10- İtiraf

383 37 72
                                    

🌺Yukarıdaki resmi ben yaptım👉👈🌺

"Harika ! O zaman hemen çıkmamız lazım."

°°°

Şu an otelin önündeydiler ve
Jotaro'nun içinde tarif edemediği bir his vardı .

Sanki içinde bir şey uçuşuyordu ve neden olduğuna dair en ufak bir fikri yoktu. Kafasındaki bu düşünceleri küçük bir çabayla uzaklaştırmaya çalıştı:

"Taksi en fazla 10 dakikada gelir."

Yanındaki kızıl saçlı adamın saçıyla oynadığını farketti. Yüzünün yanındaki uzun saç tutamını parmağına dolayınca gerçekten çok tatlı- şimdi niye bunun hakkında düşünmüştü ki? Bunca zaman sonra tek olan arkadaşıyla buluşuyordu ve garip davranmak şu an isteyeceği en son şeydi.

Yine de yüzünün kızardığını hissedebiliyordu. Şapkasını yüzüne doğru çekti... Yare yare daze..

Soru sormamasına rağmen yanındaki adamdan bir yanıt aldı:

"Aslına bakarsan burdan gideceğimiz yer pek uzak değil, ben de yürüyebileceğimizi düşünmüştüm."

"Tamam..."

İkisi beraber yürümeye koyuldular. Hava sakin ve güneşliydi. Etraftaki tek ses yoldan geçen arabalarınkiydi... Jotaro aslında bunca zamandır yorgun olduğunu yeni anlıyordu. Tüm bu katil yakalama ve boşanma işleri onu fazlasıyla yıpratmıştı. Artık günlerimi böyle daha sakin geçirsem iyi olur diye geçirdi içinden.

Aynı zamanda yanında Kakyoin'in olması da fena değildi. Genelde bir yerlere giderken yanlız oluyordu. Ya da gördüğü kişiler Josuke'nin arkadaşlarıydı... Onların da pek huzur verici değillerdi.

Jotaro'nun arkadaşı olduğu pek söylenemezdi. İnsanlar ondan kaçtığı için değildi. Daha çok içine kapalı biri olduğun başkalarını kendi dünyasına dahil etmemeyi seçiyordu. Birkaç istisna  hariç...

Kakyoin de bunlardan biriydi. Tanışmaları biraz olaylı olsa da ikisi de kısa zaman içerisinde kaynaşmışlardı. Arkadaşlıkları az biraz zorunlu da olsa da,  bundan şikayetçi değillerdi.
Birinin sakinliği diğerinin sessizliğiyle uyumluydu...

"Hey Jotaro"

Siyah saçlı adam yanındaki arkadaşına baktı.

"Efendim?"

"Evlendiğinde niye beni çağırmadın? "

Jotaro ... Şu an her şeyi beklerdi ama bu sorunun geleceğini hiç düşünmemişti.  Daha önceden süşünmüş olsa bile verebileceği mantıklı bir cevabı da yoktu.

"Neden şimdi bunu soruyorsun?"

"Bilmem , belki de ilk ve en yakın arkadaşımın beni en mutlu gününde neden görmek istemediğini merak etmişimdir?"

"...çoktan boşandık."

Tekrardan sessizlik oldu. Ama bu sessizliğin çok fazla şey söylediğini ikisi de biliyorlardı. Önlerine bakarak yürümeye devam ettiler...

Jotaro sonunda yerden başını kaldırıp Kakyoin'e baktığında onun yanında olmadığını gördü. Uzun saçlı adam diğerinin durduğunu farketmeden ilerlemeye devam etmişti. Aralarında yaklaşık yirmi adımlık bir mesafe vardı.

Kakyoin olduğu yerde durmuş Jotaro'ya doğru bakıyordu. Arkasından esen rüzgarsa, kızıl saçlarını yüzüne doğru savuruyordu. Eliyle bu tutamları kulağının arkasına doğru ittirdi. Bu ilk merdivende karşılaşma anlarına benziyordu...

Eski Bir Arkadaşla BuluşmaWhere stories live. Discover now