ZORA SARILDIK/TAMAMLANDI

9-KALBİME DEĞDİN NİHAYET

''Soru değildi, çok güzelsin ''

Ali Deniz operasyon sırasında başına aldığı darbe sonucu, ne dediğinin farkında değildi bence, bu cümlesinin tek açıklaması buydu.

''Yha şapşik'' diyerek koluna vurup gülebilirdim, eğer aklımı yitirmiş olsaydım. Tamam Ali Deniz yanımda olduğunda çok da akıllı olduğun söylenemez ama bizde her cümleye eriyip gidecek kalp yoktu.

Beni güzel buluyor olması, beni biraz mutlu ederdi ama o kadar. Bizde herkes gibiydik. İki gözümüz bir burnumuz, sağlıklı bir yüzümüz vardı, her ne kadar Ali Deniz'in güzel yüzü yaralar içinde olsa da. Bende sıradan bir tipe sahip ortalama bir Türk kızıydım işte, herkes gibiydim.
Sizi insanlardan ayıran en önemli özelliğiniz kalbinizdir, ruhunuzdur. Önemli olan kalbi sevmek değil midir?

Ben benim kalbimi sevmesini daha çok isterdim, güzel olanı herkes severdi çünkü. Ali Deniz çok yakışıklı bir adamdı bu su götürmez bir gerçekti ama ben onun kalbine, o güzel yüreğine aşık olmuştum.

Bir insanın yüzünü seversiniz, ama kalbine aşık olursunuz.

Ali Deniz'in yüzüme ettiği bu iltifat benim için çok bir şey ifade etmiyordu. Ben Ali Deniz'in en çok kalbini sevdim. Yüz güzelliği bir zaman sonra fayda etmez kalbe. İnsan sadece kalp güzelliği arar. Tüm dünyayı gezip, arasam bulamazdım Ali Deniz'deki gibi bir kalbi. Ki hoş aramazdım ya neyse.

Ben onu bu kadar özel severken o benim yüzüme iltifat ediyordu, hayır Ali Deniz ben seni bu kadar yüzeysel sevmedim, senin de beni böyle sevmeni istemem.

''İyi akşamlar.'' diyerek kalktım yanından ve evime geçtim.

Şuan bana 'çok yanlış düşünüyorsun adam sana güzelsin dedi daha ne istiyorsun?' diyebilirsiniz, ama ben Ali Deniz'i bi başka seviyordum, eğer o da beni sevecekse sadece fiziksel görüntümle sevmesin. Ali Deniz'in çevresinde çok güzel, sıradan olmayan kızlar da var, onlara da söylemişse aynı cümleyi? Bunun için ona kızamam, beni sevecekse herkes gibi sevsin istemem, beni sevecekse herkes gibi olmayan yanıyla sevsin isterim. Eğer olmayacaksa da hiç sevmesin isterim.

Zaten sevmeyecekti değil mi, ne zaman beni sevebilme ihtimaliyse kanatlarını çırpsa kalbim o cümle kalbimin kanatlarını kırıyordu.

''Bin tane kalbim olsa, birini bile ona vermem.''

Ya bu cümlenin arkasında dur, ya da beni herkes gibi sevme Ali Deniz.

Beni benim seni sevdiğim gibi sevmeni de beklemiyorum senden, mümkünatı yok çünkü benim seni sevdiğim gibi sevemezsin beni. Ben kimselere göstermediğim yanımla seviyorum seni, ben yaralarından seviyorum seni...

Eğer bir gün o güzel kalbini bana açarsan, özel olayım isterim Ali Deniz, en az kalbin kadar güzel olayım isterim.

Hem ne hakkı vardı bu adamın benim dengemi bozmaya? Ne hakkı vardı bana istediği gibi davranmaya? Ne hakkı vardı benim canımı yakmaya?

İltifatı karşısında sırıtarak odamda ''Beni güzel buluyormuş yia canım'' diye dönüp duramıyordum işte. Davranışları izin vermiyordu buna çünkü. Ben Ali Deniz bulmacasını çözemiyordum, elimdeki şifreler yetmiyordu onu anlamama, ve yavaş yavaş onu anlamaktan da vazgeçerken, aklımı karıştırıyordu.