26.Bölüm - Nesli Sultan Oteli

5.4K 522 391
                                    

Merhaba,

Kontrol edemedim 🤷‍♀️

Keyifli okumalar 🧡

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın, lütfen 🐤

🎈

Babamla kafa kafaya vermiş, kaldırımda otururken arkamda dağlar yanmış olmasına rağmen içim huzurluydu.

Ne şanslı bir kızdım ben.

Onların sevgisine sahip olmak için ne iyilik yapmıştım?

'Hastaneye gidelim artık kızım. Annenler çok korkmuştur.' dedi babam. Aklı gönlünün sultanında kalmıştı tabi.

Benim biraz sakinlememi beklediğinin farkındayım çünkü bütün gülmelerime rağmen, içimde kopan fırtınaların farkındaydı. Bunun için ona anlatmama ya da içimi dökmeme gerek yoktu. Annem gibi, bir bakışımdan anlardı beni.

Canım babam.

Yerden kalkıp, küller içinde olan üzerimizi silkeledik gülerek. Dışarıdan çok komik göründüğümüze emindim.

'Gelin ben sizi bırakayım.' dedi kro Kürşat'ın babası Rüstem amca.

Onun arabası ile birlikte hastaneye vardığımızda, hâlâ sağ olduğumuza inanamıyordum.

Annem'le Uzay'a oksijen veriyorlardı o sırada. Yan yana yattıkları yataklarda bizi görünce gözleri gülümsedi ikisinin de.

'Abla, iyi misin?'

Işık yerinden kalkıp bana sarılırken, babam Uzay'ı ve annemi öptü.

'İyiyim gün ışığım.' dedim kollarımı ona sararken.

'Leş gibi kokuyorsun. ' niye fısıldadı kulağıma. Kolunu tutup cimcikledim.

'Ahhh.'

'Noldu güzel kızım?' diye sordu babam bize dönüp.

'Ahhh, ahh, artık evimiz de yok. Ne yapacağız diye düşünüyordum babacığım. ' dedi Işık, beni satmadığı için bir kere sarılmak istedim boynuna ama bunu daha sonraya bırakıp annemin yanına gittim, yatağın köşesine oturdum ve elini tuttum.

'Hadi yine iyisin Nana Sultan. Bugün de kefeni yırttın.'

Helva?

Annem ağzına gelen beyaz buharı öksürdü ve maskenin ucunu çıkardı.

'Şerif, bu kız beni öldürecek.' dediğinde hepimiz gülmeye başladık.

Böyleydik biz işte. Düşsek de, kaçsak da, koşsak da yorulmaz, üşenmez gülerdik.

Doktor gelip annem ve Uzay'daki oksijen makinesini kapatıp, taburcu etmeden önce, daha önce farketmediğim yanık koluma pansuman yaptırdım. Çok derin değildi de neyse ki, iz kalmayacaktı.

Hastaneden çıkarken, önce evde sağlam bir şey kalıp kalmadığını kontrol etmek için eve gitmeye karar verdik. Annemi de Uzay'ı da bir türlü ikna edememiştik dükkana gidip dinlenmeleri için.

Sokağa döndüğümüzde, oradan ayrılalı 2 saat olmasına rağmen, herkes hâlâ bizim evin önündeydi.

İnci teyze ve Hazal ellerindeki kolilere evde sağlam kalan ne varsa doldurmuşlardı. Dudu teyze kullanılacak halde olanları dışarı çıkartan Neslihan teyze ve İnci Teyze'im getirdiklerini inceliyor, aralarında konuşup işimize yarayıp yaramadıklarına karar veriyorlardı.

Komşuluk böyle zamanlarda kendini daha çok belli ediyordu. Soner, Fuat, Tolga, Alihan hatta Kürşat ve hatta kardeşi Zeynep bile, çatısı çöken evimizin parçalarını köşeye kaldırıp diğerlerine girip çıkacak yol açıyorlardı.

SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin