11} Infection

96 8 16
                                    

Diğerleri Will ile uğraşırken, El gittikçe tuhaflaşıyordu. El'in birden değişen davranışları ve diğerlerinin ona yüz vermemesi Mike'a çok şüpheli geldi. Emin olduğu bir şey varsa o da ortada bir sorun vardı ve kimse onu haberdar etmiyordu.
O da gidip her şeyi kendisi öğrenmeye karar verdi.
Üstüne daha kalın bir şeyler geçirdi, tam evden çıkacağı sırada El'in yerde oturmuş, önündeki boş bardağa buz gibi bir ifadeyle baktığını gördü. Elini kapıdan çekti, aptalca veya yanlış bir şey yapmaktan çekiniyordu ama o Michael Wheeler'dı, hata yapmak kimyasında vardı. Hemen daldı. "El?"

Mike, El başını çevirip korkunç bakışlar atana kadar geçen zamanı kestiremiyordu. "Ne var?"

Ne diyeceği hakkında gerçekten hiçbir fikri yoktu. Olsa da söyleyemezdi zaten, dili tutuldu. Kızın bütün damarları belirgin ve siyahtı, her an birini öldürebilir gibi delice bakıyordu. "Ne var dedim."

"Eee... Yok bir şey, boşver, önemli değil!" Panikle bir şeyler geveledi. El boğazına yapışacakmış gibi bakmaya devam ederken geri geri adım atıp hızla dışarı çıktı. Hemen bisikletine bindi. Eğer hayatında belki ilk defa çalışmaya başlayan mantığı olmasaydı, bir saat falan olduğu yerde kalırdı herhalde. Öylesine pedal çeviriyordu, nereye gidebilirdi ki?

Nereye gittiğini fark edince durdu, alışkanlıktan Byers'ların evine gidiyordu neredeyse. Solundaki ormanlık alana baktı, bu sefer de aklına Castle Byers geldi ama geçen yaz Will orayı tamamen yıkmıştı. Sebebini bilmediği halde suçluluk hissediyordu. O sırada birden aklına geldi.

Starcourt!

***

"Steve! Robin!" Dükkan boştu sanki, ki mantıklı olan da buydu çünkü kışın kimse dondurma yemezdi ama fısıltı gibi sesler duyuluyordu. Mike arkasını dönüp gidecekken Robin sadece görevlilerin girebildiği odanın penceresini açtı "Evet?"

"Dustin ve Will'i gördün mü?"

Robin "Bekle bir dakika." Dedi ve pencereyi kapattı. İçeriden karışık sesler geldi, Robin pencereyi geri açıp. "Hayır, burada kimse yok."

"Ama birisiyle konuştun! Duydum!"

"Hadi ya." Dedi Robin göz devirerek. "Bak Mike, burada seni ilgilendiren bir şey yok, kendi işinle ilgilen ki ben de kendi işimle ilgilenebileyim."

Robin pencereyi kapatırken Mike hiddetle kapıya yöneldi ve içeri girdiği anda bütün gözler ona dikildi.
Şimdi, kendinizi Mike'ın yerine koyun. Aptal, ne olduğunu anlayamayacak kadar şaşkın ve sinirli. Çocukluk arkadaşlarından biri metalciye dönmüş, neredeyse tanınmaz halde. Kimisi ona nefretle, kimisi kovarcasına bakıyor. Duvarlarda küçük, nefes alırmış gibi hareket eden sarmaşığımsı şeyler var. Odada tanımadığı kızlar arkadaşlarının yanında oturuyor. "Hiç söz dinlemiyorsun, değil mi?" Dedi Robin bıkkınlıkla.

"Burada neler oluyor!? Siz kimsiniz!? Will sen saçını mı topladın!?"

Will cevap vermeden kollarını sıvadı, yeni kıyafetlerine alışamadığı ortadaydı. "Sen açıklar mısın?" Dedi Dustin'e.

Dustin "Yine başlıyoruz." Diye mırıldandı. "Bak, şöyle bir şey var-"

Will araya girdi. "Hayır. Neden burada olmaması gerektiğini, açıklar mısın?"

Dustin kaşlarını çattı ve düşündü ama bir şey söylemeden Kaptan, Mike'ı işaret ederek "Bu yüzden" dedi.

Başta kimse bir şey anlamamış gibiydi ama sonra Arya ve Will bir şey fark etmiş gibi gözlerini kıstılar. "Aman tanrım," dedi Arya. "Bu da ne?"

"Jane'de olan şey, ona da bulaşmış."

"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
demons || stranger things [düzenleniyr]Where stories live. Discover now