Bölüm 11: Maskeli

157 16 46
                                    


Yeni bölümünuz tam 1530 kelime! Geç geldi ama uzun bir bölüm oldu iyi okumalar.

**Yaklaşık bir ay sonra**

Lavi ve Allen görevlerini almak için Komui'nin odasına gitmişlerdi.

-Komui-san'ın odası neden bu kadar dağınık? Lavi güldü.

-Biliyorsun Allen işten bile sürekli kaçıyor. Odasını toplamasını beklemek saçma olur. Sanırım bir çocuk gibi.

-Yani senin gibi. Ve Allen'ın yüzünde o şeytani gülümsemesi belirdi.

-Ben bir şey dememişken neden laf sokuyorsun?! Seni pis moyashi!

-Benim adım Allen! Alınlarını birbirlerine dayamışlar ve sinirli suratlarıyla olanca güçleriyle birbirlerini itiyorlardı.

-Öhöm öhöm biraz terbiyeli olsanız diyorum. İkiside Komui'nin böyle bir şey söylemesine şaşıramadan koltukta oturan kişiyi gördüler. Siyah dizinde kadar botları ve dizinin biraz üstünde biten uzun siyah bir ceket giymişti. Ayrıca saçları ceketinin kapşonuyla kapalıydı ve burnunun üstüne kadar siyah ince bir maske takıyordu. (Kakashi'nin maskesi gibi) İkisi de şaşırmışlardı. Akıllarına da türlü düşünceler gelmişti. Bu kişi nereden gelmişti? Daha da önemlisi neden buradaydı?

İkisinin bakışları arasında doğruldu.

-Gidiyormusun? Komui'nin sesi ciddi çıkmıştı. Bakışları da ciddiydi. Maskeli, başını yavaşça evet anlamında salladı. Ne Allen'a ne de Lavi'ye bakmadan ve tek kelime bile etmeden odadan çıktı. Lavi ve Allen onun arkasından bakakalmışlardı. Sonra Komui'ye döndüler.

-Kimdi o Komui? Komui sandalyesine oturdu ve bitmek üzere olan kahvesinden bir yudum aldı.

-Sizi ilgilendirmez. İkisi de bu cevaba çok şaşırdılar.

-Dalga mı geçiyorsun Komui?!

-Evet Komui-san. Bu ne demek oluyor?! İkisinin de kaşları çatılmış Komui'ye bakıyorlardı. Komui ciddiyetini bozmadan dirseklerini masaya dayayıp ellerini birleştirdi ve çenesinin kenetlenen parmaklarının üzerine koydu.

-Benim yapmam gereken bir görevim var ve bazı durumlarda gizlilik de önemli olabilir. İkisi de biraz yumuşamıştı. Sonunda Lavi bir 'of' çekti.

-Sen söylemesen de ben dedeme soracağım. Kısa bir süre ağır bir sessizlik oldu. Bu ağır havayı düzeltmek isteyen Allen Lavi'yi kolundan dürrttü.

-Doğru ya Lavi. Biz görevimizi öğrenmeye gelmiştik.

-Evet,unutmuşum. Komui masanın üstünde yığılmış olan belgelerin arasından bir dosya çıkardı ve Allen'a uzattı.

-Sıradaki göreviniz Fransa'da. Ayrıntıları dosyadan öğrenirsiniz. Yarın akşam için bir tren ayarladık. Lavi, Allen'ın elindeki dosyaya baktı.

-Ben o maskeli adamı hiç sevmedim daha önce karşılaşmadığım...çok tuhaf bir havası vardı. Komui bir anda şaşırdı ama sonra yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu ve kahkahalarla gülmeye başladı.

-M-Maskeli adam mı? Hala gülmeye devam ediyordu. Lavi'nin alnında bir damar belirdi.

-Lanet Komui! Neye gülüyorsun?! Sonra yakasına yapıştı.

-T-Tamam tamam özür dilerim. Önemli bir şey değildi...gerçekten. *hafiften kıkırdamaya devam eder* gidebilirsiniz. Lavi sonunda Komui'nin yakasını bırakıp kapıya doğru yöneldi. Allen da arkasından koşmaya başladı.

İkisi de kapıdan çıkınca yürümeye başladılar.

-Hey Allen. Sence o Maskeli kimdi? Allen'ın yüzünü düşünceli bir ifade kapladı.

Kayıp SavaşçıWhere stories live. Discover now