S2/ Bölüm 12*

5.1K 330 95
                                    


Yeni bölüm zamanı*

Bölüm +18 sahneler içermektedir ve bu sahnelerin hepsi açık, detaylı bir anlatımı ele almıştır. Rahatsız olacaklar lütfen üç ünlem (!!!) aşağıya kaysınlar. 

*Eğer bölümler arasında kopukluk fark ederseniz bilin ki, sistemsel hata vardır. Hikayeyi kütüphaneden çıkartıp yeniden eklemeyi ve sayfayı güncellemeyi unutmayın. Sorun devam ederse lütfen bildirin.

Yazım yanlışı var ise kusura bakmayınız. Oylamayı ve yorumlar bırakmayı unutmayınız, keyifli okumalar dilerim. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Göz kapaklarımı yavaşça araladım. Etraf bulanık, seçemeyeceğim şekilde oldu. Burnuma dolan kokular tanıdık olsa da işittiğim seslerden kimin yanımda olduğunu bilemedim, boğuk ve anlaşılmazdı.

Boğazımda hissettiğim acı ve ağrı daha önce hiç yaşamadığım boyuttaydı. Pek çok kez boynumdan ısırılmıştım fakat hissettiklerim bunun yanında hiçbir şey kalır. Kezzap içirmişler gibi, cayır cayır yanıyorum. Tenim can çekişiyor ve bu işkencenin bitmesi için bana adeta yalvarıyor.

Yutkunmak istedim fakat yaptığım büyük hata oldu. O keskin bıçak boğazımı defalarca kez, hiç durmadan kesiyormuşçasına acılara kapıldım. Suratım buruştu, boğuk sesler çıkararak inledim.

"Güzelim..."

Patch'in kemikli parmaklarının tersi şakağımın kenarında dolanırken üstüme eğildi. Ela gözlerindeki parıltılar benim için çok telaşlandığının göstergesiydi. Suratındaki her bir zerre ne kadar korktuğunu ortaya koyarken bakışları kendisinin de en az benim kadar canının yandığını ele verdi.

Dudaklarımı araladım, konuşmak istedim ancak boğazımdan içeriye giren nefes acımı ikiye katladı, derhal geri kapattım.

"Kendini yorma güzelim," başını sağa sola oynattı. "Henüz tam anlamıyla iyileşmiş sayılmazsın. Dikişlerini zorlama."

Duyduklarım ile kaşlarım havaya yükseldi. Boğazımda dikişler mi var? Pekâlâ, işte bu kadarını beklemiyorum. Daha önce boynumdan ısırıldığımda hiç dikiş atılmamıştı, genelde temizlenir sonrasında gazlı bez bırakılarak sargı yapılırdı ama şimdi...

Bakışlarımdan ne demek istediğimi anlayınca, "Kesik çok derindi," dedi. "Doktor Brey kanamayı durdurmak için dikiş atmak zorunda kaldı."

Kaşlarım daha fazla yükseldi, çıkabileceği en yüksek haldeydi. Neden iyileşmedi, yara çok derin olsa dahi dikiş gerektirir mi? Bilmiyorum, yani... Çoğu kez saldırıya uğramış biriyim.

 Parmaklarımı kırdım, boynumdan ısırıldım ve ellerim masaya çivilendi. Bunların hiçbirinde dikiş gerekmemişti -ya da Cold Lake'deki ilk zamanlarımda Castiel ile damgalandığım vakitlerde de.

PENÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin