7. Buket

96 8 10
                                    

Titreyen gözlere odaklanmaya çalışan kadın ne yapacağını şaşırmıştı. Doktoru hiç kendi duygularını bu kadar güçlü dışa vurduğunu görmemişti. Sakinliğin ve sadeliğin yürüyen örneği olarak kalbinde yer eden bu adamın öfkeli görüntüsü içini titretmiş, ona olan duygularını bir kez daha sorgulama ihtiyacı duymuştu. Yaklaştıkça gözünde büyüyen bedene bakmaya devam ederken kalın ses tonu bedeninin kaskatı kesilmesine neden olmuştu.

"B-ben bilmiyorum. Geldiğimden beri oraya giren kimseyi görmedim."

Namjoon çaresizliğe bürünen ellerini cebine atarak hışımla telefonu çıkardı. Numarayı aramaya başlarken bir yandan da ona anlamayan gözlerle bakan sekreterle konuşuyordu.

"İçeriye gülleri sen mi bıraktın?"

Kadın korkuyla kafasını iki yana salladı. Ne gülünden bahsettiğini soramamıştı bile. Hatlarını sarmalayan ve fit görüntüsünü ortaya koyan gömleği şuan onu boğuyordu resmen. Hayran olduğu esmer adamın gerilen çenesine dokunmak, rahatlatmak için ona sarılıp okyanus kokusunu içine çekmek isterdi aslında ancak gözlerindeki yabancılığı görmesi istemsizce ürkmesine neden oluyordu. Hem kendisi için hem de onu bu dağınık halinden kurtarması için duygularını toparlaması gerekiyordu. Gözlerini kapatıp koridordan geçen insanları hatırlamaya çalıştı sekreter. Namjoon'un telefonla konuşmaya başladığında kullandığı hırıltılı ses tonundan hoşlansa da bunu arka planda bırakarak düşünmeye devam etti.

"Seokjin, iş çıkışı değil şimdi görüşmemiz lazım. Sanırım buraya gelmiş."

Psikiyatrist kısa cümlelerle telefondakini yanıtlarken kadın tanımadığı ismi aklının bir köşesine not ederek telefondaki erkek sesine kulak kabarttı. Doktora karşı ne ara bu kadar takıntılı hale geldiğini anlamamıştı. Bozulan odağını tekrardan toparlayıp daha fazla detay hatırlamaya çalıştı. Sabah en erken o gelmiyor olsa bile kapıda bekleyen çoğu hastadan ve tüm doktorlardan daha erken geliyordu. Geldiği zamandan beri kimsenin merak edip de aşağı inmediği bodrum katındaki kliniğe temizlik ve güvenlik görevlileri, siması kattaki doktorların aklına kazınmış olan birkaç düzenli hasta ve ilaç tanıtımı yapmak için gelen 2 kişiden başka kimse gelmemiş; bu kişilerin hiçbiri de doktorun odasına adım atmamıştı. Aynı zamanda buranın özel hastane olması, giriş çıkış güvenliğinin daha sağlam tutulmasında önemli rol oynuyordu. Görevlilerin çoğu birbirini tanır, gelen ve gidenin simasını uzun süreli hafızalarında tutarlardı.

Namjoon telefonu kapattıktan sonra sekreterine döndü. Yaşadığı gerginliğin ne ona ne de yanında ani çıkışından dolayı korkudan iki büklüm olmuş kadına fayda edeceği gerçeğiyle uzun bir nefes verdi.Telefondaki konuşmalarında Seokjin ona dosyayı hazırladıklarını, soruşturmayı hemen açıp hastanedeki güvenlik kamerası kayıtlarını almak için oraya geleceklerini söylemişti. Namjoon kısa bir süreliğine onları bekleyecek, birlikte klinik yöneticisinin yanına varacaklar ve bulabildikleri tüm delilleri toplayacaklardı. Şu an yapabileceği tek şey evvelsi gün gelen postayı ve bugün masasında bulduğu bir demet çiçeği söylemekti. Çevredeki güvenlik kameralarını ve hastane çevresinde bulunan yoğun insan topluluğunu göz önünde bulundurursa ipucu yakalamış olmaları çok yüksekti. Evin karşısında gördüğü karaltının çevre yerlerde kendini belli etmiş olma olasılığı psikiyatrist için büyük avantajdı.

"Randevularımın hepsini iptal et lütfen. Ayrıca kapımı kilitleyeceğim. Ben gelene kadar hiç kimse odaya adımını atmasın."

Kadının beyaza çalan suratı gittikçe kireç rengine dönerken Namjoon arkasını dönerek odasına bıraktığı çantasını alıp kapıyı kilitledi ve adımlarını hastanenin dış kapısına yönlendirdi. Geniş hastane koridorlarındaki oturaklarda bulunan insanların yorgun ve endişe dolu yüzleri beyaz renkli duvarlara siyah gölgeler bırakıyordu. Sessizliğin içinde yok olmaya mahkum düşüncelerin yarattığı hazen bulutu ortamı ağırlaştırıyordu. Psikiyatristin her adımında büyüyerek yankılanan ayakkabı sesi, cam kapıdan dışarı çıkınca kesilmişti. Toprağın keskin kokusu bir anda burnuna doldu. Etraftaki banklara göz gezdirdiğinde hepsinin yağmurdan nemlenmiş olması canını sıksa da fazla görünürde olmaması için oralara oturamayacak olması işine gelmişti. Hastanenin kolon ile duvar arasında kalan köşeye sığındı.

Aprositos || Namjin (Slow)Where stories live. Discover now