2. BÖLÜM

5.3K 173 4
                                    

İyi okumalar...

2gün sonra...

  Etrafta binlerce kişi vardı. Hepsi bir ağızdan''Şehitler ölmez, vatan bölünmez'' diye bağırıyordu. Biz ise durmuş bekliyorduk şehitlerimizin gelmelerini. İlk önce tüm şehitler ile toplu olarak cenaze namazı kılınacak sonrasında şehirlerine götürülecekti uçakla. '' Devrem iyi misin?'' dedi Melek. ''Ne kadar iyi olabilirim ki devrem?'' ''Sende haklısın. '' dedi. '' Alışacağız be Bade ne yapabiliriz ki başka ?'' Yanımıza rütbeli bir subay geldi. ''Üsteğmen Polat ANDAÇ. Şehitlerimiz 5 dakika içinde burada olacak amirim. Her şey hali hazırda bekliyor.'' dedi. ''Tamam üsteğmenim.'' dedim ve Adnan abinin yanına ilerledim ''Adnan abi 5 dakika içinde burada olacaklar haberin olsun. Son kez onlara karşı görevimizi yerine getireceğiz. Sorun çıkmasını istemiyorum. '' '' Tamam .'' dedi. Demir' in yanına ilerledim.Behçet abinin oğluyla sohbet ediyordu. Tabi çocuk ne anlasın ki babasını son kez göreceğini. '' Kadir' cim ne yapıyorsun ablacım?'' ''Bir şey yapmıyorum abla , babamı bekliyorum. O sonradan gelecekmiş yanınıza annem öyle söyledi.''Ne desem ki bu masuma ben? ''Evet ablacım birazdan gelecek baban annenin yanına gitmek ister misin çünkü Demir abinin benle gelmesi gerekiyor?'' kafasını salladı. Onu annesinin yanına götürdüm ve Demir' e döndüm '' Kardeşim Murat' ın yanına geç. Olumsuz bir durum istemiyorum Demir. Baran'ı al yanına Melek'le birlikte eşlerin yanına gitsinler. Hadi aslanım.'' dedim omzunu pat patlayarak. ''Tamam abla.'' dedi ve yerine doğru gitti. Kaya' nın yanına gittim ve benle kalmasını söyledim. Uçak sesleri duyulmaya başlamıştı, geliyorlardı.  Tabutları indirmişlerdi...Oradan görevli bir subay ''Saygı değer şehit aileleri, şehitlerimiz için 1 dakikalık saygı duruşu ve saygı atışı yapılacaktır. RAHAT! HAZIR OL! DİKKAT!''...(İstiklal Marşı bittikten sonra) Emniyet müdürümüzden izin alarak öne doğru bir adım attım saygı atışını bizimkilere yaptıracaktım. ''Börü karşımda toplan tek sıra halinde HADİ!'' Hepsi karşımda ip gibi dizilmişlerdi. Hepsinin başı dik göğsü kabarıktı. '' RAHAT! HAZIR OL! YÜKSEK TUTUŞ! ŞEHİTLERİMİZ İÇİN SAYGI ATIŞI! ATEŞ!'' Hepsinin silahından 3 el ateş sesi gelmişti. ''ATEŞ!'' Tekrardan 3 el ateş... Her mermi sesinde nefesimin kesildiğini hissettim. "RAHAT!" dedim ve yerime geçtim. Şehit aileleri kendi şehidinin yanına gitmişti ortalık sakinleşmişti. Biz ise Kemal abinin, Behçet abinin, Oğuz' un ve İlhan' ımın etrafında toplandık. Onu can verdiği bayrağa sarılı tabutta görünce içim parçalandı be. Koskoca 2 yılımız geçmişti akademide. Ama biz bu yola elbet bir gün ayrılacağımızı bile bile girdik ya o ya ben . Şehitlerimize selam durduk ve onları yeni evlerine götürmek için yola çıktık. Saat 23:15...  