Şansın Dönüşü

Şapşal 2

"Ahahaha Ross! Ölcem dur. Ne olur dur.  Offf! Ohhhh! Yaaa Ross yeter cidden. Öluyom. Aaağhhh! Oooğhhh!"

Ne yapiyonuz siz? Ne oluyo orda. Dediğinizi duyar gibiyim. Fesatlaşmayın bir önce. Şimdi olayı yeri sarıp anlatayım.

Yarım saat önce:

"Sen az önce ne dedin? "

Eyvah bu 'şapşal' dememe mi alındı yosa?  Tabi ona alındı.  İşte şimdi yandık.

"Sıra sende dedim. "

"Ondan önce. "

"Bana bakmana şaşı… " parmağını dudağima getirip önce beni susturdu. Sonra da çekip bana tehdit edici bir şekilde salladı.

"O değil.  Az önce sen bana 'şapşal' dedin. "

"Öyle mi dedim? " en iyisi farkında değilmiş gibi yapmak. Nolur çakmasın.

"Demedin mi? "Dedi yine tehditkar bir şekilde. Cevap vermezsem çok kötü olacakmış gibi. Hemen bir şey söyle.

"Dedim."hemen söylediğim şey çok güzel yani. Harika. Ama daha önemlisi Ross'un yüzüne takındığı şey sinsi gülüş mü? O benim üzeyie mi eğiliyo. Ne olur düşündüğüm şey olmasın. Olamaaaaz. Bir günde iki kere kaldıramam. Hem o da utanmıştı  tekrar olmaz değil mi? Gittikçe yaklaşıyor.

Ross iyice üzerime gelip beni yatağa itti. Böylelikle ben yatakta yatar pozisyona geldim. Sonra o da daha çok üzerime geldi. Yüzünü yaklaştırdı yaklaştırdı. Dudaklarımizin arasında 1cm ya var ya yok. Dudakalrım istem dışı aralandı ve nefesim hızlandı. Kalabim 4 nala koşuyo. Kızım nereye koşuyon sen bir uslu, edepli kalanmiyon mu sen? Ross biraz daha yaklaştı dudakalrımız deyiyo. Kalbim 4 hala değil artık jet motora takmış Formula1 yarışlarında 1.yi geçti. Eveeet size soru. Bir yarışta 2.yi geçerseniz kaçıncı olursunuz? Offf bu da nereden çıktı. Ne diyoduk. Hah! Dudaklarımız belli belirsiz değiyir. Birimiz konuşsa tam değecek.

"Bunu sen istedin küçük cadı. "

Ne oluyo lağn?  Ben neyi istedim. Ne hayır! Olamaz! Ölcem olum bir dur.

………..

Şimdi:

Anladığınız üzre Ross beni yarım saattir durmadan gıdıklıyor. Ölcem artıkyeter diyom anlamiyo. Offff offf!

"Yetme yetmez. Hem böylelikle senin itiraf etmene de gerek kamadi mesela. Gıdık aldığını öğrenmiş oldum. "

"Ahhhh! Iyide.ohoh! Sıra zaten. Hihihiiii! Sendeydi. Yaaağğ! "

"Demek öyle? "

Oh be sonunda durdu. Okuyordum. Ama hala gülmemi durduramiyom.

"Öğhhö öğğğhhhhhhhöooooo! Ross, ohhhğggghooo! "

"Nina!"

Nereden çıktı bu öksürük krizi şimdi. Nefes alamıyorum.

"Nina! Ne oluyor? Mosmor oldun Nina? "

"Su. Ohhhhoğooo! Ross. Oğhhhoooo! Su. "

"Tamam güzelim. Nefes al. Nerdeydi su! Komidin, Komidindeydi. Komidin nerdeydi?"

Uçtu bu çocuğun aklı uçtu. Bir suyu veremedi. Deli danalar gibi dolanıp duruyo odada.  Ben burda hala ölsürüyom. Boğazım acıdı ölsürürken yaa.

"Al Nina'm. İç. O kadar gıdıklamamalıydım. Nasıl akıl edemedim. Ah benim akılsız başım. Gül gibi kızı öldürüyordum. Ama sen de o kadar güzel gülüyordun ki. Cennet gibiydi. Özür dilerim Nina'm. Özür dilerim. "Ne? Benim gülüşümü seviyor.