Bölüm 7: "Bataklık"

458 175 129
                                    

Oyuncağın kırıldı diye üzülme çocuk. Büyüyünce kalbin paramparça olacak.

Cemal Süreya

Multiye bayıldım 😍

Keyifli okumalar 👋

🐘🐘

Çocukken oyun oynamazdım; çünkü çocuklar benden korkarlardı.

Benden korkar ve oyuna davet etmezlerdi.

Bende sormazdım onlara.

Onlar oyun oynarken sadece izlerdim. Kaldırımın kenarına oturur ayaklarımı kendime çeker onları izlerdim.

Sessizce izlerdim.

Onlar gülerdi, kahkaha atar, koşup oynarlardı; ama ben hiçbirini yapmazdım.

O yaşta, oyun oynamam gerekirken ben defalarca ölüyordum.

Kimsede görmüyordu ölüşümü. Kimse fark etmiyordu. Etmek istemiyorlardı ya da.

Küçükken yaptığım gibi kaldırım kenarında oturuyordum. Dizlerimi kendime çekmiştim ve bakışlarım dışarda top oynayan çocuklardaydı.

Yoldan gelip geçenler bana bakıyorlardı. Ben onlara bakmıyordum ama hissediyordum.

Onlar bana bakıyorlardı; gözlerimde çırpınan ruhumu görmüyorlardı.
Ben onlara bakmıyordum; bana baktıklarını hissediyordum.
Ben onlara bakıyordum; kırıklıklarını görebiliyordum.

Benim özel bir gücüm mü vardı?

Allah'ım insanlara da o güçten ver!

"Yavaş vur Ahmet!" bir kızın sesiydi bu. Topa hızla atan oğlan çocuğunu uyarıyordu. Çocuğun attığı top başka bir çocuğa ulaşırken kız çocuğu topu atan çocuğun yanına gelerek kolunu tuttu. "Yavaş vur, Osman'ın canını yakacaksın."

Çocuk olsaydık, top bize çarpınca acısaydı kalbimiz.

"Tamam Yeliz," dedi oğlan çocuğu ve kızı kendinden uzaklaştırdı. Kız kenara ilerlerken gülüyordu. Top oynayanlar yaklaşık yedi yaşlarında olmalıydılar.

Gözlerimi onlardan ayırmazken, sokağın başında elinde poşetlerle bir oğlan görüldü. Uzun boylu, genç ve oldukça iri yapılıydı. Elindeki poşetlerle çocukların yanına geldiğinde çocuklar onun bacaklarına sarıldılar.

"Maviş! Maviş!" diye bağırıyorlardı. Adı mı Maviş idi? Üstündeki sweati mavi idi ama birinin adı Mavi olur muydu ki?

Diz çökerek çocukların boyuna ulaşıp hepsine teker teker sarıldı ve poşetten çıkardığı çikolatayı onlara dağıttı. Böyle iyilik dolu insanlar var mıydı?

Sevinçle bağırarak teşekkür eden çocuklar kaldırıma oturarak elindeki çikolatalarını yediler. Oğlan ise bulunduğu yerden doğrularak tozlanan pantolonunu silkeleyip elini poşete daldırdı. İki tane çikolatayı eline alıp poşeti karşı kaldırımdaki çöpe atıp çikolatayla yanıma geldi. Bir çikolatayı bana uzatırken birini de kendine aldı. Bakışlarımı onun  mavi gözlerine çevirmemle çocukların neden 'Maviş' dediğini anlamıştım.

haberin olsun || •texting•✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin