Navigasyon odasında elektrik kablolarını tamir ediyordu. Yanında Shownu ve Hyungwon vardı. Shownu bir dosya indiriyordu. Hyungwon ise oradaki klavyede karışık gözüken bir şeyler yapıyordu. Changkyun ne yaptığını gerçekten anlamamıştı. İkisine de tamamen olmasa da güveniyordu, en azından şimdilik...
Kulakları sağır edercesine alarm çaldığında üçü birden yerinden zıpladı. Changkyun kolundaki ekrana baktı.
"Jooheon bir ceset buldu! Acilen kafeteryaya git!"
Üçü birden oraya gittiğinde diğer üç kişinin çoktan orada olduğunu ve ortadaki büyük masanın etrafındaki taburelere oturmuş olduğunu gördüler. Her taburenin üzerinde birinin ismi yazıyordu.
Daha yakından baktığında taburelerin altında bir kapak olduğunu gördü Changkyun. "Direkt olarak uzay boşluğuna açılıyor olmalılar." diye düşündü ve bu onu çok rahatsız ve güvensiz hissettirdi. Bu düşünceyi hemen kafasından silmek için gözlerini kapatıp başka şeyler düşünmeye çalıştı.
Yanındaki tabure dışında bütün tabureler dolmuştu. Üzerinde "Minhyuk" yazan tabureye baktı, içi sızladı. Onu öldüren acımasız kişi etrafındaki 5 kişiden biriydi...
Tam o sırada önündeki ekranda bir yazı belirdi.
"Tartışma süresi başladı! (3 dakika) Konuşma yasağınız tartışma süresi boyunca kalkmıştır. Fakat 3 dakikanın sonunda yeniden konuşamıyor olacaksınız. Tartışma süresinden sonra gelecek olan oylama süresi 30 saniyedir. En çok oyu alan kişinin altındaki kapak açılacak ve uzay boşluğuna düşecektir. Toplantı bitene kadar yerinden kalkan biri olursa istasyona verilen oksijen kesilecektir."
"Bu ne zalimlik!" dedi Changkyun. Sonunda konuşabildiği için rahatlamıştı. Wonho onu onaylamak için kafasını salladı.
"Jooheon cesedi nerede buldun?" diye sordu Shownu.
"Üst motorda buldum ve Kihyun'u cesedin yanında gördüm. Yani hainlerden biri o." dedi Jooheon.
Haklı olabilir miydi? Yani bir haini bulmak bu kadar basit bir şey miydi?
"Açıklayabilirim." dedi Kihyun. "Sadece ceset bulduğum için şok içerisindeydim, kolumdaki yazıyı fark etmedim bile. Tamamen bir yanlış anlaşılmaydı."
"Ben Kihyun'a katılıyorum." dedi Wonho. "Ceset görüp de böyle bir tepki vermesi gayet normal. Bana asıl Jooheon'un bu kadar sakin olması garip geldi. Ortada bir ölü varken nasıl bu kadar soğukkanlı olabiliyorsun?"
Bu sorunun üzerine derin bir sessizlik kapladı kafeteryayı. Daha sonra Hyungwon konuştu:
"Ben Jooheon'a inanıyorum. Öldürdükten hemen yakalandığı ihtimalini düşününce Kihyun'un bahanesi pek inandırıcı ve yeterli gelmedi."
"Bence Kihyun'a oy verelim." dedi Shownu. "O değilse acil durum toplantısı düzenleyip Jooheon'u oylarız."
Bir "biiiip" sesi tartışma süresinin bittiğini ve konuşma yasağının yeniden başladığını haber verdi onlara.
Önündeki ekranda isimler ve yanlarında birer kutucuk belirdi.
Changkyun büyük bir ikilemde kalmıştı. Wonho'nun düşüncesine katılıyordu ama Shownu ve Hyungwon'a da güveniyordu. Ayrıca Jooheon'a oy verip onların gözünde şüpheli de olmak istemiyordu.
Son 3 saniye kala oyunu verdi.
Bundan sonra her her şey çok hızlı gelişti.
Ekranları kapandı.
Bir robot sesi üçten geriye saydı.
Kihyun'un altındaki kapak açıldı.
Bölüm Sonu
BANA ÇOK KIZMAYIN ACIMASIZ OLAN BEN DEĞİLİM AMONG US'IN YARATICISI
Sizce hain kim? Bu bölümde hainin kim olduğu hakkında tahmininizin değişmesine sebep olacak bir şey fark ettiniz mi?
Neyse umarım beğenmişsinizdir, oy vermeyi unutmayınnn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Among Us • MONSTA X
FanfictionUyanınca kendilerini içinde hiçbir şey olmayan bir odada bulan 7 adam eski bir uzay istasyonuna getirilir. Aralarında 2 katil vardır. Diğer 5 kişinin yapması gereken ise onlar tarafından öldürülmeden bu istasyonu onarmaktır.
