Bir tanesi Ateşlerin Prensi,
Bir tanesi Buzların Prensi.
"Sen sıcaksın ben soğuk..." dedi sarışın adam acı bir tebessümle. "Ben seni yok ederim sen beni buharlaştırırsın. Biz sadece birbirimizi öldürürüz."
Tony Stark Ateş Krallığını Yönetiyor.
Stev...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
♦•♦
"Ee sence nasıl oldu, sarışın?" diye esmer adam bandajlı kolunu yatakta yatan sarışına gösterirken. Sarışın adam alnına düşen sarı saçlarını geriye iteleyip maviliklerini sevgilisinin koluna çevirdi ve hafifçe tebessüm etti.
"Tony, bu yaptığın çılgıncaydı. Biliyorsun değil mi?" derken esmer adamın sağlam kolundan tutup göğsüne çekti ve saçlarına bir öpücük bıraktı. Bununla beraber esmer adam, sarışının ensesinden tuttu ve aşağıya yani kendisine çekip sert bir öpüşme başlattı. Açıkçası kolu hâlâ çok ağrıyordu çünkü "Eğer senin kolunda benim bir izim kalacaksa, benim kolumda da senin bir izin kalmalı." diyerek kolunun buz tutmasını istemişti. Steve ise bunu yapmamak için uğraşsa da o bile Tony Stark'ın inadını yenemezdi. En sonunda Tony'nin kolunun buz tutmasını sağlamıştı.
"Peki bizim ikimizin de kollarındaki bu izi gören halkımız ne düşünecek sence?" diye mırıldandı Steve. Aynı zamanda da sevgilisinin saçlarıyla oynuyor, her bir tutamı yavaş yavaş geriye iteliyordu. Tony içine hafif titrek bir nefes çekip kafasını iki yana olumsuzca salladı.
"İnan bana bilmiyorum, iceman. Büyük ihtimalle bizim büyük bir şekilde kavga ettiğimizi ve yeniden Buzlar krallığı ve Ateşler krallığının düşman olduğunu sanacaklar."
Steve bakışlarını karşısına çevirip aynadan bedenlerine baktı. Tony kucağında çıplak bir şekilde yatırıyordu ki kendisinin de ondan pek bir farkı yoktu. Sarışın adamın gözleri dalıp gittiğinde Tony elini iki yana sallayarak tekrardan dikkati üzerine çekti.
"Steve, sorun ne güzelim?" diye sordu maviliklerle göz teması kurmayı başarabildiğinde. Steve birkaç saniye adamın güzel yüzüne bakıp kafasını geriye attı ve ellerini Tony'nin elleri ile birleştirdi.
"Her şey çok güzel gidiyor gibi hissediyorum. Bu normal mi sence?" sesindeki hafif titreklik Tony'nin kaşlarını çatmasını sağlarken esmer adam kafasını Steve'in karnından çekti ve yüz yüze gelmelerini sağladı.
"Steve, bir hikâye de,tiyatro da, destan da ya da efsane de değiliz. Her zaman hayatımızda olumsuz şeyler olmaz. Bazenleri güzel şeyler de olabilir." dedi sesini son derece huzur dolu çıkartırken. Ya da Steve'e son derece huzurlu geliyordu. Bundan emin değildi sarışın adam.
"Bilmiyorum..." diye fısıldamadan edemedi Steve. Göz kontağını bozup maviliklerini şimdi de tavana çevirmişti. "Son yıllarda hiçbir şey güzel gitmediği için artık güzel gelen bir olay olduğunda korkuyorum."
Tony hafifçe gülerek bacaklarını iki yana açtı ve sevgilisinin kucağına oturdu. Steve bununla beraber tekrardan maviliklerini onun kahveleri ile birleştirdi ve gülümsedi. "Sen benim başıma gelmiş en güzel şeysin, Tony." Esmer adam hızla kafasını sevgilisinin boynuna götürüp o güzel kokusunu içine çekti ve mırıldanmaya başladı. "İnan bana, sarışın. Seninle geçirdiğim tek bir saniyeyi hiçbir şeye değişmem bu hayatta."
