0.2

204 11 11
                                    

Medya: Selin
-
Sabah her zamanki gibi annem tarafından uyandırılmıştım. Haftasonu boyunca piste gidip çalışma yapmıştık,kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Salona geçip kahvaltımı yapmadan önce yulafa mamasını verdim. Uyurken çok tatlı görünüyordu. Onu bir kenara bırakıp masaya oturdum.

"Günaydın kızım"

Babamı öpüp yerime geçtim

"Günaydın babacım"

Kahvaltımı yapmaya başladım. Ekmeğime biraz çikolata sürecektim ki annem konuşmaya başladı.

"Bırak onu sağlıklı şeyler ye"

Gözlerimi devirdim

"Sana da günaydın anne"

Son lokmamı da ağzıma atıp formamı giymek için odama çıktım.Formamı eteğin içine sokup üzerime de bir hırka aldım, zaten havalar hala sıcaktı. Saçımı tarayıp düzleştirdikten sonra hafif rimel sürdüm ve hazırdım. Çantamı akşamdan hazırlamıştım. Tekrar aşağıya inip babamdan para aldım ve ayakkabılarımı da giyip evden çıktım.

Okul eve yakındı o yüzden yürüyerek gidiyordum. Zaten babamın beni bırakacak vakti de olmazdı muhtemelen, servise de vermek istemezlerdi. Babam şöför tutardı ama annem gerek yok ben bırakırım derdi kesin bu da en kötü şey olurdu herhalde. Sabah sabah okul yetmezmiş gibi annemle yolculuk yapmak mı? kalsın almayayım.

Ben kendi kendime bunları düşünürken birinin bana çarpmasıyla sarsılmıştım ve aynı zamanda üstüm ıslanmıştı.Arkamı döndüm.

"Ya dikkat etsene"

"Bak özür dilerim geri geri gidiyordum ve şişenin ağzı açıktı, isteyerek yapmadım"

Bana bir yerden tanıdık gelmişti yüzü.

"Dur bi dakika sen... "

Ben daha sözümü bitirmeden o da beni tanıdı ve konuşmaya başladı.

"Şimdi hatırladım, bu arada o da bilerek olmamıştı" Güldüm.

"Her seferinde söylemene gerek yok, hem zaten o günde söylemiştin. Ayrıca kusura bakma biraz sert çıktım ama yani kim sert çıkmazdı ki?"

Kafasını eğip güldü.

"Evet,haklısın. Bu arada çok ıslanmadın sanırım?"

"Yok hayır, zaten su kurur birazdan hava da sıcak"

Beraber okulun girişine doğru yürürken aynı zamanda konuşuyorduk.

"Güzel o zaman-"
O sırada telefonu çaldı

"Gitmem gerek belki daha sonra konuşuruz"
Gülümsedim. Müdürün odasını kendi başıma bulmam gerekecekti.

Koridorda gezinirken birden birinin bana seslendiğini duydum.

"Defne??"
Arkamı döndüğümde o da benim kadar şaşırmıştı. Hemen birbirimize sarıldık.

"Selin? Senin ne işin var burada?"
Omuzuma vurdu.

"Bende seni gördüğüme çok sevindim" dedi şakayla güldük.

"Yani tabii ki seni gördüğüme sevindim söylemek istediğim o değildi. Sadece şaşırdım burda okuduğunu bilmiyordum."

"Bilsen ne değişecekti ki sonuçta sen İzmir'de yaşamıyor muydun? Kafam çok karıştı bir dakika"

"Doğru, saçma bir soruydu. Okullar açılmadan önceki haftasonu babamın işi dolayısıyla buralara yakın bir yere taşındık. Onlarda beni buraya yazdırmışlar. Bende müdürün odasını arıyordum"

Elimi tuttu.

"Harika, o zaman beraber gidip sınıfını öğrenelim hadi"

Selin'le Antalya'da yaz tatilinde tanışmıştık. O yaz gerçekten çok eğlenmiştik ama tabii ki sonradan eskisi kadar çok konuşamadık. En azından burada yalnız değildim. Tanıdık yüzlerin olması güven vericiydi.

Müdürün odasına geldiğimizde içeri girip sınıfımı öğrendik. Selin'le aynı sınıftaydık.

•••

Dersler her zamanki sıkıcılığındaydı ama ilk günler olduğu için daha az sıkıcıydı. Öğlen teneffüsünde kantinde Selin'le beraber oturup sohbet ediyorduk. Konuşmayalı uzun zaman olmuştu. Biraz bahçeye çıkmaya karar verip bir çardağa oturduk. Etrafı seyrederken gözüme o çocuk takılmıştı. Selin'e sormaya karar verdim.

"Şuradaki basket oynayan çocuğu görüyor musun?" Dedim göstermeye çalışarak.

"Tabii ki görüyorum kör değilim Defne de orada basket oynayan bir tane çocuk yok" Diyerek güldü.

"Ya şu gri tişörtlü olan basket topu şu an onda"

Gözlerini büyülterek bana döndü

"Yağız mı??"
"İsmi Yağız mı?"

"Yoksa ondan mı hoşlandın?" Dedi koluyla dürterek

"Hayır ne alakası var daha geleli bir gün olmadı, sadece... merak ettim işte"

"Normal.. tamam ismi Yağız-

Gözlerimi devirdim

"Bunu zaten biliyoruz"

"Ya bir sus da sözümü tamamlayayım"

Ellerimi teslim olur gibi havaya kaldırdım

"Tamam, tamam bir şey demedim"

"Yağız, basketbol kaptanı bizim çaprazımızdaki sınıftalar,şuradaki sarışın kızı görüyor musun" dedi eliyle işaret ederek. Kafamı sallayarak onayladım.

"Kız kardeşi"
"O bizim sınıfımızda değil mi?"
"Aynen öyle"
Daha sonra bende ona Yağız'la karşılaşmalarımı anlattım. Biz konuşurken zil çaldı. Sınıfa çıktık.

Geri kalan zamanda ilginç bir şey olmadı. Eve gidip patenlerimi aldım ve pistte antreman yaptım. Tekrar eve döndüğümde duş aldım ve yatmadan önce biraz Selin'le konuştuk. Yarın okul çıkışında bir şeyler yapmaya karar verdik. Annemi ikna etmesi zor oldu ama başardım. Çok yorgun olduğumdan hemen yattım.

yeni okulWhere stories live. Discover now