16: Çocuk

106 34 31
                                    

Rusya bugün İdlib'de sivilleri vurdu. Bir çok yaralı ve şehid var.
Sevgili dünya yine sessiz. Konuşmaları için bir sebeb yok çünkü. Ne zaman ki bombalar kendi evlerine düşer, kendi çocuklarını öldürür; işte o zaman onlarda ses çıkaracaklar. Çıkardıkları ses acı bir çığlık olacak.

Multimedyadaki resimi bir kaç yerde daha gördüm. Lakin bu küçük çocuğun yüzünü buğulu bir şekilde yayınlamışlardı. Hayır ben bunu kabul etmiyorum! İnsanlar küçük bir çocuğun yüzüne çikolata değil, kanın bulaştığını görmeli, bilmeli. Ve bir şeyler yapmalı!

Bizimki dört duvar arası yalnızlığı çocuk!

Kuytu köşe karanlığı,

Gün ışığı sızmayan bir tenha,

Zalim dolu insan topluluğunda.

Ayaklarda pranga, yol meçhul.

Kanatlar viran iken uçmayı düşlemek boşa.

Varış yolları hep çıkmaz sokak,

Varamayış ise kaybolmaya sebep.

Düşlemek boşa.

İnanmak boşa.

Seni yaralayan yolda direniş boşa.

Haykırmak boşa, sağırlar arasında.

Bir bakış boşa, âmâ karşısında.

Bin kelam boşa, cahil karşısında.

Ve bir sevgi tohumu boşa, aslı arkasında saklanana.

Belki bir uğruna, belki bin

Yaz çocuk, yazamayana yaz.

Anlat defalarca anlamayana.

Dur çocuk anlatma!

Biliyoruz ikimiz de anlaşılmayacağını.

Sen yaz, onlar anlamasa kalem yadırgamaz.

Kağıt küsmez sana çocuk!

Sen küsme kendine, kalemi küstürme.

İç dünyana yönel çocuk!

İsterim ki itilmeden dön.

Kırılmadan, usanmadan

Gözlerin kızarmadan.

Boğazına düğüm olmadan her şey dön.

Sus çocuk!

Sana sorulmayana karşılık verme.

Yanında olmayanın, yanında olma.

Seni küçük göreni gözünde yüceltme.

Durma çocuk hadi içine git.

Git, izin verme kimsenin gelmesine.

Kendini, kendine sakla çocuk!

Verme ellere hislerini.

Verme benliğini duygusuzlara.

Kendini kendine sakla çocuk!

•Efendi Dergi
.

"Çocukların bile kelebeklerden daha kısa yaşadığı bu dünyada, ben size hangi şiiri yazayım?"

-Ahmet Arif
.

Ah bayım...
Bilmezsiniz, bazı hayatlar; sizin pembe rüyalarınıza, dünyalık heveslerinize ağır gelir.

Görmediğinizden, bilmediğinizden değil.
Anlamadığınızdan çok konuşursunuz.

Sahi bayım,
Kim vatanından, rahat yatağından, güzel evinden ayrılıp da, başka bir ülkede insanların hor gördüğü, istemediği, bir mülteci durumuna düşmek ister?

Onları anlamamız için; illa boyunlarına işkence görmüş yakınlarının, yıkılmış evlerinin, kan gölüne dönmüş sokakların resimlerini asıp, aramızda gezmeleri mi gerekiyor..?

Ah bayım.
Dar görüşler, dar düşünceler...

-Nira

DEVİN | 🕊️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin