Yaralım...

749 68 31
                                    

Bizi sevda yeli olarak çok beklettim ama beni beklediğinizi biliyordum. Neyse fazla konuşmadan sizi yeni bölüm ile baş başa bırakıyorum.........

RÜVEYDA...

Hava serinlemeye başlarken çardaktan içeriye girmeye niyetlendiğim de çardağa Melahat teyze geldi.

"Benim güzel kızım nasılsın "

"Yorgunum ve üşüdüm Melahat teyze"

"Bizim deli kız nöbette kaldı galiba."

"Galiba"

"Bu akşam beraber yiyelim mi yemeği"

"Teşekkürler ben bir şeyler atıştırırım, siz rahatsiz olmayın"

Melahat teyze kaşlarını çatınca gözlerimle bahçeye giren Mehmet Akif beyin nişanlısı Hesna hanım ile annesini işaret ettim. Melahat teyze hafif bir göz devirerek onlara dönerken bende eve doğru yürüyordum. Başım önümde iki adım atmıştım ki başım duvar gibi bir şeye çarpınca birden sendeledim. Ben kendimi toparlamaya uğraşırken iki el kollarımdan tuttu.

Başımı kaldırdığımda bir çift huzur kokan orman yeşiller bana bakıyordu. Bizim bakışlarımızı yiğit abimin konuşması böldü.

"Helal olsun Mehmedim kırdın kızın kafasını. İyi misin abim gidelim mi? doktora. Beyin sarsıntısı falan geçirme duvar gibi adam kendi"

Ben Yigit abimin dediklerine gülmeye çalışırken, Mehmet akif bey elleri yavaşça aşağı indirirken;

"Özür dilerim hoca hanım ama kolların buz gibi üzerine hırka almalısın"

"Ben eve geciyorum zaten baş komiserim"

"Niye beraber yemek yiyelim hoca hanım"

"Yok teşekkür ederim Mehmet Akif bey Hesna hanım ve annesi rahatsız olmasın"

"Ama sen, yada onlar rahatsız ol-"

"Olsun Mehme-"

Lafımı Mehmet beyin arkasından gelen hesna hanım kesmişti.

"Mehmet Akif niye burada duruyorsunuz, aa canım sende mi buradaydın Mehmet'in cüssesinden göremedim seni neydi adın hımm"

"Onun adı Rüveyda, hem kızı nasıl göremedin aynı boydalar neredeyse hesna hanım"

"Aa Yiğit... sey yani Yiğit abi sende mi buradaydın. Bilmem belki görmek istemedim aman neyse niye hepiniz burada duruyorsunuz"

"Rüveyda'ya arkadaki köpeklere bakalım mı dedim oda üzerime hırka alayım Yiğit abi bakalim dedi. Hadi Rüveyda al hırkada gidip bakalım"

"Yaa Yiğit abi yaa sevmiyorum şu köpekleri. Mehmet Akif bu köpekler ne olacak biz evlenenince"

Yiğit abi kafasını sallaya sallaya arka bahçeye giderken birden bana bakarak;

"Hadi abim üzerine hırka al gel"

Ben içeriye girerken Mehmet Akif bey de peşimden binaya girmişti ben tam kapıyı açacakken;

"Hesna farklı bir kızdır"

Bir şey demeden içeriye girmiştim. Üzerime hırka alıp tekrar dışarı çıktığımda çardakta Melahat anneye ;

"Melahat anne yiğit abim arkada mı hala"

"Evet seni bekliyormuş abin Mehmedim öyle dedi"

Arka bahçeye girdiğim de Yiğit abi köpeklerle oynarken arkasına bakmadan benim geldiğimi anlamış konuşmaya başlamıştı.

SEVDA YELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin