|8| Bir şeyler var..

4.6K 385 168
                                    

Hassiktir taslak kalmadı

×

Jungkook'un dediği şeyle yutkunarak şaşkınlık ve garip bir duyguyla ona bakıyorken, Kook gözlerini kapatarak gülümsemiş ve tekrar Tae hyunga bakmıştı.
Bu işaret bizim aramızda 'sorun yok' demekti ve şuan bir tepki vermeme kararı almıştım.

"A-"
Yoongi tam konuşacağı sırada ona dönerek gözlerimi birkaç saniye kapadığımda, kalkık olan elini yavaşça tekrar dizine koymuş ve sessizliği izlemeye başlamıştı.

Jungkook'un baktığı yere, yani Tae hyunga döndüğümde, kaşlarını çatmış bir şekilde ne diyeceğini kestiremiyormuş gibi bakıyordu.
Tek eliyle saç diplerini kaşıyıp gülmeye, daha doğrusu gülümsemeye çalıştığında, hafifçe sormuştu,
"Nasıl yani? Jimin'den mi?"

Bu hareketine ister istemez kalp ritmim hızlandığında, Jungkook'a bakmaya başlamıştım. Yalan söylerken çok rahat gözüküyordu.
"Evet hyung, şaşırdın mı? Yoksa hoşlanmam ayıp birşey mi?"

Tae hyung bu söylediğine karşın birşey demeyerek bana döndüğünde, alt dudağımı ısırmayı kesip gergince yüzüne bakıyordum.
"Aranızdaki ilişki, ne düzeyde? Yani.. ikiniz çıkıyor musunuz?"

Son cümlesini gözlerini kapatarak söylediğinde, bu yaptığı hareketlere anlam veremiyordum.
Ve ne diyeceğimi de bilmiyordum.

Tam ağzımı açacağım sırada Jungkook'un kahkahaları odayı doldurmuş ve yerimde sıçramamı sağlamıştı.
Hepimiz oraya odaklanarak bakıyorken, Jungkook ayağa kalkarak abisinin omzuna hafifçe vurmuş ve gözyaşlarını silerken konuşmuştu.
"Saçmalama hyung ya, dalga geçiyordum. Hoşlandığım kişi Jimin değil."

"Kalbime iniyordu."
Yoongi hyung tek eliyle kalbini tutup derin nefes vererek konuştuğunda ben de gülmüştüm.
Ama Tae hyungun tepkisini merak ediyordum.

Yüzünü incelemeye başladığımda, tek kaşını kaldırmış ve sağ gözünü kısarak Jungkook'u izliyordu.
"Aptal hergele. Sana benimle dalga geçmeyeceğini kaç defa söyleyeceğim."

Hemen yanında olan yastığı alarak Jungkook'a hafifçe vurduğunda, Jungkook abartarak yere yığılmış ve bağırmaya başlamıştı.
"Dostlarım! Yığın şunu yere!"

Kaşlarım havalanarak ona bakarken, Yoongi ve Hoseok ellerinde yastıkla ne ara geçtikleri anlamadığım koltuğun arkasında bizi inceliyorlardı.

"Mayday, mayday! Yastık, iniş için izin istiyor!"
Yoongi elini telsiz gibi yaparak konuştuğunda, Jungkook bombanın pimini çekecek o kelimeleri söylemişti.

"İzin verildi!"

Aniden yüzüme gelen yastıkla dengem bozulup koltuğa düştüğümda, çenemin çıktığını hissettim.
TANRIM ÇENEM ÇIKTI!

"Hey! Ben tek siz hepiniz öyle mi? Peki o halde.."
Tae hyung kendisine gelen yastıkları alarak Yoongi'ye doğru fırlattığında, Yoongi koltuğun arkasından çıkmış ve işaret parmağı ile gülerek Tae hyungu göstermişti.
"Iskalad-ah!"

Yüzüne yediği yastıkla arkasındaki cama çarpıp yere düştüğünde, olayları berjerin arkasına geçip izlemek daha mantıklı gelmişti.
Hızla oraya geçerek yastıkla kafamı siper etmiş onları izlerken, birbirlerine acımadan yastık fırlatıyorlardı.

"Gözüme geldi! Gözüme geldi!"
Hoseok elini yelpaze gibi yaparak gözüne tuttuğunda, Yoongi'de atılarak bağırmaya başlamıştı.
"Hoseok'un gözüne geldi! Hoseok'un g- KAFAM!"

Kafasına yediği yastıkla Hoseok'un üstüne düştüğünde, daha fazla duramayarak kahkahamı patlatmıştım. Bunu fark eden, elinde yastıkla koltuğun tepesine çıkan Jungkook ve tek elinde iki yastıkla kendini siper eden Tae hyung bana dönmüş ve sırıtmaya başlamışlardı.

Hyung | vminWhere stories live. Discover now