6. Bölüm

421 34 5
                                    

"Biliyor musun Jongin ? Seni öldürmeyeceğim. Seni yaşarken ölmeye mahkum edeceğim."

"KRIS ! ÇABUK AMBULANSI ÇAĞIR !"

Koşarken bağırmıştım. Sehun'un yanına geldiğimde hemen kurdaleyi çözmeye başladım. 'Dayan Sehun dayan.' Kurdaleyi aşağı tarafta ki yerinden çözünce yere savrulmuştu.

Akvaryumun içine girmem lazımdı daha doğrusu üst bölgesine çıkmam ama bu olması gerekenden fazla büyüktü. Sehun içerde baygındı.

"Kris !"

"Geldim neler oluy- Aman tanrım."

"Bana bir tane merdiven bul."

"Tamam hemen hemen."

Bu sırada benimde su seviyesini azaltmam gerekiyordu. Bende Sehun'a zarar gelmeyecek şekilde akvaryumun alt yerinden bazı bölgelerine kurşun sıktım. Bu akvaryumu kırmazdı ama benim yine de dikkatli olmam gerekiyordu bu yüzden aralarını açarak yapmıştım.

Su deliklerden hızla akmaya başladı. Ama su seviyesi yavaş yavaş iniyordu. Nerde kaldı bu Kris.

"Ah lanet olsun. Dayan Sehun lütfen dayan."

"Getirdim." Kapıdan seslenmişti.

"Çabuk çabuk getir."

Yanıma getirdiğinde akvaryuma doğru konumlandırdım.

"Kris ben Sehun'u dipten alıp yukarı getireceğim. Şu an baygın olduğu için yüzemiyor. Sende ben akvaryumun içine girdiğimde bekle Sehun'u sana vereceğim. Ekipi de çağır ihtiyacın olacak."

"Tamam tamam anladım sen çabuk gir. Ben çağırıyorum."

Ben merdiveni çıkarken Kris telsiz ile ekipi çağırmıştı. Çoğu yakın olduğu için hemen gelmişti. Ve bende akvaryumun başına gelmiştim. Üst bölgesine çıkıp kapağın o tarafa doğru yürümüştüm. Gerçekten bu akvaryum denilemeyecek şey bir oda gibiydi. Doğrusu daha büyük. 

Kapağı hemen açıp içine baktım. Sehun baygındı, elleri ve ayaklarıda bağlıydı. Saçları ahenkle suyun içinde dans ediyordu. Yere oturdum ve ayaklarımı sarkıttım. Derince bir nefes aldım ve elimle burnumu kapatarak suya girdim.

Fazla soğuktu. Aşağı doğru inmiştim. Ayağım yere değdiğinde kendimi hafif yukarı ittim. Gözlerimi açtım biraz dayandıktan sonra normal geliyordu. Bulmak için baktığımda Sehun'u gördüm, köşe tarafa yakındı. Onun olduğu tarafa yüzmeye başladım.

Yanına geldiğimde hala baygındı. Elleri ve ayakları bağlı olduğu için hareket edemiyordu. Direk yuzmesini engelliyordu ayık olsada. İp ile değil sert plastik bir şey ile bağlanmıştı. Yanımdaki bıçağı çıkartıp hemen kestim.

Gerçekten bu su, işi çok fazla zorlaştırıyordu. Dibe inmemeye mi çalışsam bunu mu kessem. Tanrım ! Biraz uğraştıkdan sonra kesilmişti. Sehun'un elinden tutup hızlı bir şekilde yukarı yüzmeye başladım.

Kapağın oraya geldiğimizde Sehun'un bir kolunu kendi omzuma atmıştım bende kendime çekip sıkıca kolumla onu sarmıştım. Elim kolun altından sıkıca belini tutuyordu. Biraz gayretle boştaki elimle kapağa tutundum. O sırada önümde bir el belirdi. Elin sahibine baktığımda Kris olduğunu gördüm.

"Sehun'u tut Kris."

"Tamam."

Sehun'u biraz daha yukarı doğru yükseltmeye çalıştım. Kris onu tutmuştu.

"Yavaş ve nazik çek. Kris yavaş ol !"

"Sende biraz sakin ol Luhan."

"Tanrı aşkına nasıl olabilirim ?!"

My StrawberryWhere stories live. Discover now