Fragman yazayım bari yoksa bölümü tamamlayamayacağım :( Üzerimde kara bulutlar dolaşıyor ya sanki; iki kelimeyi bir araya getiremiyorum :(
Buyurunuz;
Kuzey, Ali'nin yanından çıktıktan sonra planı başlatmak için eve doğru yol aldı. Duş alıp, üzerini değiştirdikten sonra mutfağa geçti.
' Nereye oğlum
' Az işim var Sultanım '
' Ne işi? '
' İş anacığım iş '
' Ne işi Kuzey, Ne işi? ' diye ısrarla soran annesinin yanına doğru ilerleyip alnından öptükten sonra ' Sandığın gibi bir iş değil, çocuklarla takılacağız ' dedi.
' İçmişsin zaten, daha ne kadar takılacaksın çocuklarla? ' diye şüphe içinde konuşan Zeliha Hanım ' Sabrım taşmak üzere haberin olsun Kuzey ' diye ekledi.
' Anne sen bana yükleneceğine Ozan'a yüklensene hafta sonu sınavı var '
' O, senin aksine sorumlulukların bilincinde bir çocuk '
Ozan ' Yine gündemde ben varım ne güzel! ' diyerek mutfağa girdiğinde ağabeyin dağınık halini görmüş ve ' Hayırdır Reis? Kaç tane battı? ' diye sordu.
Kuzey, onu hiç tınlamadan annesine döndü ve ' Bu mu bilinçli şimdi? ' dedi.
Zeliha Hanım ' Kuzey? ' dediğinde Kuzey ' Anne ' diye karşılık verip ' Beni merak etme de bekleme de, geç gelirim ya da gelmem ' diyerek çıkışa doğru ilerlemeye başladı.
Ozan da ağabeyinin peşinden giderken ' Cidden ne oldu ağabey? Bir sıkıntın var gibi ' diye konuştuğunda Kuzey, ayakkabısını giyerken ' Halledemeyeceğim bir şey değil Ozan ' diye mırıldandı çünkü halledemeyeceği bir şey değildi.
' Yedim say '
' Saydım ' derken kapıyı peşinden kapatan Ozana ' Bir kaç gün gelemeyebilirim ama sınavına yetişirim ' dedi.
' Sorun yok sanki benim yerime sen gireceksin ' dedikten sonra kısa bir duraksayan Ozan ' Aslında fena olmazdı he ' diye devam etti.
' Tabi bu halimden on beş santim kısa ve elli kilo zayıf olsaydım '
'Yahu o da dert mi? Yeni bir vesikalık sonra özel kuvvetler gücü ile yeni bir kimlik ohhh misss '
' Önce güzel bir sopa sonra güzel bir dayak ohhhh misss '
Ozan ' Hemen de cevap ' derken burun kıvırıp ' hiçbir şeyden de geri kalma he sakın ' diye devam etti.
Kuzey, kardeşine bıyık altı gülümseyip ' İşimiz bu ' dedikten sonra aracına doğru hareketlendi.
' Nasıl bir iş bu acep? ' diye ağabeyinin ardından konuşan Ozan ile Ali'nin evinde ' Nasıl bir bok acep? ' diye konuşan Akif için işler çözülmeyi bekliyordu.
Eve gelen ağabeyinin haline bakılırsa konuşma Kuzey lehine sonuçlanmıştı. Ama nasıl? Ağabeyi, Kuzeyi damat rolüne uygun mu bulmuştu yoksa haksız rekabeti önlemek için Yüce Altar'ın oğlu Tarkan modunu mu aktif etmişti?
Bakak görek diye içinden konuşarak ağabeyinin yanına oturan Akif ' Hayırdır? ' diye sordu.
Ali, sırnaşan Akif'in neyin peşinde olduğunu bildiğinden ' Sana hayırdır? ' diye karşılık verdi.
' Benim şer ile ne işim olur? '
' Senin şersiz bir işin olur mu? '
' Kırıcı oluyorsun ama ' dedikten sonra ' Neyse ben kırılmaz bir yapı tarafından çevreliyim '
' Nedir o yapı? Boşboğazlık? Umursamamazlık? '
' Piçlik '
' Doğru o da vardı '
' Plan nedir ya? Söyleyin bana da '
' Sen olsan sana plan söyler miydin? '
' Söylerdim '
' Neden? '
' Çünkü Akifsiz plan, plan değildir '
' Hoşt '
' Yalvarmamı mı istiyorsun ağabey? '
' Neden olmasın? '
' Hayatta olmaz ' derken ağabeyinin inat dolu bakışlarını gören Akif ' Tam olarak ne tarafta yalvarayım ağabey? ' diye devam ederken salonun ortasını gösterip, oraya geçerken ' Burası nasıl? ' diye sordu.
Ali ' Boşuna uğraşma '
Akif ' Hiç mi uğraşmayayım? '
Ali ' Akif!! '
Akif ' Takip ettim amına koyayım ya '
DEVAM EDECEK!!
İNŞALLAH
