ŞAN KIZI ~ DEVAM EDİYOR

Bölüm 12

Bitmiş miydim? Hayır, böyle düşünmem yersizdi, o adam... Ellerim saçlarıma gittiğinde ne yapacağımı bilemedim. Bir kez daha kapıya baktığımda orada yoktu. Bende hemen gözlerimi Cenk'e diktim. Bundan önce böyle bi şeye kalkışmamıştı. Bana tatlı tatlı bakarken tepkimi ölçer gibi hali vardı. Ellerini sıkıca tutup sakin olmaya çalıştım. "Cenk neden bunu yaptın? Beni daha önce hiç öpmemiştin." Bana omuz silktiğinde iç çekmiştim. Gerçekten neden yaptığını merak ediyordum.

"Bugün bir videoda gördüm, orada ki adam eve gidince karısını öpüyordu. Karısı da çok mutlu olmuştu. Düşündüm ki bende seni mutlu edebilirim."

"Yalnızca bu yüzden öpmüş olamazsın değil mi? Sen daha önce de öpüşen karı koca gördün. Neden özellikle bugün yaptın? Cenk bana dürüstçe cevap vermeni istiyorum."

"Bugün abimle o kızı gördüm. Güneş abla abime sarılmış karı koca olunca da böyle öpecek misin, diye soruyordu. Aralarında ki geçen konuşmadan bir de şey yakınlaşmadan etkilenmiş olabilirim. Benim hoşuma gitti. Senin gitmedi mi?" Neden aklıma gelememişti ki... "Cenk şimdi sen odana gidip üstünü değiştir bunları gece konuşur olur mu?" Cenk olur diyerek gittiğinde ellerimi sıktım. Bu kötü mü olmuştu iyi mi bilemedim. Bir yandan normal gibi gelse de çok utanmıştım.

Sonunda kendime gelebildiğimde elimde çorbayla salona girdim lakin o kız yoktu. Kerem Bey de arkası dönük oturuyordu. O an gerilerek "Kerem sevgilin kaçta gelecek?" Diye sormuştum. Ben o da gelmiştir diye erkenden hazırlamaya koyulmuştum. "Bugün gelmeyecek." Kısa ve netti, gelmeyecek demişti. Buna sevinirken arkasını dönmemesi tuhafıma gitmişti. Yine de sesimi çıkarmadan kalan yemekleri de getirdim. Şimdi o kadın gelseydi gerilmekten yemek yiyemeyecektim. Cenk'in aşağıya indiğini gördüğümde masaya oturmasını istemiş sonra da ona göz işaretiyle abisini davet etmesini istemiştim. Şükür ki ne demek istediğimi anlayarak abisine masaya gelmesini söyledi.

"Biliyor musun Mercan, abim daha önceleri eve hep geç gelirdi. Ben genellikle yemekleri tek başıma yerdim. Evde hizmetlilerin başka da kimse olmazdı. Sen geldikten sonra bu kanun değişti, artık abim akşamları bizimle yemek yiyor geceleri de dışarıya çıkmıyor. Hem eskisi şu saatte uyu şu saatte kalk diye de emirler vermiyor. Ben gerçekten çok mutluyum. Her şey sen geldikten sonra değişti." Kerem Bey masaya gelirken onuna göz göze gelmekten sakınmıştım. Her ikimizde bunun sebebini çok iyi biliyorduk. Onun çorbasını doldururken yumruk yaptığı ellerine baktım. Bugün fazla gergin görünüyordu.

Yemek boyunca yalnız Cenk konuşup abisi hakkında bir şeyler anlatıp durmuştu. Kerem Beyse karnını doyurunca çalışma odasında olacağım diyerek gitti. Neye kızmış olabilirdi ki? Ben bir şey yapmadım. Belki de bunu öğrenebilirdim. "Cenk ben abine kahve götüreceğim sende istiyor musun?" Hayır, dediğinde yanından ayrılıp çalışma odasına doğru yürüdüm. Bu gerginliğim sebebi o muydu? Kapısına geldiğimde girip girmemek konusunda tereddütlüydüm. Sonunda bir güç kapısını çalıp kapıyı açmıştım. Bana öyle bir baktı ki geri dönüp kaçmak istedim. "Kapı çalma nezaketinde buluna biliyorken neden gel dememi beklemiyorsun?" Haklıydı ama oldu bir kere bu yüzden kusura bakmayın diyerek yanına yaklaştım. O sırada saatine bakıp "Henüz dokuz bile değil, bu neyin kahvesi?" diyerek çıkışınca elim titredi. Kahveyi biraz dışına taşırınca eğilip peçeteyle dökülenleri sildim. Onun burnundan soluğunu hissettiğimde yüzüne bakıyordum ki o başka bir yere bakıyordu. Hemen elimle göğsümü kapatarak doğruldum.

"Neyin korkusu dünyada ki son kadın bile olsan sana dokunmam!" Canın cehenneme demek istedim ama o kadar kızarmıştım ki dilim tutuldu. "Sana diyorum ben kullanılmış şeyleri kullanmaktan haz etmem. Onun için kendine gel." Ne diyebilirdim ki ona göre her önüme gelenin koynuna girip çıkıyordum. Onun gözünde sokak kadınından farkın yoktum. "Ne bakıyorsun kızım hemen çık odadan yoksa elimden bir kaza çıkacak." Onunda en az benim kadar kızarıp bozardığını görmek beni şaşırtmıştı.