SON SÖZ

7.5K 1.2K 102
                                    

6 Nisan'dı. Dila'dan ilk kez bahsettim size. Güçlü bir kadını ele almak istiyordum hep. Ben kalemimle güçlü kadınların sessiz çığlıklarını size duyurmak istiyordum ve sanırım bugün, yazdığım "Son" kelimesi ile bunu başardım.

Size Dila'nın feryatlarını duyurmak için çoğu bölümü ağlayarak yazdım. Sırf siz, Dila'nın ne kadar acı çektiğini anlayın diye Dila gibi yaşadım aylarca. Sanki ben dövülmüştüm senelerce, sanki ben esirdim, sanki ben tecavüze uğramış, ihanetlerin en acılarını ben tatmıştım.

İnanın çok canım yandı.

Hayat hakkında çok mesajlar vermeye çalıştım. Bazen Dila ile, bazen Miraç ile, bazen Bahar ile yaptım bunu. Hiçbir insanın mükemmel olmadığını, en büyük hataların öfkeyle doğduğunu anlatmak istedim.

Ve ölüm var güzel insan. Belki kaderinde birkaç saniye sonra ölmek var. Belki ben bu cümlelerimi tamamlayamadan öleceğim. Biz bu gerçeği bilmiyorken sevdiğimiz insanları kırmamız çok garip değil mi?

Bahar öldü. Asaf'a son bir kez daha onu sevdiğini söylemedi. Yamaç'a, Andre'ye veyahut Alaz'a son bir kez "Oğlum." diyemedi. Öleceğini bilse yapmaz mıydı bunları? Miraç'a da hiç sarılmazdı mesela. Miraç kendi soğuk duvarları arasında yaşamaya mahkum bir çocuktu ve ona çok sarılmak istemişti ama hep çekinmişti. Şimdi, öleceğini bilse ona sarılmaz mıydı?

Sarılırdı. Onu sevdiğini de söylerdi ama büyük bir hata yapmıştı işte. Sanki ölüm yokmuş gibi yaşamaya devam etmişti. İsteklerini, hayallerini hep ertelemişti.

Bahar, bir daha geri gelmeyecek. Bahar, bir daha gülüşleriyle onlarca çiçeği açtıramayacak. Bahar, bir daha Dila gibi yaralı, ruhu ölmüş kadınlara yaşama hevesi aşılamayacak çünkü gülüşünü soldurdular. Kader, acı darbesini Karadağ ailesine indirdi ve onları sonsuz bir sonbahara tutsak etti. Onca pişmanlık, onca Bahar'ın olduğu hayal, acımasız bir kurşunla bir uçurtmanın ipine takıldı ve gökyüzünde savrulmaya başladı.

Ve benim size son sözlerim şudur:

En önce, her şeyden, herkesten önce kendinizi sevin. Kendi kışınızı sevin çünkü sizi bugün, bu kadar güçlü yapan şey ruhlarınızın aldığı yaralardır.

Kırmayın sevdiklerinizin kalbini. Üzmeyin onları. Sarılmaktan çekinmeyen onlara. Sevgi dolu cümlelerini esirgemeyin çünkü bir daha hiç söyleyemeyecek kadar kaybedebilirsiniz onları. Çekinmeyin onlardan, hayallerinizi anlatın.

İnanın ki dinleyecekler sizi. Dünya o kadar da kötü bir yer değil. Siz Dila değilsiniz. Sizi dinleyen, sizi anlayan insanlar var etrafınızda. Siz de Dila kadar güçlüsünüz, istediğinizde yapamayacağınız hiçbir şey yok.

Savaşın, gücünüzün son damlasına kadar ter dökün.

Ağlayın, sonra kalkın ayağa. Silin gözyaşlarınızı cesurca. Başınızı dik, omuzlarınızı geniş tutun ve sizi yıkmak isteyen her kötülüğe baharı müjdeleyen gülümsemelerinizle karşılık verin.

İnanın ki hayat savaşınızın tek kazananı sizsiniz.

Ben sizlerle yaralı, kaderi yüzünden ruhunun külleri bile kalmamış kadınımı tekrar buluşturmadan önce siz gidip annenize sarılın. Babanızın yanaklarını öpün ve sizden yardım isteyen kardeşinize kızmak yerine elini tutup ona hayatı öğretin. Kötülüklerin kol gezdiği dünyada iyiliğin varlığına umutla sarılan her güçlü kadın için yapın bunu. 

Şiddet gören, tecavüze uğrayan, ihaneti tadan her güçlü kadın için hayallerinizin peşinden koşun. Annesi olmayan her çocuk için annenize sarılın, babasından dayak yiyen her çocuk için babanıza bir kez olsun, "Seni seviyorum." diyin.  Siz kötülüklere inat, ruhlarınızın iyiliklerini savuşturun etrafınıza. 

Bir uçurtma uçurmak için bakmayın göğe. Kendinizi bir uçurtma yapın ve ipin ucunu sevdiklerinizin eline verin. Sizi şimşeklerden, koyu bulutlardan, sert poyrazlardan korumak için canlarını, umutlarını hiçe sayacaklar.

İnanın ki yapacaklar.

Ben çok pişmanım, siz de pişman olmayın. 

Sizden minik bir ricam da var. Bu paragrafın yorumlarına Kara Kiraz sizin için neyi ifade ediyor, yazar mısınız? 

Sizin hayatınızda bir şeyleri değiştirebildik mi?

KARA KİRAZ | 1 (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now