|10| Size ihtiyacım var

4.6K 408 160
                                    

Kişiliğim ve değişmeyen huylarım gereği bu pazar gününü de 12'ye kadar uyuyarak geçirmiştim.

Böyle bir cümle ile giriş yapabileceğimi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Jungkook gibi bir arkadaşınız varsa kusura bakmayın ama.. nah! O götveren bu sabahı da bana zehir etmişti.

Al bak arıyor orospu.

"Efendim aşkım?"

Hattın karşısından şap şup sesler gelmeye başladığında, gözlerim kocaman olmuş ve telefonu kendimden uzaklaştırarak ekrana bakmıştım. Evet Jungkook işte bu.

"Ne oluyor lan?!"

Dayanamayarak bağırdığımda, ses kesilmiş ve arkadaşımın sesini duymuştum.
"Jimin? Açacağını düşünmüyo-"

"Ne yapıyorsun sen?!"

Sesim ergenliğim gereği detone olup tiz bir şekilde çıktığında, Jungkook ses tellerime 1 dakika boyunca sövmüş ve sonra devam etmişti.
"Kahvaltı yapıyordum!"

Derin bir nefes alarak ne ara kalktığım yatağıma tekrar oturduğumda, içme sesi gelmişti. Hortum ağızlı, kulağımı da içine çekecek.

"Hyung bu süte bal mı koydun? Sevmediğimi biliyorsun!"

"Ağzına yapıştırmadan önce kalk siktir git giyin, süt işte ne olacak?!"

O sesle gözlerim kocaman olduğunda, yutkunmuş ve salak salak gülmeye başlamıştım.
"Abin mi o?"

Şirince sorduğumda, 'hım' diye onaylayıcı bir ses çıkarmıştı.
"Hoparlörde zaten, konuşabilirsin yani."

Sesim içime kaçmış bir şekilde yanlızca ağzımı 'ne?' Anlamında oynatarak yatağımdan kalktığımda, kafamı çekmecenin içine koyup hızla kapatmak çok mantıklı gelmişti.

Lan adam benim detone sesimi de duydu hay amına koyayım ya.

"Kook neden hoparlörde konuşuyorsun?"

Birkaç kez yutkunduktan sonra sorduğum soruyla, Jungkook gülmüş ve 'benim abimden gizlim yok kanka' demişti. Bok yok.

"Neyse.. Sen niye uyandırdın beni sabahın köründe? Lan bir rahat uyku yok senden. Bu arada hâlâ hoparlörde miyim?"

"Evet."

"Boynun kopsun senin Jungkook."

"Jimin, Jungkook'un sana işi düştü."

"Hyung hiç kıvırtma, senin de yardımına ihtiyacım var."

"Hayır, neyse. Jimin duyd-"

"Hyung bütün posterlerini yakarım."

"Jimin, Jungkook'un yardımımıza ihtiyacı varmış da."

Abi-kardeş hattın diğer ucunda atışırken, kıkırtımı bırakmıştım. Tae hyungun posterleri olduğunu bilmiyordum. Demek gerçekten çok değer verdiği eşyaları vardı.
Zaten, kimin olmazdı ki?

Mesela benim de cips koleksiyonum vardı ve onlara çok değer verirdim. İlkokuldan beri biriktiriyor ve her cips paketinden mutlaka bir tane cipsi kutuma atmayı unutmuyordum.
Dalga geçmeyin, her insanın özelliği farklıdır tamam mı?

"Ne tür bir yardım peki Kook?"
Elimle çalışma masama şekiller çizerken sorduğumda, pek de şaşırmadığım bir cevap gelmişti.

Hyung | vminWhere stories live. Discover now