Roooooooooooss

337 25 3
                                    

Gerçekten baya gecikti. "Very sory."  diye biliyorum sadece.Bunun için Diğer bölümlerden uzun olmasına çalıştım.

     Ross'un gözlerine bariz ortada olan  mahçup,üzgün duyguları vardı ve nemliydi

    Ne yani nemli miydi? O da çok korkmuş anlaşılan. Sonra kapının açılma sesi gelince ikimizde kapıya odaklandık.

     Annem ve babam endişe ve korku ile içeriye daldılar. Hemen yanıma geldiler ve önce annem beni sıkı sıkı sardı. Yani bildiğin sarmaladı. Buna sarılmak denmez. Sonrada benim biricik canım babam geldi de anneme beni bıraktırıp kendisi sarıldı.

     

    Bizim sarılmak faslımız sona erince babamın gözleri Ross'a kaydı. Bana kaş göz işaretleri ile kimseye çaktırmadan "Kim bu"  dedi. Ben de artık tanıştırma vaktinin geldiğini anladım.

     " Babacım, annecim bu Ross. Ross, annem ve babam."

      "Memnun oldum. Ben çok hızlı gidiyordum. Farkına bile varmadım. Sonra zaten bu."

    

Diye telaşla bir çırpıda bunların hepsini sıraladı. Tabiiki de bunu yapan Ross tu.  Biz - annem, babam, ben- ağacının açık bir şekilde ona bakakaldık. Sonra babam annem ve benden önce kendini toparlayıp

"Sakin ol şampiyon seni suçlayan ya da sana bir şey diye olmadı. "

Diyince hepimiz güldük. Yani Ross hariç hepimiz çünkü ne olduğunu tam anlayamamış olsa gerek. Tabi geldi bana çarptı ailemin bu olayın üstüne espiri yapmak yerine ona esip güreyeceğini düzümüştür büyük ihtimalle.

    

       Babam sonra" Biz de memnun olduk. Sonuçta anladığım kadarıyla sen de korkmuş ve dersini almıştın dır. Bu arada teşekkür de ederim ayrıca herkes çarptığı kişiyi hastahaneye getirmez. Aksine kaçabilir bile. Bunun içinde şikayette bulunmayacağız. "dedi. Aslan babam yaptı yine yapacağını.

    

   " O zaman kendimi affedebilmem için yada Size teşekkür etmek için Nina'nın her gün ziyaretine gelip ona yardım etmek istiyorum. Tabi siz de izin verirseniz. Çünkü kendimi çok suçlu hissediyorum."

     "Buna gerek yok aslında ama yine bilmiyorum. Nina sen ne dersin Babacım?"

      

     "Buna gerek yok çünkü annemle sen varsın zaten baba." dedim aslında içimden "Ne de güzel olur. Sıkılmam hem." diyesim vardı. Neyse iyiki öyle demedim yanlış anlaşılır zaten hem ne diye bana yardımcı olmaya gelecekmiş şunun şurasında daha iki kere tesadüfen karşılaştık deilmi.

   

     "Gelmezsem kendimi asla affetmem vicdan azabı duyarım. Ne de olsa suçluyum." dediğinde babam dayanamayıp "Tamam zaman gelirsin hem de evde Nina'nın canı Sıkılmaz." dedi.

     Babamla annem benim çıkış işlemlerini halletmek için odadan çıkınca ben ve Ross odada Vanlı kaldık. İçinizden de çıt çıkmıyordu. Ta ki Ross'un telefonu çalan kadar.

     "Alo"

................

     "Tamam geliyorum biraz bekle."

...............

      "Görüşürüz."

Telefonu kapatıp bana döndü.

Şansın DönüşüOù les histoires vivent. Découvrez maintenant