1. Bölüm

101K 3.5K 3.5K
                                    

Hepinize merhaba!

Yaklaşık 8 aydır yeni hikâyeye başlamıyormuşum, dedim artık yeni hikâye yazma vaktin gelmiş de geçiyor.

Benimle bu hikâyeye eşlik edecek herkese hoş geldin deyip, ilk bölüme geçiyorum.

Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmezseniz beni mutlu edersiniz💛

Başlama tarihinizi şuraya bırakabilirsiniz. (14 Eylül 2020)

🌾 Gül Kendine🌾

Birisine aşık olduğunda bunu kolaylıkla fark edebilirdin. Peki ya aşık olduğunu düşündüğün kişi en yakın arkadaşınsa... İşte o zaman işler fena sarpa sarardı.

Hislerinin aşk mı yoksa arkadaşlığının bir parçası mı olduğunu anlaman yeterince zorken üstüne bir de onu kaybetme korkusu eklenirdi.

İşin içinden çıkamadığın anda, her şeyi akışına bırakman gerekirdi. Çünkü kalbin, er ya da geç doğru yolu gösterirdi.

Kural 1: Hislerinden kaçma, onlarla savaş.

🌍

Mert, arkamdaki sırada otururken bir yandan da saçlarımla oynuyordu. Kaşlarımı çattıktan sonra saçlarımı elimle topladım ve hepsini birleştirip sol omzumdan öne doğru attım.

"Niye yaptın ki şimdi bunu?" İşittiğim sesle birlikte arkama döndüm ve elimle Mert'in sırasından destek aldım. "Daha örecektim onları." dedi önceki cümlelerine ek olarak.

"Uğraşmasana benimle."

"Seninle uğraşmamdan zevk aldığını ikimiz de biliyoruz." İşittiğim cümleyle birlikte gözlerimi büyüttüm. "Yok ya, nesin sen şizofren falan mı?"

Kaşlarını kaldırıp gülümsedi. "Sanmam. Daha çok, altıncı hisleri kuvvetli biri diyelim."

"O altıncı hissine söyle, boş yapmasın."dedim bastıra bastıra. "İkilesin."

"Söylüyorum."dedi fısıltıyla. "Ama bir türlü ikilemiyor." Salak salak sırıtışına bakıp gözlerimi kıstım. "Komik misin sen?"

"Komik olduğumu iddia etmedim."

"Farkında mısın bilmem ama gülüyorsun." dedim sinirle.

"Çünkü karşımda sen varsın."

İşittiğim cümleyle birlikte anlık bir duraksama yaşamış olsam da kendimi hemen toparlamıştım. "Aptal." Ona göz devirip önüme dönmeye yeltenmiştim ki hafifçe koluma dokundu. "Hadi barışalım artık, bu kadar küslük yeter."

"Barışmak istemiyorum."

"İstiyorsun."

"İstemiyorum."

"Yanım boş mu kalsın?"dedi benimle zıtlaşmak yerine duygu sömürüsü yapmayı tercih ederken.

"Kalsın, umurumda mı sanki?"

"Ya Dolunay, Allah aşkına bir insana buluşma yerine geç kaldı diye küsülür mü?"

"Küsülür!"dedim sinirle. "Ayrıca küsme nedenim daha çok, ne var azıcık beklesen ölür müsün dediğin içindi. Ben de beyefendiyi bekletmeyeyim diye buluşma yerine erkenden gideyim. Salağım ya ben, malım ya ondan."

Kaşlarını çattı. "Ya hayatımda ilk kez bir buluşmaya geç kaldım. Bırak, o kadar da olsun yani." Ardından gözlerini kıstı.
"Ayrıca sen her seferinde geç kalıyorsun ben bir şey diyor muyum?"

Gül Kendine •texting• (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin