23.Bölüm

6.9K 606 78
                                    


Alanda bekleyen Masal'ın boğazına sarılan görünmez bir el varmış gibiydi. Beklemek sinir bozucuydu. Ali'nin yaralı olduğunu ve Akif'in ise omzundan vurulduğunu öğrendiği andan beri yerinde duramıyordu. Onları görene kadar olan dirayetinin, gördükten sonra son bulacağına emindi.

' Ambulans hazır mı? ' diye soran Albay ile konuşma yetkisi olmasa bile ' Hazır komutanım ' diyerek atılan Masal, kaygı doluydu. Babasından öğrendiği kadarı ile yarası o kadar da ağır değildi ama yaralanmıştı işte. Ali, ağabeyi gibiydi. Hatta gibisi fazla idi. Kalbi sıkışmış ve nefessiz kalmıştı sanki.

Dakikalar geçerken duyduğu helikopter sesi ile istem dışı iki adım öne atıldı.  

Helikopterin inmesi ile komutanlarını, hazırladıkları sedye ile indiren tim ' Ambulans nerede? ' diye hep bir ağızdan bağırdı. Yetkililer kendilerine doğru gelen time hareketlenip, ambulansın sedyesine yerleştirdi ve ilk yardım yapılmaya başlanırken ' Nabzı düşük, çok kan kaybetmiş ve görünüşe göre kaburgada kırıklar mevcut. Hastaneyi arayın, ameliyathane hazırlansın ' diyen görevliye Masal ' Arandı. aradım. hazır her şey ' diye kesik kesik konuştu. Ambulansa yerleştirilen Ali ile ' Ben de geleceğim ' diyerek binen Masal'ın ardından, yaralı omzunu tutan Akif ' BEN DE ' diye mırıldanarak binmeye çalıştı. Masal, hızla Akif'e yardım edip oturttuktan sonra ona sarılırken kapı kapandı ve Kuzey, hareket eden ambulansın ardından baktı.

Komutanın hali normaldi. Normal bir yara almıştı. Normal diyordu çünkü asker olmak bu tür yaralara 'normal' sıfatını yapıştırtıyordu. Ama onun hali normal değildi. Kızıl cadının telaşlı hali, kalbinde bir kara delik açmıştı. Onlara yakın olduğunu biliyordu ama bu denli olacağını kestirememişti. Kızıl cadı, bitik durumdaydı.

Yanına gelen Albay ile esas duruşa geçen Kuzey ' Müsaadeniz olursa bizde hastaneye gitmek istiyoruz komutanım ' diye konuştu.

Albay ' Gidin ve siz de yaralarınıza baktırın ' diye mırıldanırken yanındaki teğmene ' Aracımı hazırlayın ben de hastahaneye gideceğim ' diye emretti. 

' Emredersiniz komutanım ' deyip yanından uzaklaşan teğmen ile cep telefonunu çıkardı ve komutanlık binasına doğru ilerlerken malum numarayı tuşladı.

' Komutanım? '

' Söyle Albay '

' Yüzbaşı Beyzade, gittiği bir görevden yaralı olarak döndü '

' Ne demek yaralı Albay?! Durumu nasıl? ' diye kükreyen komutanına ' Durumu iyi, ameliyata alınmak üzere hastahaneye götürüldü ' diye cevap verdi.

' Durumu iyiyse neden ameliyata alınıyor Albay!? Nerede? Ankara mı? ' 

' Ankara'dayız komutanım '

' An be an durum bilgisi istiyorum Albay '

' Emredersiniz komutanım ' diyerek telefonu kapatan Albay için, içinde bulundukları durumun iki ucu da boklu değnekti. Bunu biliyordu. Hazırlanan arabasına doğru ilerledi ve çok geçmeden hastahaneye gitti.

Masal, sedyede müdahale edilen Yüzbaşının yüzünü, dolu gözleri ile incelerken bir yandan da omzuna başının koyan Akif ile konuşuyordu.

' Nasıl oldu bu? '

' Siki yandan yediğimiz zaman oldu ' diye huysuzca söylenen Akif'in keyfi yoktu. Ağabeyini böyle görmek içini ezmişti.

' Omzun nasıl? '

' İyi '

' Akif? '

' Ben iyiyim kızıl bela, ağabeyim de iyi olsun '

KARA HİLAL ( Kuzey'in Masalı )Where stories live. Discover now