Melek uyuduktan sonra üzerimi değiştirip evden çıktım. Şehitliğe doğru gitmeye başladım. Tam kapıdan giriyordum ki birden biri kolumu tuttu. Silahımı çıkartıp boğazına götürdüm. ''Bade sakin ol benim ya Murat.'' dedi. ''Ses versene abi ya.'' ''kızım gecenin bir saati dışarıya niye çıkıyorsun?'' dedi. ''Şey ben, ben onu görmeye geldim abi. Ben onu bırakamıyorum ki. Kalbim söylüyor. Ayaklarım beni buraya getiriyor. Ben onsuz yapabilecek miyim abi ?'' ağlamaya başlamıştım. Bugün kendimi çok sıktım ağlamamak için, ama dayanamadım..  Murat'dan devam..  Sigara almak için büfeye çıkmıştım. O Bade değil mi? Peşinden gittim, şehitliğe gidiyordu sanırım. Düşündüğüm gibiymiş şehitliğe gelmiştik. Kolundan tuttum ama silahını bir anda boğazıma doğrulttu .''Bade sakin ol benim ya Murat.'' dedim.''Ses versene abi ya.'' ''kızım gecenin bir saati dışarıya niye çıkıyorsun?'' ''şey ben onu görmeye geldim abi. Ben onu bırakamıyorum ki.Kalbim söylüyor. Ayaklarım beni buraya getiriyor. Ben onsuz yapabilecek miyim abi ?'' dedi ağlamaya başladı. Bana sarıldı ve ağlamaya devam etti , bende ona sarıldım. ''Yapma abim böyle bak o da üzülür İlhan' ın üzülmesini ister misin?'' kafasını hayır anlamında salladı. '' Bende öyle düşünmüştüm hadi kardeşim merkeze gidelim sende bana çay ısmarla oturup konuşalım.'' dedim . ''Tamam abi.'' dedi. Emniyete doğru gitmeye başladık...  Şimdiki zaman...  Koskoca 7 ay geçmişti. Aramızdan gidenler, geri dönemeyeceği bir yola girmişlerdi . O yolda onların hala yaşadıklarını, yanımızda olduklarını bilmek güç veriyordu bizlere.  İLHAN YAZIR, OĞUZ BOZKURT, BEHÇET ORBAY, KEMAL HİZZAT  Onlardan geriye kalan yıkılmış bir anne, içi kan ağlayan bir baba. Kalbi boş bir eş ve doğmamış bir bebek...Düşünsenize annesinin öpmeye bile kıyamadığı yavrusunu toprağa vermek nasıl bir his ? Ama onların dillerinde sadece iki kelime , VATAN SAĞOLSUN ! Artık onlar için her şey boş çünkü yaşama tutundukları evlatları ellerinden adeta su gibi akıp gitti.. Bugün Polis Özel Harekat Bakşanlığı' nı açılıyordu. Üniformamı giydim. Aynanın karşısına geçtim ve kendime baktım . Bu üniforma , bu yeşil bere için çok çalışmıştım bir çok kez yaralanmıştım, sakatlanmıştım.Hiçbir zaman pes etmedim. Her sakatlandığımda, yaralandığımda yanımda İlhan vardı . Artık onun ruhu hep benimle, benim kalbimdeydi. Yeşil beremi taktım silahımı kılıfına koydum. Melek'te hazır olunca evden çıktık. Murat abi ile gidecektik ve o bizi aşağıda bekliyormuş zaten. '' Abi çok beklettik mi ya kusura bakma Melek Hanımı bekliyordum bende.'' Melek ise bana dönüp '' Beklemeseydin kardeşim sana bekle mi dedim? Sen çabuk hazırlandın ben ne yapayım?'' Murat abi bize dönüp '' Bittiyse gidelim mi?'' dedi. Kafa salladık, bu adam sinirlenince dağdan inme gibi oluyordu. Yolda giderken Asker Kınası diye bir şarkı çalmaya başladı. (Medyadaki şarkı) Hemen değiştirdim. Ağlamak istemiyordum çünkü .  Oraya vardığımızda herkes bir yerde toplanmış sanırım başkanı bekliyordu. Bizde toplanma salonuna giderken bizimkileri Behçet abinin odasının önünde sinirli bir şekilde gördük. Bu kimdi şimdi? 

Evet arkadaşlar bu kadar yazabildim,umarım güzel olmuştur. Yorumlarınızı bekliyorum.🖤🦅

GÖKBÖRÜ |TAMAMLANDI |Where stories live. Discover now