25

15.6K 950 100
                                    

Kaybetmekten korktuğum insanlar vardı. Kazanmaya çabalamadan edindiğim insanları kaybetmekten daha çok kokuyordum.


Onlar için emek harcamamıştım. Sadece benim olmuşlardı. Yine de benimdi, bana aitti.


Bana ait olan şeyi kaybetmek acı vericiydi hele bu bir insansa ya da ilk aşkım ise. Bu kişi Arman'sa...


Ben Arman'ı kazanmak için çabalamamıştım. Sadece arkadaşım olup olmayacağını sormuştum, benimle vakit geçirmek onun kararıydı.


Şuan onu kaybetmekten deli gibi korkuyordum. Tekrar bana gülerek bakmaması, benim için zindan hayatından farksız olurdu.


Kolum acıya bildiği kadar acımaya devam ederken hissettirdiği tek şey Arman'ı kaybetmek üzere olduğumdu.


Esmere yakın teni, güldüğü zaman ilk göze çarpan beyaz dişleri, uyandığınızda yanınızda istediğiniz adam, bana bu kadar yakınken onu kaybediyordum.


Kızlar, kadınlar ya da yaşlı teyzeler yaş olarak fark etmezdi, dişiler hissederdi. Kötüyü hissederleri ve bile bile hiçbir şey yapamazlardı.


"Emel cevap ver." Arman'ın annesine adı ile hitap etmesi garipti. Benimde annem ile sorunlarım vardı ama adı ile seslenmemiştim."Arman o senin annen."


Sinirle attığı kahkaha ile elini yavaşça gevşetti. "Sana anlattı değil mi? Seni hatırladığımı, onlarca kere Bursa'ya geldiğimi tek tek anlattı değil mi?"


İrileşen gözlerim bu sorunun cevabının hayır olduğunu belli ediyordu, ama Arman sadece annesine bakıyordu.


"Söyledin değil mi? Onu hala köpek gibi sevdiğimi, onu gölgesi gibi takip ettiğimi anlattın. Tüm olanlara rağmen onu sevdiğimi söyledin!"


Arman sonunda bana bakabildiğinde yüz ifadem karşısında afallamıştı, bir süre sadece gözlerime bakarak sessizce bekledi. Sonunda ağzı aralandığında "Bilmiyor muydun?" diye sordu.


Ne cevap verebildim ne de hareket edebildim. Arman'ın bana hep yakın olması ya da benim için onlarca kilometre gelebilmesi imkansızdı.


O Arman'dı işte, ilk aşkım olan çocuk, ilk öpücüğüm olan çocuk, hayatım olan çocuktu.


Deli gibi sevdiğim tek insandı. Hayatımı feda edebileceğim, onun için onu bırakabileceğim tek insandı.


Ben yalnız kalmaya alışkındım. Ben Arman'sız kalmaya alışkındım. Alışkın olmam bunu kabullendiğimi göstermese bile alışkındım işte.


"Arman, oğlum bırak kızın kolunu, bak Adelya korkuyor." Hayır korkmuyordum, sadece olanları anlamaya çalışıyordum ama bunları düşünürken dışarıdan nasıl bir görüntü sergilediğim hakkında bir fikrim yoktu.


Ne kadar kötü görünürsem görüneyim ben Arman'dan korkmazdım. Gerçek Arman'ı bilen ben, ondan korkmazdım.

Arkadaşım Olur Musun?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin