. Bunu beklemiyordu. Göz kapaklarını kapamadan açık tutmaya çalıştı. Güzel anları düşünmeye geri dönmek istiyordu. Yapamadı.

•••

Seulgi uzun zamandır oraya uğramıyordu, şu an bir anda neden gelmiş olabilirdi? Ne sıkıntısı olabilirdi? Ne derdi olabilirdi? Lisa'yı görmek mi istiyordu? Bu hâle gelmesi onu mutlu ederdi. Lisa sinirlendi. Yavaşça kendisine doğru gelen cadıyı gördükçe içindeki öfke daha da alevlendi.

Her şeyin nedeni olan bu varlığı görmek ona sadece rahatsızlık vermişti.

Cadı yığılmış bedenin tam yanında durdu. Gözlerinde görebiliyordu, bu ona haz vermişti. Sanki tüm söylediği sözlerin sonucunu, doğruluğunu görmüş gibi. Sonra kafasını kafesin içine dikti.

Dark Paradise // JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin