I

669 50 53
                                    




Merhaba aşklarımmm, lütfen bol bol yorum atmayı unutmayın :"))) beni çok mutlu edersiniz 🥺 Umarım beğenirsiniz, İyi okumalar, sizi seviyorum. 💚












LİLY:

" Güzelim, yalnızca beş dakika kadar bekle, son müşteriler. " Harry atlı karıncayı çalıştırdığında atlı karıncaların üzerindeki çocukların aletin çalışması ile birlikte tatlı tınıdaki kahkahaları doldurdu kulaklarımı. Harry'yi onaylamak adına dudak büzüp başımı salladığımda oturduğum yerde arkama yaslandım ve bana yerini verdiği için ayakta durmak zorunda olan Harry'yi izlemeye başladım. Buradaki, küçük sayılan lunaparkta oyuncakları çalıştırmak için görevli olarak çalışıyordu. Haftada sadece bir gün izni olduğu için onu görmek için evden her gece çıkıyor ve lunapark kapandığında sabahın ilk ışıklarına kadar birlikte zaman geçiyorduk. İkimizde uykusuz kalıyorduk bu yüzden. Ben sabahları okula zar zor kalkıyorlarken onun içinde işe gelirken aynı şey geçerliydi.

Fakat ikimizde bundan şikayetçi değildik, birlikte olmak için en ufak vaktimizi bile ayırıyorduk birbirimize. Düşüncelerimden Harry'nin sesi beni sıyırdığında söylediği şey gözlerimi devirmeme sebep olmuştu. " Sende binmek ister misin? " dediğinde kafası ile atlı karıncayı işaret etmişti.
" Hayır Harry, çocuk muyum ben? " dediğimde Harry kafasını arkaya yatırarak her zamanki o güzel kahkahasını sunmuştu bana. Yeniden bakışları beni bulduğunda, " Tanıştığımız ilk gün öyle demiyordun ama. " demişti. Gözlerimin önüne bir bir tanıştığımız ilk anlar serildiğinde gülümsemeden edemedim. Bu lunaparka her zaman minnettar olacaktım. Bir de karşımda çalışan atlı karınca oyuncağına. Çünkü Harry ve benim tanışmamıza sebep olmuşlardı.

" İstemiyorum. " dedim ardından ve omuz silktim.
Harry'nin ise yüzündeki arsızlaşmaya başlayan sırıtışını izledim. " Hımm, pekala. Yetişkinlerin binebileceği çok güzel bir şey biliyorum biliyor musun? Benimki. " Harry'nin konuşmasıyla birlikte yanaklarımın kıpkırmızı olduğunu hissederken yerimden kalktım ve, " Tanrım sen... Ah, sen çok arsızsın! " dedim isyan edercesine ve küçük kulübeden çıkıp yürümeye başladım. Harry arkamdan, " Hey, bebeğim! Nereye? " diye seslendiğinde ona dönmeden konuştum.
" Seni dışarıda bekliyorum! " Arkamdan hala daha gülüşünü duyarken o görmese bile bende gülümsedim. Onun bu arsız hallerine sanırım hiçbir zaman alışamayacaktım.

Söylediği gibi beş dakika sonra yanımda olduğunda yaslandığım duvardan çekildim ve onun beni kolları arasına çekmesine izin verdim. " Tanrım, seni her gün görmeme rağmen deli gibi özlüyorum. " Harry kulağıma doğru fısıldadığında dudaklarını kulağımın altına bastırdı ve ardından geriye çekilerek yanaklarımı büyük avuçları arasına alarak sıkıştırdı ve, " Benim tatlı sevgilim. " diyerek gülümsedi parıldayan gözleri ile. Gözlerim kısılana kadar gülerken dudaklarına öpücük kondurduğum sırada kapana lunaparktan Harry'nin pek yakın olmasada arkadaşı Jackson çıkmış ve bize doğru gelmişti. " Selam Lily. " dediğinde gülümseyerek,
" Selam Jackson. " dedim. Harry kolunu omzuma atmış Jackson'a çatık kaşları ile bakıyordu.

" Biz içmeye gidiyoruz, sizde gelsenize. " dediğinde Jackson, başını arkasına çevirerek az ilerideki arkadaş grubunu göstermişti. Ben başımı kaldırarak Harry'ye istemediğimi belirten bakışlarımı yolladığımda burnumu öpmüştü.
Tek istediğim biriciğimle vakit geçirmekti.
" Siz takılın Jackson, belki sonra. " dediğinde Harry elimi tutmuş ilerlemeye başlamıştı ki Jackson'nın sesi bizi durdurmuştu. " Bu arada Harry, bugün seninle konuşan kızlar çok güzeldi. Eğer numarasını aldıysan birinide bana ayarla. " Harry sinirle önüne dönüp burnundan soluduğunda,
" Piç herif. " diye mırıldanmış ve elimi sıkı sıkı tutuyorken ilerlemeye başlamıştı.

Still the one || harrystyles. Where stories live. Discover now