[Gwen]
Görev listesine tekrar baktım.Geriye 4 görev kalmıştı:Baskın,2 Dosya ve Araştırma görevi.Araştırma görevi mi.
Lanet olsun.
İsme baktım Jacob Arville.Araştırma görevlerinden nefret ediyorum çünkü böyle adamların istisnasız hepsi bir yığın korumayla dolaşır.Bu korumaları ondan uzaklaştırmak için ona yakınlaşman gerekir.Bu da genelde bir akşam yemeğiyle falan olur -tabi akşam yemeyini teklif etmesini sağlayan kişi de ben oluyorum- ve korumalarını yanlarından gönderirler.Rahat olmak için yada bilmiyorum...Herneyse.
Diğer görevlere baktım.Allen Walker ve Komui Lee adında iki kişiyi araştıracaktım.Hmm.Sanırım aynı boyuttalar. Genelde bir boyuttan birden fazla görev yapınca uzun bir süre o boyutla bağlantılı kalmak zorunda kalıyorum.Aman ne güzel!
Gidip şu araştırma görevini yapsam iyi olur.Kıyafet odasına doğru yürümeye başladım.Odaya girdiğimde Y'nin de orada olduğunu gördüm.Barmen gibi giyinmişti.
-Bara gidiyorsun galiba.
-Evet.Gıcık araştırma görevleri işte. Buraya geldiğine göre sen de araştırma görevine gidiyorsun.
-Hiç sorma!Kadın kıyafetlerinin olduğu bölüme doğru yöneldim.Dize kadar kalem etek ve uzun kollu beyaz bir gömlek seçtim.
-Şirkete gidyosun galiba ,diye imalı imalı konuştu Y.
-Bir sapıkla akşam yemeğine çıkmaktan iyidir.
Kabine girip üstümü giyindim.Kabinden çıkınca saçımdaki tokayı çıkardım.Başımı bir kaç kere salladım ve saçım iyice dağıldı.Y hafifçe gülümsedi ve gözlerini devirerek baktı.
-fufu *ıslık sesi* oooo fıstık gibi olmuşsun.
-Kapa çeneni Y.
-N'oldu utandın mı yoksa ? (:D)
-Saçma sapan şeyler söyleme Baka. (Baka=Aptal)
Ben ve utanmak hem de yalandan yere söylediği bir şey için. Gerçekten aptal olmalı.
-Gwen sen gerçekten duygularını göstermeyi öğrenmelisin.Bu sefer sesi ve yüzündeki ifade ciddiydi.Ben de ciddi bir şekilde ona baktım.
-Duygular zayıflıktır.Güçlü bir savaşçı olmak istiyorsan duygularını köreltmelisin.Hem yıllardır bunun eğitimini almadık mı?
-Duyguları köreltmek imkansızdır.Senin gibilerin yaptığı tek şey duygularını saklamak.
'Saklamak' kalimesini bastırarak söylyince ayağa kalktım ve doğrudan gözlerine baktım.Gerçekten sinirlenmiştim.
-Ama,diye devam etti yüzndeki ciddi ifade silinmiş yerini üzgün bir ifade almıştı.
-Ama bu kesinlikle senin suçun değil.Seni bu hale getirenlerin suçu.Biz tanışmadan önce bile sen...
Omzuna elimi koydum.Ne kadar üzüldüğünü hissedebiliyordum.Gözlerimi kapatarak içten bir şekilde gülümsedim.
-Bunların hepsi geçmişte kaldı.
Ama gene de izlerini taşıyorum.
-Bu kadar şey yaşamana rağmen hala gülebiliyorsun.Sen hala nasıl...
-Gwen-chaaaaaan! (^^) Y'nin konuşmasının bölünmesiyle birlikte aniden boynuma biri sarıldı.Buradan onu görmeden çıkmayı umuyordum.
-Merhaba Minami-san.Bu kızı gerçekten sevmiyorum.
-Gwen-chan çok güzel olmuşsun!
-ahaha yok daha neler en iyisi ben peruğumu takayım.Birazdan göreve gideceğim zaten.Şimdi gitmeli...
-Hiç bir yere gitmek yok.Seni ben süsleyeceğim.
Olamaz durum kötü.
-Süslenmeyeceğim ki sadece bir peruk...
Konuşmamı bitirmeden beni sandalyeye oturttu.
-İtiraz yok.
Kuaförlerde bulunan koltuklara benzer bir koltuğa oturmuştum.Başımı arkaya yasladım.Sandalyeyi lavaboya doğru sürükledi ve saçımı lavaboda yıkamaya başladı.
-Saçların çok güzel keşke benim de böyle uzun saçlarım olsa.Umutsuzca omzuna kadar uzanan saçlarına baktı.
-Biliyorsun uzun saçlar da biraz sıkıntı.
-Ama sen saçlarına bakmayı beceriyorsun.
Saçımı iyice yıkadıktan sonra örgü yaptı ve başımın etrafına sardı.Siyah renkli bir peruğu aldu ve saçım hiç görünmeyecek şekilde yerleştirdi.Ardından bir sprey sıktı.-bu sprey sayesinde peruğu başından çıkmıyor.-
-Saçını -peruğunu- nasıl yapayım.
-Topuz olsun mülakata gidecğim en uygun o olur.
-Peki.Boynumun sağ kenarından hafif salık bir topuz yaptı.Peruğun uzun kahkülleri de vardı ve tamamen farklı biri olmuştum.O bana hayranlıkla bakarken ben mavi lensleri alıp gözüme taktım.Lens kullanmayı sevmiyorum ama yapacak bir şey yok.
Aynaya baktım ve yeni halimi iyice süzdüm.
-Hmmmm bir de isim gerekli.
-Ben bulacağım!!Hmm...bir dakika...hmm...buldum!Rose Acrow.
-Evet çok güzel teşekkür ederim Minami-san.Son olarak üzerime krem rengi kaban giyip odadan çıktım.
***
