love among us •jikook

b i r

Selaaam çok heyecanlıyım 🥺

Hikâyede dediğim gibi oyundan çok bahsetmedim, oynamayanlar vardır diye.  Yine de oyun ile ilgili olan ufak bir bölüm var, o da olmak zorundaydı. Onun haricinde bundan sonra oyundan nadiren bahsederim ya da hiç. Yani sizin için bir engel olmasın ✨

Yorumlar bekliyorum, fikrinizi belirtin lütfen.

İyi okumalaaar🌼🎉🥳

###

Jimin bilgisayarının başına şu sıralar fazlasıyla kafayı bozduğu oyunu açmak için kurulmuştu.

Koskoca ülkede tek başına yaşarken kafayı dağıtması için online oyunlara sarmıştı.

Koskoca ülkeden kastı Japonya'ydı. Burada stil danışmanlığı için staj eğitimi alıyordu. Üniversite eğitimini Kore'de tamamlamış, Moda Tasarım bölümünden güzel bir puanla mezun olduktan sonra katıldığı bir program sayesinde Japonya da ünlü modacıların yanında bir yıllık staj hakkı doğmuştu. Hayallerinden birisi de buydu zaten.

Küçük bir evde, ihtiyacı kadar eşyayla iki aydır bir şekilde geçinip gidiyordu. Şanslıydı ki, ikinci dili Japoncaydı. Ana dili kadar olmasa da, gayet iyi konuşup kendisini ifade edebiliyor ve anlayabiliyordu.

Tabii alışmak zordu. Hele de tanıdığı kimse yokken. Neyse ki tahmin ettiği kadar uğraştırıcı olmamıştı. Üstelik edindiği birkaç arkadaşı bile vardı.

Her şeyin bu kadar yolunda gidiyor oluşu şaşırtıcıydı. Ama hiçbir şey tesadüf değildi. Yaptığı çalışmalar ile dikkat çeken bir tasarımcıydı. Bölümünü dereceyle bitirmişti. Tarzı, fazla aykırıydı. Bir sınırı yoktu mesela. Erkekler bunu giyemez denilen, kadınlara olmaz diyerek oluşturulan algıyı yıkan tasarımları vardı. Haliyle, fazla dikkat çekiyordu. Yaptığı işin en iyisi olmak için elinden geleni yapıyordu.

Çok hayali vardı.

Koşuşturmalı bir günün ardından kendisini zar zor eve atmıştı. Banyo, yemek, dinlenme derken en sonunda kafa dağıtmak için 'Among Us' oyununu açmış ve rastgele bir odaya katılmıştı.

Oyunun başlamasını beklerken karakterinin rengini maviye değiştirdi.
Oyunda iki tane 'mafya' olduğunu görünce yerinde daha da kuruldu. Heyecan verici olduğunu düşünüyordu.

Beş saniye sonra oyun başladı ve ekranda beliren yazıyla gülümsedi. Mafyalardan biri kendisiydi, diğeri ise JayKey adlı kişiydi.

Başlar başlamaz sağ tarafa doğru ilerletti karakterini. Etrafta yeşil renkli oyuncu hariç kimse olmadığını görünce o kişiyi öldürüp hızla kaçtı. İyi kurtarmıştı.

Ardından yönünü değiştirdi ve o an öldürdüğü kişinin bedeninin biri tarafından bulunmasıyla herkes toplantıya çağrıldı. Konuşma kısmına girip 'kimi gördün?' yazdı.

Cesedi bulan kişi 'sarı oradaydı, o yapmış olabilir' dediğinde sırıttı. Yakalanmamıştı. Herkes sarı olan kişiye oy verince ve o kişi 'masum' çıkınca oyun devam etti.

İkisi de profesyonel bir şekilde oynuyordu. Öyle ki hiçkimse ne Jimin'den ne de JayKey adlı kişiden şüphelenmişti. Ve elbette böyle bir oyun zaferle sonuçlanmıştı.

İyi bir takım olduklarını düşünüyordu. Her ne kadar oyun içinde konuşma olmasa da sanki birbirlerini anlıyormuş gibi hareket etmişlerdi. Mesela, biri tuzak kurarken diğeri öldürmeye gidiyordu veya kapıları kapatıyordu.

Oyun yeniden başladı ama bu sefer masumların takımındalardı. Jimin verilen görevi yapmak için bir odaya girince arkasından gelen siyah oyuncu tarafından öldürüldü. Hayalet olmuştu artık.