4. Bölüm 1. Part

490 32 6
                                    

Önerilen Şarkı : Evanescence - My Immortal 

.

.

.

4. Bölüm 1. Part

Sabahın erken saatlerinde uyandım. Yataktan onu bunu kırarak küfrederek değil. Mutlu, huzurlu, sıcacık ve aydınlık kalkmıştım. Terliklerimi giydikten sonra banyoya gittim. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım.

Odadan çıkıp Sehun'un odasına gittim. Hala uyuyordu. Üstü biraz açılmıştı. Üstünü örttükten sonra odadan çıktım.

Bu gün işe gitmem gerekiyordu o yüzden hızlı davrandım. Sehun'a güzel bir kahvaltı hazırladım. Omlet, yumurta, kahvaltılıklar, portakal suyu ve çay. Tamam pek güzel değildi bir erkek olarak elimden anca bu kadar geliyor. Umarım Sehun beğenir.

Yukarı çıktım ve hazırlanmaya başladım. Polistim şu üniformalı olanlardan değil sivil olanlardan. O yüzden rahat bir şeyler giyiyordum. Siyah vaz geçilmezimdi. Altıma siyah spor kapri modelinde ama uzun olan pantolonumu (Hani caprilerde cepleri sağda ve solda alt alta baya fazla oluyo ya o modelde boyu uzun anlatabildim mi bilmiyorum) üstüme de bedenime oturan bir t-shirt. Kelepçeleri kemerimin arka tarafına, Beretta 92 model silahımı sağ tarafıma,yedek olarak ayak bileğime Beretta 950 Jetfire model silahımı, American jopumu sol tarafıma ve Victorinox bıçağımı yerine taktım.

Ve hazırdım. Bugün devriye gezecektim ve tam takım olmam gerekiyordu. Normal zaman olsa bir silah alırdım ve ofisimde oturur kahve içerdim hatta bazen silah almadığım günlerde oluyor. O günlerde genellikle dosyalarla ilgileniyorum.

Odadan çıktım mutfağa indim. Sehun hala uyanmamıştı. Bende kapıya çileklerim gelmiş mi diye bakmaya gittim. Ve evet kırmızı kırmızı bana bakıyorlardı. Yerden aldım kapıyı kapatıp tekrar mutfağa geçtim.

Bir kapa güzelce doldurdum. Ah harika gözüküyorlar. Dilimle dudağımı yaladım ve ağzıma bir tanesini aldım.

"Mmm... Bu mükemmel."

Evet çileklere karşı çok büyük bir zaafım vardı. Küçüklüğümden beri. Küçüklük demişken... sahi hiç küçük olmuşmuydum ? Bedenen küçüktüm ama ruhum bir yetişkinin taşıyamayacağı kadar karanlık, ıssız ve yalnızdı. Küçükken acının ne olduğunu tatmıştım, diğer çocuklar gibi arabalar ile oynamam gerekirken ben en büyük oyunu oynuyordum. Oyunun adı "Hayat "  dı. Oyunun kuralı ise hayatta kalmaktı. Ne olursa olsun her şeye karşı durmaktı. Ben acının şekil almış haliydim. Ben başkası için yaşayacağıma, kendim için ölüyordum. Buna yaşarken ölmek demiştim. Ama şimdiye bakıyordum da belkide sonsuzluğa ereceğim gün için yaşamanın vakti gelmişti. Ama bunun için en başta sonsuzluğumu bulmam gerekiyordu.

Kapıda dikilen Sehun'u fark etmemle anılarımdan ve düşüncelerimden kurtuldum.

"Ah uyandın mı Sehun ? Fark etmemişim. İyi uyudun mu ?"

"Evet çok güzel uyudum da sen iyi misin hyung ?"

"Ben mi evet evet 'iyiyim'."

"Çok kötü bir yalancısın hyung."  Sehun masaya yaklaşırken söyledi. Afallamıştım.

"Ya bakıyorumda büyüklerine yalancı diyecek kadar iyi uyumuşsun." 

"Ben sadece gördüklerimi söylüyorum hyung."

"O kadar çok mu belli oluyor ?"

"Dikkatli baktığında."

"Sen yüzüme neden dikkatli bakıyorsun ki ?"

Bu seferde Sehun'un yüzünden belli oluyordu afalladığı ama konuyu değiştirmeye çalışarak konuştu.

"Ah bu kahvaltı benim için mi hyung ?"

"Evet. Sen ye benim işe gitmem lazım."

"Ah anladım kıyafetinden belli oluyor. Böyle daha erkeksi olmuşsun."

"Önceden değilmiydim ?"

Bıçağıyla omleti keserken bana dönüp eliye az işareti yaptı "Birazcık"

"Yanımda silah varken bunları söylemen çok büyük bir cesaret Oh Sehun."

Ve Sehun sadece yutkunmakla yetinmişti. Luhan ise devil smile takınmıştı. Luhan, Sehun'un yemek yiyişini izlerken kapı çaldı. Ama Luhan dalıp gitmişti. Yemeklere mi yoksa Sehun'a mı orası aşikar.

Sehun dürterken söyledi. "Hyung kapı çalıyor açmayı düşünmüyor musun ?" 

Luhan yerinden irkildi. "Ah evet tamam tamam."

Mutfaktan çıkıp kapıya doğru yöneldim. Dışardakini fazlasıyla beklettiğim için kapı deliğinden hiç bakmayıp direk kapıyı açtım. Ama sonra çok büyük bir hata yaptığımı anladım. Karşıma onun çıkacağını bilseydim kapıyı hayatta açmazdım. Hem kendim için hemde Sehun için. Uzun bir süreden sonra ilk defa birisini düşünüyordum. Tam bir şans elde etmişken, yeni bir hayata başlayabileceğimi düşünürken önüme engel çıkıyordu. Her zaman ki gibi. Yeni bir sayfa açmazdım. Çünkü bir önceki sayfadaki yazıların izleri, yeni sayfasında belli olurdu. Ben yeni bir deftere başlardım. En baştan, tertemiz, yep yeni. Ama kapağı hep siyah olurdu. Gerçekten her şeye tamamen sıfırdan başlanılabileceğini mi düşündünüz ? Önceki defterimin üstüne yeni bir defter açardım. Bir sayfanın üstüne yeni bir sayfa açarak değil. Çünkü bir hikayeyi bitirmeden diğerine başlamayı sevmezdim. Ve şimdi 2 günlük mutlu hikayemin sonuna gelmiştim. Yeni bir defter alıyordum. Kim bilir belkide kaldığım yerden devam edebilirdim...

Y/N : Eveett arkadaşlar 4. Bölüm 1. Part 'ın sonuna geldik. Nasıldı ? Güzel miydi ? Peki konu nasıl olaylar iyi ilerliyor mu sizce ? Lütfen bana duygularınızı ve düşüncelerinizi yazın yorumlar benim için çok önemli. Vote ve Yorumlara göre 2. Partı yarın yüklerim. Sizin hikayeye verdiğiniz değer benim yazma şevkimi çok fazla arttırıyor. Bir hatam olduysa affola. Vote ve Yorumlarınızı bekliyorum. Takipte, sağlıcakla ve EXO ile kalın saranghaja -suho style-. Bu arada 2.19K olmuşuz çok teşekkürler 

My StrawberryWhere stories live. Discover now