37. Bölüm - Eksik Kalan Parçalar

4.4K 503 632
                                    

Merhaba,

leylaaaaa47 doğum günün kutlu olsun Leylim, bölümü ancak yetiştirebildim, gecikmeli oldu 🧡

Keyifli okumalar herkese 🎈

Hata varsa 🤷‍♀️

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🐤🐥

🎈

Nefes almadan geçen sınav günlerinin ardından bir kaç günlük boşluğumu annemlerle birlikte değerlendiriyordum.

Hasan Amca'nın küçük dairemsi odasında kalıyorlardı hâlâ ama bir önemi yoktu, birlikteydik işte.

Ben gün içinde işe gidip, geliyordum.
Işık'ın sınavları benden daha önce bittiğinden bolca vaktimiz oluyordu.

Hazal evde tek kalamadığı için ise, annesi Haydar amca'ya bir yalan uydurmuş, ben dönene kadar onun yanına gitmişti.

3 ay önce...

 
'Ablaaaa, koooşşş.'

Bir akşam vakti, restorandan dönmüş, annemin lezzetli yemeklerinden yemek için sabırsız bir şekilde babamı bekliyordum. Hasan amca geçici olarak bize bir yer ayarlamıştı ve orayı düzenleme işlerine yardım ediyordum. Henüz tam kalınacak gibi olmadığı için, yatma vakti gelince dağılıyorduk.

Ben yine de, her şeye rağmen yüzümdeki tebessümle bir an önce yemek yemeyi bekliyordum.

Ta ki, Işık beni kapıya çağırana kadar.

Tercih sonuçları yeni açıklandığı için annemle babam çok mutluydu. İki kızları da çok iyi okulların çok iyi bölümlerini kazanmıştı, boru mu?

'Hazal.' dedim onu gördüğüm vaziyetten dolayı kan akışım hızlanırken.

Burnundan sızan kan damlası, dudağının kenarındaki yara izi, sanki benim bedenimdeymiş gibi canımı yakmıştı.

'Ne oldu sana? Bu halin ne?' dedim yanına doğru güçlükle ilerleyip. Üzerinden kamyon geçmiş gibiydi ve sessiz kaldıkça korkmaya başlıyordum.

Babam kahveden, annem de içerden gelince gördükleri manzara ile yüzleri kireç gibi olmuştu.

Hazal boncuk gözlerinin ışığı sönmüş halde gülümsedi.

' İzin vermedi.'

Bir, iki, üç, dört, beş, sakinleş Ahu.

Tek gözüm seyirmeye başladı bir anda.

'İzin vermedi, tamam vermesin,vermesin - de bu halin ne?' dedim.

Bir, iki, üç, dört, beş, sakinleş Ahu

'İzin vermediğini iyice anlamam için sanırım.' dedi Hazal kıkırdayarak. Başına çok vurmuş olmalıydı.

Sıkıca sarıldım ona, kıvırcık saçları  yüzüme değerken ağlamaya başladı.

Biraz teselli etmek için öyle kaldım ama aklımda sadece Haydar amca vardı.

Gözlerini kaşıkla oyacaktım bu defa.

Hazal annemin üzülerek uzattığı mendili almak için geri çekildi.

' Ulan, ben şimdi ona göstermez miyim? İzin vermiyorsan verme, şerefsiz köpek,  niye vuruyorsun?'

Kapıdan çıkmak üzere hareketlendiğim an, babam tarafından durduruldum.

'Karışma devranım, Allah'ından bulsun.' dedi.

SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin