01.11 ~|Kara Büyünün Sonuçları - Canavar

840 56 58
                                    

Medyadaki şarkıyla okuyabilirsiniz.

Keyifli okumalar...

Kapıyı açtıkları anda hiç beklemedikleri bir şeyle karşılaştılar.

Güneş ışınları onları yakıyordu.

"size söylemiştim yol yakınken bu büyüyü bozmalıyız. Bu büyü felaketimiz olacak." Merida nın aklına gölün karşısındayken ormanın sürekli 'yolculuk , sonu karanlık, gitmeyin' dediği geldi. Buraya hiç gelmemeliydiler. İçinden bir ses bunun henüz başlangıç olduğunu söylüyordu.

Birkaç gün evde kaldıktan sonra esther ve merida günışığı yüzüklerini yaptılar. Böylece güneşte yürüyebileceklerdi. Dışarı çıktıklarında herkes onlara ucube görmüş gibi bakıyordu. Eskiden onları evlerinde misafir eden komşuları artık istediklerinde onları kapı dışında bırakabiliyordu. Davet edilmedikleri sürece bir eve giremiyorlardı. Akmeşenin altında yetişen mine çiçekleri canlarını yakıyordu, dokunamıyorlardı.

Sonunda gece olduğunda mikaelsonlar Akmeşe yi ateşe verdiler. Ağaç tamamen küle dönene kadar beklediler.

Esther in büyüsü işe yaramıştı. Mikael in istediği olmuştu. Ama hesaba katmadıkları bir şey vardı.

Açlık...

Gizli gizli ara sıra beslenseler de gün geçtikçe doyumsuz hale geliyorlardı. Kana susamışlık onları yavaş yavaş ele geçiriyordu. Kontrolünü ilk kaybeden rebekah olmuştu. Ağacı ateşe verdikleri gün köylülerden birine alenen saldırdığında, Mikaelsonlar ın gerçek yüzü ortaya çıkmaya başlamıştı. Teker teker her biri kontrolünü kaybetti.

Esther ayana yı dinlemeyip bu büyüyü yaptığı için çoktan pişman olmuştu. Ailesini kan emici canavarlara çevirmişti. Üstelik sırrının ortaya çıkma ihtimali ödünü koparıyordu.

...

Merida nik in insanlığını koruması için elinden geleni yapıyordu. Bunun için onu kendi kanıyla beslemeyi defalarca söylese de nik kabul etmiyordu.

Diğer kardeşlerine de destek olmak için çabalıyordu. Gece gündüz bu büyüyü bozabilemek için çabalıyordu ama nafileydi. Her yolun sonu onların ölümüyle bitiyordu. Çünkü onlar ölüp geri gelmiş kişilerdi, büyünün bozulması demek onların tekrar ölmesi demekti. Üstelik esther çok güçlü bir büyü yapmıştı, bu büyü bozmak hiç kolay değildi ki artık imkansız olduğunu düşünmeye başlamıştı.

Tüm bunların arasında kafasına bir şey takılmıştı. O gün nik ile beraber ölmüştü, peki ya nasıl geri dirilmişti ? sonuçta büyü kendisine yapılmamıştı ve şuan diğerleri gibi ölümsüz de değildi. Nasıl dirilmişti? Bu soruyu kafasından atamıyordu.

...

Nik in değiştiğini hissediyordu merida. Eskiden çok nazik, naif biriydi, sanatı severdi, dövüşmeyi savaşmayı sevmezdi. Merida ya karşı herkese olduğundan daha kibar davranırdı. Gözlerinde, dokunuşunda, sesinin tonunda kendisine olan aşkını sevgisini hissederdi merida. Şimdiyse sanki Nik duygularını daha yoğun yaşıyordu. Çok çabuk sinirleniyor, Merida ya bir tanrıça gibi tapıyordu. Onu bir an olsun yanından ayırmak istemiyor, sanki daha az kibar olsa merida parçalara ayrılacaktı. Öyle tutkulu bir aşığa dönüşmüştü ki zaman zaman kardeşlerinin yanında merida yı utandırıyordu.

Bu değişimin büyünün etkilerinden biri olduğunu düşündü. Çünkü kardeşlerinde de benzer değişimler vardı. Kol ve rebekah daha çılgın olmuştu. Finn dönüştüğü şeyden ölesiye nefret ediyor, annesinin yanından hala ayrılmıyordu. Elijah ise, elijahın değişimi çok farklıydı. Bir sorun vardı ama Merida hala çözememişti.

THE HATE (& Klaus Mikaelson)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin