IX

195 28 22
                                    





Merhaba aşklarımm, umarım bölümü seversiniz :")) Lütfen bol bol yorum yapın güzellerimm

İyi okumalar, sizi seviyorum 💚








HARRY:

Artık daha fazla soluyacak nefesim kalmadığında ve öleceğimi düşündüğüm an da kulaklarıma dolan silah sesiyle John üzerime yığılmıştı. O an da tek duyduğum ses ise sertçe zemine düştüğünü gördüğüm silahın sesiydi. Hala daha zar zor nefes alıyorken nefeslerim sesli ve hızlıydı ve gözlerim şokla kocaman açılmıştı. Duyduğum silah sesini ve üzerime yığılan John'nu idrak etmeye çalışıyordum ki, John'nun ensesinden akan kanı gördüğümle titrek bir nefes verdim, evin içerisinde çıt çıkmazken ben korkarak gözlerimi Lily'ye çevirdim. Lily ise yere dizleri üzerine çöktü ve evi inletecek kadar sesli bağırdı.

" Amca! "

" L-Lily. " diyerek sonunda konuşmayı başarabildiğimde John'u hızla üzerimden yana attım ve gözleri kapalı olan John'a baktım. Onun nefes almadığını gördüğümde ise Lily'le belli etmemek adına dışarıdan sakin dursamda içimden deli bir telaşa kapıldım. O ölmüştü...lanet olsun.
" A-amca? " Lily'nin korkak ve kekeleyerek konuştuğu sesini duyduğumda hızla elimi onu durdurmak için kaldırdım ve, " Yaklaşma Lily. " dedim. Lily'nin daha fazla kötü olmasını istemezken içimden bir ses daha ne kadar kötü olabilir ki diye konuştu.

Lily amcasını vurmuştu, hem de benim yaşamam için.

Yutkundum ve bir kez daha John'nun ölü bedenine baktım. Lily ise beni dinlemiş ve yaklaşmamıştı. Hala daha dizleri üzerindeyken amcasının cansız bedenine bakıyor ve ileri geri sallanan bedeniyle birlikte sarsılarak ağlıyordu. O an da ne yapacağımı bilemez bir hale geldim, Lily'yi sakinleştirmem gerekiyordu ama aynı zaman da yerdeki John'nun cansız bedenini de ortadan kaldırmam gerekiyordu. Tanrım ne olacaktı şimdi? Nasıl sıyrılacaktık bu işin içinden? Ortada ölü bir beden vardı bir suç işlediğimizin farkındaydım.
Ben kafamı toplamaya ve ne yapacağımızı sakince düşünmeye çalışırken Lily'nin sesini bir kez daha duydum. Bana, " Ö-öldü mü? " diye sorduğunda ona baktım, bakışlarımdan anladığında dizlerini kendine çekip kollarını bacaklarına sardı ve küçücük oldu. " H-hayır, ölmüş olamaz. " dedi ve hıçkırdı. " N-ne yaptım ben? " diye bir kez daha konuştuğunda derin bir iç çektim ve Lily'ye yaklaşarak yüzünü avuçlarım arasına alarak bana bakmasını sağladım. Onu sakinleştirmeliydim, yoksa o bu haldeyken kafamı toplayamazdım.

" Gözlerime bak, Lily. " dediğimde ürkek ve korku dolu gözlerini benimle buluşturdu. Lily'nin aksine oldukça sakin görünüyordum ama hayır, aslında değildim. Bende deli gibi korkuyordum, üstelik eğer ceseti akıllıca düşünemeyip ortadan kaldıramazsak olacakları bildiğimden daha da fazla korkuyordum ama Lily bu haldeyken sakin görünmeye çalışmaktan başka bir seçeneğim yoktu. Lily'yi sakinleştirmeli ve bir şekilde halletmeliydim az önce olanları. " Sakin ol güzelim, bak ben buradayım. Hala senin yanındayım, hala ellerim seni tutacak ve gözlerim gözlerine bakacak. Ben buradayım ve korkmanı gerektirecek bir şey yok. " dediğimde sesimin sakin ve yumuşak çıkması için büyük bir çaba sarf ettim.

Lily ellerimin arasındaki tir tir titriyorken arkamdaki amcasının cansız bedenine bakarak,
" B-ben amcamı vurdum Harry. " dedi bana. Deli gibi korku bulunan gözlerini bir kez daha bana çevirdiğinde, " Ben amcamı öldürdüm Harry. " dedi ve başını boynuma gömerek bir ağlama krizinin içerisine girdi, bense tek kelime etmedim. Yalnızca sakinleşmesi ve yanında olduğumu görmesi adına saçlarını okşadım ve öptüm saçlarını. Tanrım delirecektim, nasıl sakinleştirecektim Lily'yi? Üstelik saat başını alıp gidiyorken John'nun ölü bedenin burada durması tehlikeliydi, birileri fark edebilirdi. Ben bu düşüncelerle birlikte boynuma sığınan Lily'yi kollarından tutarak geriye çektim ve ellerimi yanaklarına götürerek göz yaşlarını sildim ve yüzünü yüzüme yaklaştırarak gözlerinin içerisine bakarak konuştum.

Still the one || harrystyles. Where stories live. Discover now