2-Gereksiz teşekkür

458 39 46
                                    


-"bayım, istediğiniz yere geldik."






Jotaro bu sözü duyar duymaz arabanın kapısını açtı.Taksici onun bu acelesine bir anlam verememişti. Jotaro elini hemen cebine attı .Taksiciye ne kadar tuttuğunu sormaya vakti yoktu.Hızlı hareketlerle cebinden birkaç tane yüzlük banknot çıkardı.

"Üstü kalsın"

.....



Jotaro hızlı adımlarla okulun kapısının önüne geldi.Etrafındaki öğrenciler her hangi bir olay yokmuş gibi günlük hayatlarına devam ediyorlardı.Jotaro gözlerini etrafta gezindirdi.Okulun dış cephesinde ve bahçede hasar gözükmüyordu.Bu da onun aklına daha kötü bir ihtimali getirdi...

Saldırgan hâlâ içerdeydi.Jolyne de öyle...


Jotaro vakit geçirmeden yanından geçen öğrenciyi durdurdu:

"Olay yeri nerde?"

Kız ani sorulan bu soru karşısında afallamıştı:


"Olay yeri mi?Ne olayı?"

Yanındaki kız onu dürttü:

"Belli ki resim sınıfındaki kavgayı soruyo, sersem."

Jotaro yanıtını almıştı.Hızlı adımlarla,okulun giriş kapısına yöneldi.Her yerde çıkışa doğru yürüyen hatta koşan öğrenciler vardı .Muhtemelen okulun çıkış saatiydi.Okuldan dışarıya akan öğrenci kalabalığı, Jotaro'nun ilerleyişini yavaşlatıyordu.Jotaro'nun bununla kaybedecek vakti yoktu..

Birkaç saniye ona muhtemelen yeterdi.Sakin kalıp gücünü koruması gerektiğinin farkındaydı ama şu an, Jolyne tek başınayken ,böyle bir ihtimal söz konusu değildi.Ardından bir ses koridorda yankılandı:

"The world!"

Bütün bir kalabalık bir anda durmuştu.Gürültü ve şamata bir anda kesildi.

Jotaro çevik hareketlerle öğrencilerin arasındaki boşluklardan ilerledi.Şu an saniyelerle yarışıyordu.Muhtemelen iki saniye olmuştu bile ama henüz yolun yarısındaydı.Böyle ilerleyerek vaktinde varamazdı.

Star Platinum bir anda ortaya çıktı.Stand öğrencilere zarar vermeden kalabalığı açıyordu.Jotaro açılan bu yoldan yararlanarak merdivenlere vardı.

Ardından yine konuşma sesleri duyulmaya başlandı.Zaman normal akışına dönmüştü.Jotaro bu sefer 4 saniyeliğine zamanı durdurmayı başarabilmişti ancak kaybedecek bir salisesi dahi yoktu ...

Okyanus mavisi gözlerini etrafta gezindirdi.Aradığı tek şey resim sınıfı yazan bir tabelaydı.Sınıf bu katta değildi anlaşılan .Çünkü etrafında olan tek şey idarecilerin odalarıydı.

Okul iki binadan oluşuyordu ve bu iki bina da beşer katlıydı. Aceleden Jotaro'nun aklına konuştuğu kızlara sınıfın yerini sormak gelmemişti.

Kendine lanet okudu.Başka bir öğrenci bulma umuduyla etrafına bakındı.Tek bir kişi bile yoktu.Okulun dakikalar içinde boşalmasına şaşırdı.Ardından aklına kendi lise yılları geldi.O da hep okuldan ilk çıkanlardan biri olurdu.Jotaro hemen zihnini boşaltmaya çalıştı.Şu an bunu düşünecek vakti yoktu.

Okulun geniş merdivenleri uzun bacakları sayesinde üçer üçer çıktı.Jotaro belki de hayatında ilk defa iyi ki uzun boyluyum diye içinden geçirdi.

Birinci kata vardığında hemen etrafına baktı.Bu koridorda müdür odası vs. olmadığı için zemin kata kıyasla daha uzundu hemen bir uçtan başlayıp diğeri uca kadar olan bütün tabelaları okumaya koyuldu.

Eski Bir Arkadaşla BuluşmaWhere stories live. Discover now