24.Bölüm-Alev Alev

Start from the beginning
                                    

'Mahalleye mi?'

Genç kız, kafasını salladı.

Çok geçmeden mahalleye geri döndüklerinde, Hazal telefonunu çıkardı ve birilerini aradı.

'Kimi arıyorsun?' diye sordu Giray merakla. Her kimleri aradı ise, onları parka çağırmıştı.

Karanlık sokakta görünen Yekta yanlarına ulaştı önce.

Hazal'ın peşinden arabadan inen Giray, genç kızın ne yapmaya çalıştığına anlam veremiyordu.

Eski sevgilisini çağırıp kendisini dövdürtme ihtimalini düşünürken, Fuat ve Tolga yanlarına yaklaştı.

'Hazal? Ne yapıyorsun bu saatte, burada ve yanında bununla. Kim lan bu?' dedi Fuat gelir gelmez.

'Size ne be? Bana bakın, yarın karakola gidip herşeyi itiraf ediyorsunuz !'

Fuat kuşkuyla Giray'a bakarken, Hazal'ın konuyu bilmesinden ve yabancı birinin yanında açmasından rahatsız olmuştu.

'Ne diyorsun Hazal?'

'Yarın gidip itiraf ediyorsunuz ve Alihan Sezen' den ayrılıyor. Sevenleri ayırmanıza izin vermeyeceğim daha fazla. '

'Ama Ha-'

'Şşşş.' dedi Hazal elini dudaklarına götürüp.

Hala kafası bulanık olduğu için, yaptığı hareketleri bilinçli olarak yapmıyordu.

'Ömür boyu mutsuz mu olsunlar? Sizin aşka saygınız yok mu söyleyin kekolar?'

'Bir dakika, ben anlamadım neyi itiraf edecekler?' diye araya girdi Giray.

Hazal sanki çenesine büyü yapılmış gibi nefes dahi almadan her şeyi anlattığında diğerlerinin sesi çıkmıyordu. Çıksa bile, Hazal'ı şuan durdurmaya kimsenin gücü yetmezdi.

'Ahu, bu yüzden Alihan'ı sevdiği için  mutsuzdu demek. Alihan'ın nişanlısı, o kız senin ablan mı? ' dedi Yekta'ya dönüp.

Yekta bu durumdan utansa da, kafasını salladı.

' Siz bizim mahallenin araba parçalarına dadanan çete misiniz gerçekten? Benim farı neden söktünüz ? '

'İyi para ediyordu. ' dedi Fuat pişkince arkadaki arabaya bakarak.

' Ahu da sizi kurtarmak için neredeyse yalvaracaktı. Yazık.'

'Benim yüzümden oldu. ' dedi Tolga. Melek gün geçtikçe kötüye gidiyor, o da yetmezmiş gibi her şey ellerine yüzlerine bulaşıyordu.

'Başlayacağım şimdi paranıza da, parçanıza. Gidin ne bok yediyseniz cezasını çekin.' dedi Hazal, aynı anda eliyle ağzını kapattı.

'Hiii, bok dediim.'

Gençler onun bu kafasına alışkın olmadığı için şaşkınlıkla onu izlerken Hazal'ın elini ağzından çekti.

'Ahu yine üzülecek sizin yüzünüzden ama, diğer türlü daha çok üzülüyor.' diye ekledi.

'Ahu' nun üzülebileceğine de inanamıyorum pek nedense.' dedi Fuat.

'Onun da bir kalbi var. İçinde taş yok.' dedi Hazal sesini yükseltip. Ahu'nun gülerken, aslında içten içe nasıl ağladığını anlayabiliyordu.

Gecenin sonunda, gençler başka seçenekleri olmaması sebebiyle durumu kabul etmek zorunda kalmışlardı.

'Hazal, bir daha içersen bozuşuruz.' dedi Fuat gitmeden hemen önce.

SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı) Where stories live. Discover now