125. Bölüm - Bir Tutam Özlemek

3.6K 457 627
                                    

Merhaba,

Kontrol edemedim, hatalar varsa hatamızla seviniz :)

Keyifli okumalar 🧡

🎈

Saçlarımın Afrika stili örgülerini çözdürdüğüm gün, içinden eser miktarda çıkan toz tanelerini görünce şaşırdım. Gözle görünmeyen neler biriktirmişim meğer iki örgü arasında.

İpek'in söylediği gibi arı çıkmamasına şaşırmıştım doğrusu. Bendeki bala gelmeyen arının arılığından şüphe ederim.

İklim'le buluştuğumuz haftasonuna denk gelmişti dövmeci ve örgücüye gidişimiz. Hayır orası kuaför değil, kabul etmiyorum. Örgülerim çözülünce başımın kronikleşen ağrısı da geçmiş gibiydi. Sımsıkı yapılı bu örgüler kaç aydır saç diplerimi çekiştiriyormuş, haberim yokmuş.

Dövmeci kuaför, çözdüğü örgülerin yerine yeniden yapmayı teklif etmişti. Yaptıracaktım ama önce biraz saç diplerimin dinlenmeye ihtiyacı vardı. En az benim kadar.

'Akşam geliyorsun değil mi?'

'Dandik barlarda sulandırılmış bira içmeye hiç niyetim yok. Mideme dokunuyor. Müzik başımı şişiriyor, ayrıca İklim, yaşlandım ben galiba be, kafam kaldırmıyor.' dedim gülerek.

'Aman Ahu, sen de yani. Ne yapalım, kafede oturup kahve mi içelim?' dedi İklim.

'Bana uyar.' dedim ama onlara uymazdı. Küf kokulu mekanların müdavimi olmuşlar bir kere. İki günde bir abuk sabuk müzikler eşliğinde sidik tadında ikişer bira içmeden kendilerine gelemiyorlardı.

'Ay, tam babaanne oldun.'

Gülüşerek yürümeye devam ederken, aklıma Destina'nın Göksel'lere çağırdığı geldi aklıma. Göksel'in ailesi yine evde yoktu ve yine bir mangal meselesi söz konusuydu. Azman'ı görmek istediğim için gideceğimi söylemiştim. Yoksa Ufuk yokken o bahçeye adım atmak hiç içimden gelmiyordu.

İklim'le otobüs durağında ayrıldık. Dövmeci bir dövme daha yapmak için kanıma girmek üzereyken, henüz ensemdeki kadar hayatımın içine dahil edebilecek bir dövme daha olmadığına karar verip reddetmiştim.

Alnıma queen yazdıracak halim yoktu, görünen köy kılavuz istemezdi. Koluma kanayan gül yaptırma fikrini aklımdan sildim. Fuat'ın mahalle arasında yaptırdığı, neyle yapıldığı belli olmayan ama pilot kalemle kazınmış gibi duran canım anam dövmesi bile kanayan gülden güzeldi.

Bir daha yaptırmam için, ensemde taşıdığım kadar anlamlı bir dövme olması lazımdı ve şuan hiç bir şeyin onun kadar anlamı yoktu benim için.

Telefonumdan bir müzik açıp yola koyulduğumda saat henüz üçe geliyordu. Dörde gelirken ben Göksel'lerin bahçede bitmiştim bile.

'Azman, oğlum, yakışıklım. Gel.'

'Bizden önce köpeğe koştu hayatım görüyor musun?' dedi Destina dudaklarını bükerek. Gözlüklerini takmamış, üzerine tek parça uzun bir elbise giymişti.

'Köpek deme, alınıyor.' diyerek Azman'la oynamaya devam ettim. Ufuk'un beni onunla tanıştırdığı gün, dün gibiydi.

Zaman öyle hızlı geçiyor ki Ahu.

Azman yorulup da su içmek için bahçenin diğer ucundaki kabına koşunca sıra ancak Destina ve Göksel'e geldi.

'Madam Destina.' dedim boynuma dolanan ellerine, beline sarılarak karşılık verirken.

SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin