32. Bölüm

20.4K 1.4K 1.1K
                                    

Eve geldiğimde ilk işim ağlayıp zırlarken bir yandan da okulda yaşadıklarımı aileme anlatmak olmuştu.

Beni yanıltmamışlardı.

Bana hak vermişlerdi. Hatta yaptığım hareketi takdir etmişler, sonucunda ne yaşayacak olursam olayım doğru bildiğimi söylemekten vazgeçmemem gerektiğini söylemişlerdi.

İşin ucu bana dokunmasa bile başkasına yapılan haksızlık karşısında gereken cevabı vermemi tembihlemişler, susanlardan olmamam için güç vermişlerdi.

Her koşulda yanımda olduklarını bir kez daha hissetmiştim, hissettirmişlerdi. Bu yüzden içimdeki ağırlık biraz olsun hafiflemişti. Ancak hâlâ takımdan oynayamayacak olmanın sıkıntısını yaşıyordum.

Babam, yarın annemle birlikte okula geleceklerini ve gerekeni yapacaklarını söylemişti. Zaten annem anlattıklarımı duyunca deliye dönmüştü. Dakikalar boyunca kendi kendine söylenip durmuş, öfkesini bir türlü atamamıştı. Haliyle yarın okulda büyük bir kaos çıkacak gibiydi.

Babam, okuldakilerin bana olan tavırlarının aynı devam etmesi durumunda okulumu değiştireceğini söylemişti. 'Seni, haksızlığa uğra diye mi gönderiyorum oraya?' demişti ve üzülmeme değmeyeceğini eklemişti.

Ben, okulumun değişmesini istemiyordum. Aşina olduğum ortamdan uzaklaşmak, yeniden alışma süreci içine girmek kolay değildi. Ancak o aptal adamla aynı ortamda olma fikri de hoşuma gitmiyordu.

Gözlerimi ovuşturup yatağa uzandıktan sonra telefonuma gelen bildirimlere bakmaya başladım.

Alfalar Cumhuriyeti

Sinan: Dolunay biraz daha iyi misin?

Melisa: Off ben bile sinirliyim hâlâ, onu düşünemiyorum

Sinan: Şerefsiz Zeynel

Buğra: Büyük haksızlık etti kıza valla

Sinan: Malak Zeynel

Umut: Bir de takımdan atıyor adama bak. Hem suçlu hem güçlü

Sinan: Hıyar Zeynel

Hilal: Sinan tamam kardeşim

Hilal: Ben de sinirliyim şu adama ama ne yapabiliriz diye düşünüyorum

Sinan: Arabasının farını mı söksek

Umut: Çok mantıklı bi fikir gerçekten

Sinan: Bence de akıl küpüyüm ben

Melisa: Dolunay hâlâ görmedi mesajlarımızı

Buğra: Uyumuştur belki

Emre: Yok, ben konuştum uyanıktı

Emre: Sakinleşmeye çalışıyordu işte

Hilal: Umarım başarmıştır

Dolunay: İyiyim arkadaşlar, merak etmeyin

Sinan: Hele şükür

Sinan: Bu iyiyim lafı biraz geçiştirmelikti yalnız biz ikna olmadık

Umut: Kesinlikle

Dolunay: İyiyim ciddenn

Dolunay: Emre yardımcı oldu baya

Dolunay: Annemler de bana destek verince toparladım kendimi

Dolunay: Sorun yok :)

Gül Kendine •texting• (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin