İçime sevda kaçar...

808 65 3
                                    

RÜVEYDA...

Mehmet Akif beni okula bıraktıktan sonra evde yaşadığım yoğun duyguyu düşünmemeye çalışarak okul binasına girerek, giriş katında bulunan müdür beyin odasına girdim. Müdür beyle az biraz sohbet ettikten sonra farklı düşüncelere sahip olduğumuzu anlasam da üzerinde durmadım. Müdür beyle birlikte öğretmenler odasına çıkmak için odasından çıktık. Teneffüs de oldukları için bütün öğretmenler odadaydı. Müdür bey beni öğretmenlere kısaca tanıttıktan sonra bana ait olan dolap bölümünü gösterdikten sonra odadan çıktı. Dosyalarımı dolaba yerleştirip, uzun dikdörtgen masaya oturdum. Yanına oturduğum Din kültürü öğretmeni olan Ümmühan hanımla tanışmıştık. Okuduğu hadis üzerine konuşmaya başladığımızda yanımıza gelen iki meslektaşımız dikkatle bizi dinliyordu. Ümmühan hanımın sözü bittiğinde, yanımıza gelen Fizik öğretmeni Köksal bey ve Coğrafya öğretmeni Günay hanımla tanışmıştık. Öğretmen zilinden sonra oda boşalmıştı. Odada bir erkek hocayla kalmıştık. Çantamı alıp hem kendi sınıf öğretmeni olduğum hem de iki ders dersim olan sınıfa, 10 L sınıfına gitmek için odadan çıktım. Büyük olan okulda üst katta çıkarak sınıfı bulmuştum. Sınıfın önüne geldiğimde sınıftan gelen gürültüyle, Bingöl deki sınıfım düştü aklıma. Derin nefes çektikten sonra üzerimi düzeltmiştim. Elimi kapının koluna koyarak, güçlü besmele çekerek kapıyı açtım. Beni gören sınıf birden sustu. Sınıfa tamamen girerek, kapıyı kapadım. Çantamı orta sıranın ön sırasına koyarken öğrencilerden biri;

"Merhaba yanlış geldiniz galiba. Dokuzuncu sınıfların veli toplantısı en alt katta konferans salonunda "

"Öyle mi canım"

Çocuk birden gözlerini açıp, yanında oturan çocuğa dönerek;

"Ömer bana canım dedi oğlum"

Yanındaki çocuk gözlerini okulun bahçesinden çekerek sınıfa baktı. Ömer dediği delikanlıyla göz göze geldiğimizde, çocuğun şaşırdığı belli oluyordu. Birden başını eğince ben tekrar benimle konuşan çocuğa dönmüştüm. Ağızımı açtığımda tam önümde duran mavi gözlü esmer kız;

"Kerem bir şey diyeceğim"

"Söyle sultanım, söyle leylam"

"Uff Kerem ya bir sus. Git öğretmen odasına bak geldi mi yeni gelecek edebiyatçı cadısı vallahi bu günde iki saat seni çekemem "

Az önce isminin Kerem olduğunu öğrendiğim öğrencim hızla sınıftan çıkarken bende çantamı ön sırada bırakıp, kalktığı yere Ömer'in yanına oturdum. Ömer hızla yan oturup beni izlemeye başladı. Ona bakmadan duvar tarafındaki en arka sıradaki çocuğun gelecek öğretmen için yani benim için zazaca söylenmesine gülmemek için yanaklarımın içini ısırıyordum.

Biraz zaman geçmişti ki Kerem saçlarını eliyle geriye atarak, sınıfa girdi. Yerine oturmadan öndeki esmer güzel yüzlü kıza;

"Kimyacı İbrahim dedi ki sınıfı arıyordur gelir birazdan dedi"

Ömer derin bir nefes aldıktan sonra yerinde kıpırdanarak;

"Şu kadın gelse de ders işlesek "

Yerimden kalkarken, Kerem yerine geçmek için beni bekliyordu. Ayağa kalktığımda zazaca konuşan çocuğa ;

"Bir daha bence içinden söylen"

Çocuk gözlerini kocaman açarak;

"Nasıl yani sen, sen beni anladın mı"

"Sence ?"

"Vay anasını be"

Öne doğru yürümeye başladığımda, öğrenciler sessizce gözleriyle beni takip ediyorlardı. Ön sıradaki çantamı alarak, öğretmen masasına koydum. Tekrar ön sıraya gelerek;

SEVDA YELİWhere stories live. Discover now