1} The Hellfire Club

604 25 1
                                    

Koyu mavi araba, yaz sıcağında hızla ilerliyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Koyu mavi araba, yaz sıcağında hızla ilerliyordu. Sürücü camları sonuna kadar açmış, bütün dikkatini radyoda çalan müziğe vermişti. Önüne baktığında, eğer durmazsa bir grup gence çarpacağını fark etti ve sertçe frene bastı. Gençler, yaz gelmesine rağmen siyah, uzun kollu ceketler giyen tuhaf tiplerdi. Çantalarını yerde sürüklüyor, kitapları yere atıyorlardı. Okulu astıkları, her hallerinden belliydi. Sürücü birden öfkelendi. "Hem okulu asıyor hem önüme atılıyorsunuz! Sizi-"

Sürücü sözünü tamamlayamadan boğazında bir yumru hissetti, konuşamıyordu. Özellikle oğlan çocuğu ona gülümseyince, sebepsizce içi ısındı. Gençler bir süre adama baktı, sonra umursamaz ve hızlı adımlarla bir ara sokağa girdiler. Sürücü ne olduğunu anlayamamıştı ama buna kafa yormanın saçma olacağını düşünerek yoluna devam etti. Sürücü onların sadece ergenliğin nirvanasını yaşayan gençler olduğunu düşünmüştü. Ne var ki, çok yanılmıştı...

"Neredeyse ölüyorduk seni aptal." dedi oğlan.

"Kaptan varken mi? Mümkün değil kardeşim."

"Uzatmayın, sizi mankafalar!" diye bağırdı sert ifadeli, kızıl şaçlı kız. "Yeni kardeşimize sığınağımızı gösterelim."

El, onu götürdükleri depoya girince Dustin'in dejavu dediği şeyin ne olduğunu anladı. Kali ve arkadaşlarının yaşadığı yere benziyordu ama çok daha büyük, bakımlı ve düzenliydi. Oğlan sırıttı. "Ee, evimizi nasıl buldun küçük kardeş?"

Kızıl saçlı kız ona aldırmadan El'i üst kata çıkarttı. El endişeli de olsa onu takip etti. Üst kat bir tür çöplük gibiydi, fakat bir çöplüğe göre fazla düzgündü. "Kaptan... onu getirdim."

Hiç kimse cevap vermeyince El daha da rahatsız oldu. Ona yarım saat gibi gelen bir beş dakika sonra tonu değişmeyen, soğuk ve monoton bir ses konuştu. "Hawkins'li kız mı?"

"Evet, numarasını bilmiyorum ama o da bizden. Bundan adım gibi eminim."

Yine, uzun bir sessizlikten sonra çöplüğün arkasından bir kız çıktı ve yavaş adımlarla onlara doğru ilerledi. Yüzüne bakınca, ne düşündüğü anlaşılmıyordu. Kötü kötü bakışlar atmakta üstüne yoktu, hele bir de üstündeki punk kıyafetleri varken. Yırtık kamuflaj ceketi, siyah deri pantolonu, boynuna taktığı zinciri, simsiyah rimelleri ve insanı delip geçen elektrik mavisi gözleri El'in nefesini kesmişti. Dalga geçercesine ama dostane bir tavırla "Adını sana ben verdim, Arya. Onu hep taşıyacağına yemin ettin. Yanılmasan iyi edersin, buraya herkesi getirmeyiz."
Sonra El'e döndü ve korktuğunu anlayıp yüzüne cesaret verici bir gülümseme yerleştirdi. "Merak etme, sana zarar vermeyiz." dedi kısık sesle.

Sonra El'in bileğini tuttu ve dövmesi görünmesin diye taktığı kol bandını çıkarttı. Bileğindeki sayıyı görünce tatminkar bir ifadeyle kızıl saçlı arkadaşına döndü.
"On bir numara, bana yakınmış." dedi ve gözleri kendi bileğine kaydı. "Neden yeni kardeşimize kendini tanıtmıyorsun Arya?"

demons || stranger things [düzenleniyr]Where stories live. Discover now