' Osman ağabey, iki lokmam kaldı bana tez bir tane daha yetiştir ' diye böğüren Akif'e Ali göz devirip ' Yavaş git sonra akşam ağabey karnım ağrıyor bir şey yap diye böğürme çünkü kılımı bile kıpırdatmayacağım ' dedi.
' OK! '
Kuzey, ekmeğini yerken aklında dönüp duran Kaynana ve cici gelin kelimeleri ile kuruluyordu. Ayar olmuştu. Madem bir kaynanası var ne diye kendisine bulaşıyordu ki?
Hayır, asıl soru neden bir kaynanası vardı?
Evlilikte bok mu vardı? Bu kadar meraklıydı?
Ne gerek var kaynanaya? Geline? Kocaya?
Özellikle Kocaya!
Çok lazımda ben ---
Ulan sikerim böyle işi!
Akif ise Yüzbaşının dalgın halinden anlayacağını anladığından Ali ağabeyine dönerek ' Gece de geleceğim kokoreç yemeye zaten sonuncuyu yiyem bari ' diye mırıldandı.
Ali ise dönecek olan muhabbetin farkında olduğundan ' Masal ile mi? ' diye sordu.
Akif, ağabeyinin pasına karşılık verdiğini anlayınca keyiflenerek ' He! Şu damat adayı ile tanışacağım bakayım taşaklı mı? ' dedi.
' Senden sekerse bana pasla, Bakalım kim o dalyarak '
' Valla söz konusu Masal ise, dalyarak olduğu kesin. Gerisine de bakacağım '
Ali ' Doğru ' diye mırıldandıktan sonra ekmeğinden ısırırken bir yandan da karşısında kendi kendini yiyen adama alttan alttan baktı.
Her türlü iddiaya vardı, O küçük cadı kesin şu an Kuzey'in evindeydi... ama bunu Kuzey bilmiyordu. E bu da hali ile onda sinir yapmıştı. Şaşırmamıştı. Masal'ı tanıyordu. Yapabileceklerini biliyordu. Allah beterinden kendisini korusundu. ( KORUMADI 😊 )
' E o zaman bu ekip komple bundan sonra buraya geliyoruz ' diyen Akif'e ters bir bakış atan Kuzey, bundan sonra kokoreç yiyebileceğini sanmıyordu.
' Ama yanımıza semer alalım, sana lazım oluyor '
' Ağabey, bu kadar kırıcı olmak zorunda mısın? '
' Değilim '
' O zaman olma '
' Zorunda değilim dedim olmayacağımı söylemedim '
' Zaten beni ilk gördüğün andan itibaren sevmediğini biliyordum ama bu kadar da yüzüne vurulmaz ki '
' Akif ? '
' Ağabey? '
' Canımı sıkma, canını almayayım boş yere '
' Ok ' dedikten sonra burun kıvıran Akif, rotasını Kuzey'e çevirdi fakat Kuzey bunu anından fark edip ayaklandı ve ' Size afiyet olsun, alayda görüşürüz ' dedi.
Ali ' Eyvallah ' dediğinde Akif ' Daha karpuz kesecektik ' dedi.
Kuzey ise cüzdanını çıkarırken ' Kelek gibi duruyorsun ' derken Akif'e bakıyordu.
Akif ise ağabeyine dönerek ' Bana karpuz mu dedi o? ' diye sordu.
' Evet '
' Bir şey yap '
Ali ise göz devirip Kuzey'e bakarak ' O kadar haklısın ki, KELEK olduğu kısımda özellikle ' diye homurdandı.
Kuzey ise gülümseyerek ' Eyvallah, hesap bende. Afiyet olsun size ' dediğinde Ali ' Emin misin? ' diye sormaya çalışırken Akif böğürerek ' Osman ağabey benim siparişim iki oldu ' dedi.
