Aramızdaki İrlandalı ❦︎ Attack On Titan

26 | Geliyor gelmekte olan

Eren'in Anlatımından

Mikasa bir süredir Jean, Reina, Armin, Lavi ile takılıyor ve beni yanlız bırakıyordu. Böyle diyince çok yıkık gibi göründüm ama siz olayı biliyorsunuz zaten. Hak ettim haliba. Zaten Sena'ya da siktiri bastım. O kim ya en yakın arkadaşımın yanında, yollu kız. Takılmak içindi zaten.

Kantici dayıdan -dört yıldır adını öğrenememiştim- bir döner birde kahve birde ayran aldım. Ayranı üstüne içeceğim. Ben döner ile kahve seviyorum belki, ne var olamaz mı?

En arkada oturuyordum çünkü her zaman işlemediğim suçlar yüzünden ceza alıyordum, bu yüzden gözden uzak yere ters bir şekilde oturdum. Güzelce dönerimi yerken seslerin iyice artması yüzünden göz devirdim ve kulaklığımı taktım. Biraz Arsız Bela dinlesem çok güzel giderdi.

Kulaklığı takmam ile kesilen gürültü yüzünden gülümsedim. Mikasa olaydı da sövseydi be. Ah Mikasa ah, ne yaptım ben.
Vay halime. Arsız Bela sayesinde hemen modum düştü bu yüzden sinirlendim ve çalma listemden Demet Akalın açtım. Ne zaman Demet ablayı açsam kendimi bir bok sanıyordum.
Yani o şarkılardan sonra kim gaza gelmezdi ki.

Hem Mikasa Jean'larla takılarak seviyesine düşürüyordu, hıh. Ben varken, Jean'lar kim ya. Kendi kaybetti Mikasa

Şarkı boyunca sırıttım ve dönerime küçümseyen bakışlar attım. Hep suçsuz yere disipline gitmekten tabii bozuldu psikolojim, ne bekliyordum ki. Yazık dönere, bir suçu yoktu. Reina dönere böyle baktığımı görürse kesin beni öldürürdü. Neyse ki Reina burada değildi.

Şarkı bittiğinde bir kaç ısırmalık kalmış olan döneri elime aldım ve hızlıca bitirdim ama yeni şarkının başlaması ile bir kaç kere öksürdüm. Çünkü Müslüm baba çıktı, Sigara.
Ölesim geldi aniden be. Ne yapacağım bu histen kurtulmak için.

Aslında bir çözüm var. Kendimize okulun dördüncü katından aşağı atmak.

Çok mantıklı geldi şuan. Kafamı melodiye uygun salladığımda dokuzuncu sınıflardan bir kız yanımdan geçti önce. Sonra hareketlerimi gördü ve bir metre yana kayıp yürümeye başladı. Bence o kadar kötü değildim ya.

Değil mi?

Bir an ayranı rakı sanıp tek dikişte bitirdim. Ve hızla boş ayran kutusunu masaya çarptım, hangi akılla bilmiyorum çünkü plastik kutuyu masaya çarpmam ile içindeki son damlalar hızla yüzüme sıçramıştı. Her yerim ayran olmuştu. Ama şuan öyle bir ruh halindeydim ki, yüzüme sıçrayan damlaları bir anlığına kan olarak görmüştüm.

Ve bunlar olurken bir masa karşımda oturan ve beni en başından beri gören oğlanı fark etmemiştim.

Gözlerimi kapattım ve ayranı kan olarak hayal edip dudaklarımı iyice yaladım çümkü şarkı bitmiş ve Taylor Swift, Bad Blood başlamıştı. Ne yapayım aniden mod değiştiren bir yapım varsa. Gözlerimin açtığım anda kocaman gözler ile bana bakan oğlanla bakmıştım. Oğlan gergince sırıtmış ve masadan kalkıp gitmişti.

Her yere sıçrayan ayrana baktım ve iç geçirdim. Elimi cebime attım ve bir lira aramaya başladım. Ayran alasım vardı. Elime gelen metal ile gülümsedim ve çıkarttım ama elli kuruş çıkmıştı.

Ah ah, Mikasa olsaydı elli kuruşta kendine koyardı. Ah Mikasa, Ah.

Sonra yan masadaki Reiner'lara doğru gittim. Masalarının durduğunda üçüde dönüp bana baktı. İlk önce diyeceklerimi unuttuğum için bir süre yüzlerine baktım. Sonra ise Reiner kafasını ne var der gibi sağa solla salladı. O anda elli kuruş istemeye geldiğimi hatırladım ve elli kuruş istedim. Hepsi göz devirmişti.

"Şimdi de keko mu olmaya karar verdin Eren?"

Annie iğneleme yaptığında dudaklarımı birbirine bastırdım ve cevap verdim.

"Keko olsam ne yazar Mikasa ile elli kuruş dızlayamadıktan sonra."

Anında hepsinin yüzü düşmüştü. Bu şerefsizler ne zamandır iyi inandılar lan. En son paralel evrende herkesi öldürmeye çalışıyordu bunlar.

"Maga b, yıkık Eren."

Reiner cebinden elli kuruş çıkarmış ve masaya koymuştu. Hızla elli kuruşu aldım ve teşekkür etmeden kantine doğru ilerlesin. Birde teşekkür mü edecektim onlara. Ben teşekkür etmem, hecelerim.

Bence şuan arkada kim çaldığını anladınız.

Kendime yeni bir ayran aldım ve az önce oturduğum gibi yeniden oturdum masaya. Ayranımı açmış ve ağzıma götürecektim ama kantindeki sessizlik yüzünden kafamı çevirip az önce kavganın olduğu yere çevirmiştim. Sonra ortalığın boş olmasına şaşırdım ve tam ayranı dudaklarım ile buluşturacakken Levi Hoca ile gözgöze gelmem yüzünden durdum.

Geliyor gelmekte olan.

"Eren müdürün odasına."

Al işte yine, etrafa göz gezdirdiğimse koskoca kantinde sadece ben ve kantinci vardı. Bu yüzden gürültüyü kesin ben yaptım. Levi hocaya da hak vermek lazım.

"Tamam hocam hemen ama önce şu ayranı bir içeyim. Elli kuruş dızladım, hatırı var."

....

Reiner'a Ölüm

Mal:
Kankitolar bilin bakalım
Bugün yine nereye ziyarete gittim
:d

...
Hellü
Bugün farklılık olsun dedik ve erenin anlatamından yaptık eheheh
Umarım hoşunuza gaçmıştır bir oy alırım :3
Eremika forever :D
Animedeki shipleriniz neler?

Bu ara da reklam givi olacak ama ehuehue

Yazımına çok güveniyorum destek atar mısınız