Sabrın sonu

998 97 133
                                    

MERCAN ŞAN- KEREM ATEŞDAĞLI

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

MERCAN ŞAN- KEREM ATEŞDAĞLI

Bana zerre acımazmış sanki senin merhametine ihtiyacım var... Ölmeni istemiyorum falan desem de içimden geber demiştim. Eğer dışımdan söyleyecek olsaydım gider bir dilekçe verir her ne şartta ölürsem öleyim sorumlusu Mercan Şan falan derdi. Be o adamdan her şeyi ama her şeyi bekliyorum. Neme lazım yolsa kafasına saksı düşse benden bilir...

"Bu saç size çok yakıştı." Kadının sesiyle irkilerek aynaya baktım. Dünkü Güneş vakasından sonra soluğu kuaförde almıştım. Saçlarıma memnuniyetle baktığımda parmak uçlarımı saçlarımda gezdirmiştim. Saçımdaki ufak değişiklikler hoşuma gitmişti. Şu düzensiz kaşım bile harika görünüyordu. Kuruyan ojelerime de baktıktan sonra bitti mi diye sormuştum.

Ve bitmişti. Bundan sonra pasaklı Mercan gitmiş bir daha da geri gelmeyecekti. Benim o kadından eksik bir yanım yoktu. Kuaförden çıktığımda elimde çok para kalmamıştı. İnşallah Cenk bugün de para verirdi. Yoksa insan beş parasız sokağa bile çıkamıyordu. Ağır adımlarla eve geldiğimde durup şöyle bir bakmıştım. Uzaktan her genç kızın düşleyeceği tarzda hoş bir evdi.

Hani dışı sizi içi beni yakar dedikleri tam da buydu. Kiminin hayali olduğu şeyler artık benim kabusumdu. Demir kapıdan elimi çektiğimde güvenlikçiyle göz göze geldik. "Kapıyı açar mısın?" Diye sorduğumda bana tuhaf şekilde bakmıştı. Beni çıkarken gören adam şimdi nende içeriye almaya tereddüt ediyordu. Demi kapı açıldığında kapıda başka bir adam beliriverdi.

Hatırladım şu adam... Hani ilk gün karşılaştığım Kerem Beyin koruması olan adam. Bana dik dik bakamaya devam edince işaret parmağımı kaldırarak "Sen Faruk'sun değil mi yanlış hatırlamıyorum." Diye sormuştum.

"Evet, hafızanız epey güçlü..." Bana laf mı sokmuştu. Evet, bu adam bana laf soktu. Ne yani o da mı bana düşman... "Galiba çokta güçlü olması hoşuna gitmedi. İçten bir ses keşke evin yolunu bulamasaydın diyor olmalı."

"Aynı zamanda da müneccim misin? Tabi ya sen ancak büyüyle muskayla falan Cenk Beyin aklına girebilmiştirsiniz..."

"Haddini bil. Ben bu evin geliniyim. Sen de yalnızca çalışanısın." Şimdilik diyerek gerisin geriye içeriye girmişti. Ona fal taşı gibi açılmış gözlerle bakarken ağzım açık kaldı da diyebilirdim. Hayırlı olsun Mercan bir düşmana daha sahip oldun. Bana bakan bir çift gözün sahibine baktım. Artık güvenlikçiye de ne anlattıysa o da bana tuhaf bakışlar atıyordu.

"Ben de Mercan Şan'sam size soracağım." Elbet devran dönecekti. Hepinizin karşımda mahcup bakışlar attığı günü görecektim. Bedenimi biraz daha öfke bürüyünce dişlerimi sıkarak bahçeden içeriye girdim. Bu eve geleli kaç gün olmuş hala bahçeyi bile gezememiştim.

Hani bana günleri zehir ediyorsunuz ya bende size bu zindan edeceğim. Faruk Bey arabasına bindiğinde bana korna çalarak öylece evden gitmişti. Bir saniye o adamın burada ne işi vardı. Evden bir şey alıp gittiyse ya Kerem pisliği onu kasıtlı olarak gönderip üstüme suç bırakmak istediyse... Kesin güvenlik o adamı aradı o da onu buraya gönderdi. "Saçmala üstüme iftira atsa ne olacak? Cenk normal biri mi ki sen hırsızlık yaptın diye seni evden atmasına göz yumsun. Umarım böyle bir hataya düşmedin Kerem Bey aksi takdirde kendi ayağına kurşun sıkarsın."

ŞAN KIZI ~ DEVAM EDİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin