0.3

141 9 3
                                    

Multimedya : Yağız

Selin'le okuldan çıkmıştık ve iki köpek bizi kovalıyordu. Nefes nefese kalmıştık, sağa döndük ve yolun ortasında üç başlı köpek duruyordu birbirimize döndük ve diğer tarafa doğru koştuk. Diğer tarafa tam dönmüştük ama  o tarafta da anneme ve Yağız'a benzeyen iki siyah köpek vardı. Birbirimize bakıp çığlık atmaya başlamıştık ki

Yüzümde bir ıslaklık hissettim. Zorlukla gözlerimi açtığımda Nil karşımda duruyordu. Rüyaymış.

"Ya Nil napıyorsun" diye öfleyerek yatakta doğruldum.

"Ablacım, ben yapmasam annem yapacaktı, alarmına tüm mahalle kalktı, bir sen kalkamadın. Hadi okula geç kalacaksın giyin Yulaf'a mamasını veririm ben"

Kafamı salladıktan sonra kalkıp hazırlanmaya başladım. Normalde on saat yatakta otururdum ama gerçekten zamanım yoktu. O yüzden hemen elimi yüzümü yıkayıp ,çantama dün fotoğrafını çektiğim ders programındaki ders kitaplarını tıkıştırıp kapadım. Üstümü giyindikten sonra kahvaltı etmeye vaktim kalmadığından dişimi fırçalayıp evden çıktım.

En sevmediğim şey okula geç kalmaktı. Ders başladıktan sonra sınıfa girmeye hep çekinirdim. Ayrıca beş dakikacık geç kaldığım için yarım gün yok yazılmak da aşırı saçmaydı o yüzden hızlı hızlı yürüdüm çünkü gerçekten geç kalmak istemiyordum.

Işıklara geldiğimde telefonumdan saate baktım ve geç kalmadığım için mutluydum. Daha vaktim olduğu için okulun karşısındaki fırından sandviç alıp okula girdim. Sınıfın merdivenlerini ağır ağır çıkarken kafamda tiktok şarkıları çalıyordu.

••

Öğle teneffüsünde tavuklu pilav tıkınırken aynı zamanda Selin'le çıkışta ne yapacağımıza karar vermeye çalışıyorduk.

"Sinema?" Diye sorduğunda ağzındaki tavuk parçalarını görebiliyordum. Gülerek

"Kanka, ağzındakini bitirmeden konuşma" dedim ve devam ettim.

"Bence, sinemaya gideceğizime bizim eve gidelim hem seni ablamla da tanıştırmış olurum, belki o da izler işi yoksa. İstediğimiz film açıp izleriz. Marketten bir şeyler de alır tıkınırız. Her türlü daha iyi olur?" Diye sorarcasına fikrimi belirtttiğimde bunun mantıklı olduğuna karar verdik.

Tıkınmamız bittikten sonra kalkıp çöplerimizi attık. Sınıfa çıkıyorduk ki burnumun sızlamasıyla kendimi yerde buldum. Canım gerçekten acımıştı. Elimi çektiğimde burnumun kanadığını farkettim aynı zamanda basket oynayanlar yanımıza geldi. Aralarından birisi eğilip

"İyi misin?" Diye sordu. Bense o sırada elimi burnumun altına tutuyordum. Kafamı kaldırıp

"Sence nasılım?" Diye sordum. Takım arkadaşları gülerken özür diledi bende sorun yok dedim.

Bu sırada etrafımız kalabalıklaşmıştı. Nöbetçi öğretmen geldiğinde Selin'le beraber revire gittik. Revirdeki abla Selin'i sınıfa yolladığında zil çalmıştı. O sırada ilk önce elimi yüzümü yıkadık daha sonra tampon yapıp burnuma koydu ve biraz dinlenmemi söyledi. O çıktıktan sonra canım sıkıldığı için yatağa oturup kısmetse olur izlemeye başladım.

••

Kapı açıldığında yerimden sıçradım. Karşımda bizim sınıftan ve basketbol takımından bir kaç kişi vardı. Videoyu kapattım ve- ben bir ders boyunca kısmetse olur mu izledim?? Selin'e baktım.

"İnternet paketim.." dedim üzgünce

"Noldu?"

"Öldü"

Güldükten sonra yanıma gelip bana sarıldı.

"Sana bir şey olmasın salak"  Gözlerimi devirdim

"Selin sadece burnum kanadı. Ayrıca bir ders boyunca video izledim."

"Tamam ben senle paylaşırım boşver interneti burnun kırıldı sandım" deyince hepimiz güldük.

Bana topu atan çocuk tekrar özür dileyip gittikten sonra Yağız ve kardeşinin de burada olduğunu farkettim. Kardeşi yani Ece'yle aynı sınıftaydık ama onun gelmesine şaşırmıştım açıkçası.

"Şey, Ece'yi buraya gelirken görünce bende bir geleyim dedim." Anladım diye kafamı salladım.
Elini uzattı.

"Yağız ben bu arada"

Biliyorum.

"Defne bende" diyip elini sıktım.

Dördümüz biraz konuştuktan sonra abla gelip tamponu çıkardı ve gidebileceğimi söyledi.

Selin'e ders ne diye sorduğumda fizik dedi. Sınıfa geçtikten biraz sonra öğretmen de gelmişti. En öndeki kıza kağıt verip dağıtmasını söyledi.

"Çözmeye başlayın, daha sonra tahtada beraber bakacağız" dedi

Kağıtla bakışmayı kestikten sonra kısık bir sesle Selin'e döndüm.

"Bunları ne ara işledik biz ya?"

"Sen internetini öldürürken" dedi beni taklit ederek.
Oflayıp elimi kaldırdım ve bir önceki derste olmadığımı söyledim ama keşke söylemeseydim? Çünkü bu bakış pek güzel görünmüyordu

"Kızım ilkokulda mısın sen? arkadaşından alsaydın notları, hayret bir şey ya" diye beni azarladıktan sonra cevap vermeden oturdum.

Selin'e dönüp kağıda bu kadın iyi değil yazdım ve bu dersin hemen bitmesi için içimden dualar ederek testle bakışmaya devam ettim.

Sonunda son zil çaldığında Selin'le önce marketten yiyecek ve içecek bir şeyler aldık, ardından evin yolunu tuttuk. Ben telefondan ne izlesek diye bakarken eve varmıştık bile. Önce üstüme rahat bir şeyler giydim. Selin'e de bir şeyler verdikten sonra balkondaki masayı odamada taşıdık ve yatağın önüne koyduk. Selin Yulaf'tan  korktuğu için önüne bir oyuncak attım ve mamasını ve suyunu kontrol edip odaya geçtim. Abur cuburları koyduktan sonra laptopu açtım ve film seçip izlemeye başladık.

Filmin ortasında kapı tıkırtısı duyunca ikimizde yerimizden sıçradık ve ablam gelmiş olmalı diye düşündüm. Umarım bu film rüyama girmezdi.

Film bittikten sonra annem gelmeden etrafı toplayıp çöpleri attık. Biraz ablam ben Selin sohbet ettikten sonra Selin eve gitti. Bende odama çıkıp biraz kitap okudum. Ardından telefonumu alıp instagrama girdim. Yağız ve Ece'nin istek attığını gördükten sonra geri takip yaptım ve okuldan bir kaç kişinin daha isteğini kabul ettim. Ana sayfada eski okulumdaki arkadaşlarımı gördüğümde açıkçası biraz üzülmüştüm. Hiçbiri mesaj atıp aramamıştı. Zaten sınıfımdan kimsenin en yakın arkadaşı değildim sadece arkadaştık işte. Telefonumu bırakıp yemek yedikten sonra uykuya daldım.

yeni okulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin