6} Tryout

109 10 1
                                    

Erica o gün 1 saatten fazla uyumadı, arada sırada evden çıkıp kulübeye gidiyordu. Birkaç saat klübeyi gözetleyip, eve dönüyordu. Sabah annesi uyanıp onu kıyafetlerini giymiş, çantasını takarken bulunca buzdolabındaki waffleları alıp
"Bir dahakine çikolatalı sos al, karamel çok yapışıyor." dedi ve annesi bir şey diyemeden evden çıktı.

Bu konuda kendisinden daha tecrübeli birisinden yardım almalıydı ve o kişi de Dustin'den başkası olamazdı ama Scoops'a gittiğinde Steve ve daha önce görmediği bir kızdan başka kimse yoktu.

"Diğerleri nerede?"

Steve saçlarıyla oynadı, düşünürken bunu hep yapıyordu. "Ormana gideceklerdi, dışarıda hazırlık yapıyorlar."

Erica kaşlarını çattı "Ne hazırlığından bahsediyorsun çocuk? Biraz açık konuş!"

Steve de kaşlarını çattı ama o Erica'nın aksine gülümsüyordu. "Dün Byers'lar geldi ve Will'in tuhaf şeyler yaptığını gördük, Eleven gibi şeyler yapabiliyor mu diye kontrol edecekler." Sonra Erica'ya yaklaştı ve fısıldayarak "bilirsin, süper kahramanlar falan gibi."

Erica yüzünü buruşturdu, "Ve sen de bu saçmalığa inandın mı yani!?"

Steve dudağını değişik bir şekle soktu, başını salladı "ne derler bilirsin, Hawkins'de her şey mümkün. Hem çocukta gerçekten bir şeyler var." Erica kaşını kaldırdı, kollarını göğsünde birleştirdi.

"Mesela?"

Steve'in yanındaki kız gülümsedi "ışıklar, noel ışıkları."

Erica ofladı "Ee, ne olmuş ışıklara?"

***

Will, Dustin'in eline bir kask tutuşturmasıyla kendine geldi. Ciddi ciddi güçleri var mı diye kontrol ediyorlardı.

"Bi-bir dakika siz ciddi miydiniz?"

"Tabi ki Willy, her ihtimale karşı hazırlıklı olalım."

Will kaskı bir köşeye bıraktı "B-ben bunu yapabileceğimi sanmıyorum çocuklar, zaten her şey olabildiğince kötüleşiyor. Bir de bu güç işi olursa..."

Robin ona yaklaştı, Will'i her zaman en iyi anlayan o olmuştu. Eğildi ve ellerini Will'in omzuna koydu. "Bak, sana olanları biliyorum ve bunlar baş edilmesi zor şeyler ama sen... Şey, hâlâ hayattasın en azından."

Birinden bunu duymak tuhaf olabilir ama bir keresinde Will'in cenazesi bile yapılmıştı yani bu... onun için oldukça normal bir diyalogdu.

"Hazır mısın?" Robin güven vermek istercesine gülümsedi, Will başını salladı.

"Hey! Siz ne konuşuyorsunuz orada!?" Diye sordu Dustin.

Erica onlara doğru öğrenci yazılıdan düşük not aldıktan sonra koridorda karşılaştığı öğretmen edasıyla gelirken hiçbiri onu fark etmedi.

"Abla kardeş meseleleri." dedi Robin sırıtarak.

Onlar konuşurken Will derin bir nefes alıp kaskı ve Dustin'in güvenlik için getirdiği diğer tuhaf şeyleri taktı ve soğuktan kıpkırmızı ellerini ovuştururken yine düşüncelere daldı.

***

El'in başı ağrıyordu, bacağında inanılmaz bir acı vardı. Pantolonunun paçasını diz kapağına kadar çekti, korkudan küçük bir çığlık attı. Yarası kızarmış, damarları simsiyah olmuştu. Kalktı ve aynanın karşısına geçti, boynundaki damarlarda da silik koyuluklar vardı ama giydiği kıyafet yüzünden belli olmuyordu.
Kimse görmeden bodruma indi, acil yapması gereken bir telefon konuşması vardı. "Kaptan, neredesiniz? Görmen gereken bir şey var."

"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
demons || stranger things [düzenleniyr]Where stories live. Discover now